"E-evet iyiyim." dedim. "Teşekkür ederim Mike."
"Önemli değil." dedi gülümseyip. Bu sefer yalandan değildi. Gerçekti ve özlemiştim bunu. Biraz sessizce bekledikten sonra Mike konuştu.
"Daha iyi misin Will?" dedi. "Doktora mı gideceksiniz gece gece?"
"Gerekirse gideceğiz ama iyiyim, gerçekten." dedim.
"Başının üstündeki kurumuştur. Ben onu alayım." dedi ve aldı. Tekrar ıslatmaya başladı. Yanımda duruyordu işte. Gözümün önündeydi. Sevdiğini göremeyen bir sürü insan vardı. Benimkisi ise yanımda duruyordu ama ona onu sevdiğimi söyleyemiyordum. Ne zaman söyleyecektim? Ondan ayrı kalıp değerini anlayınca mı? Ya da belki aşk acısı çekerdim. Hayır, bunu istemiyordum. O hala buradayken, yanımdayken söylemeliydim bunu ama olmuyordu. Yapamazdım çünkü ne tepki vereceğini bilemiyordum. Belki, sadece belki.. ona onun eski en iyi arkadaşım olduğunu bir gün hatırlatabilirsem belki o zaman bunu iyi karşılardı. O halde bunu söyleyeceğim zaman geldiğinde ilk önce geçmişini hatırlatmalıydım ona. En iyisi buydu. Bezi tekrar sıkıp başıma sakinca koyduktan sonra gözlerini kıstı.
"Böyle olmadı, ters mi çevirsem? Sanki orası daha iyi." dedi. Sürekli hareket ettirmeye başladı. En sonunda elinin üstüne elimi koydum. Bu benim için kalbimi yerinden çıkarabilecek bir hareketti ama sadece o anlık sakindim. Ona baktığımda şaşkınlıkla bana bakıyordu.
"Gerek yok, böyle kalsın. Kalkarım ben birazdan." dedim. İkimizde elimizi çektik.
"Tamam." dedi. "Bu arada,"
"Hı?"
"Sana aşık olduğun kişi konusunda pek yardımcı olamadığım için üzgünüm." dedi. Aslında, yardımcı olmuştu. Ne yapacağıma karar vermiştim en azından. Ona söylemeye karar verirsem önce geçmişi hatırlatacak, sonra söyleyecektim.
"Önemli değil." dedim. "Belki de hiç söylemem."
"Ama o zaman sevmenin ne anlamı kalır ki?" dedi. "Seviyorsan söylemelisin. Hem merak etme, seni kabul etmezse ben hep buradayım. Bazen üzülmüş gibi olurum ben de. Bir arkadaşa ihtiyacım olur." dedi gülümseyip.
"Benim de." dedim.
"Will? Eğer üzülürsek, beraber ağlarız değil mi?"
"Evet, beraber ağlarız." dedim. Sonra doğruldum ve ayağa kalkıp Mike'a sarıldım. Bunun gerçekten içten bir sarılma olması gerekiyordu. Gerçekten ona ihtiyacım olduğunda o hep oradaydı. Doğru kişiyi sevdiğimi düşünmeye başlamıştım artık.
O da bana sarıldı ve ayrıldığımızda soru sormaya başlamıştı bile.
"İyi görünüyorsun ama bu kadar çabuk ayağa kalkman normal mi acaba?" dedi. Eskisi gibi olmuştuk bir saat içinde. Unutmuş muydu acaba o, öpücüğü? Bu kadar çabuk muydu?
"Biraz ağrım var ama oldukça iyiyim." dedim.
"Oturacak mısın? Yani tekrar uzanmayacaksan şu bezi falan götüreceğim de." dedi.
"Yok uzanmayacağım, götürebilirsin. Hatta yardım edeyim." dedim ama kolumdan tuttu.
"Yok sen otur, ben götürüp gelirim. Hem bu annem ne kadar da uzun konuştu. Muhabbet etmiyordur herhalde." dedi ve kovayı alıp çıktı. Oturup düşüncelere dalacaktım ki Karen teyze geldi.
"Canım annenle konuştum ama baya endişelendi. Bir şey olmadığına ikna etmek için biraz uzattım konuşmayı. Yoksa arabayla gelirken falan bir şey gelirdi başlarına aman diyim."
"İyi olmuş. Peki almaya gelecek mi abim?"
"Evet, annen hemen gönderiyorum falan deyince ben de tamam dedim ama biraz daha kalmak istersen abine de bir kahve ikram edebilirim." dedi ve fısıldamaya başladı.
"Hem görmeyeli uzun zaman oldu. Kesin büyüyüp delikanlı olmuştur."
"Evet, öyle." dedim ve gülümsedim. Mike yanımıza geldikten sonra kapı çaldı.
"Ben bakarım çocuklar." dedi Karen teyzem ve kapıya gitti. Mike yanıma oturdu.
"Hemen gidiyor musun?" dedi.
"Biraz daha kalabilirim sanırım." dedim. Karen teyze yanımıza geldi.
"Nancy gelmiş çocuklar." dedi. Nancy ablayı eskiden çok severdim. O da şimdiki yaşımızda sayılırdı biz küçükken. Bize hep yardımcı olurdu. Bazen abimle o ikimize bakarlardı. Ayrıca abimle o buraya geldiğimizden beni hiç görüşmemiş olmalılardı. Sınıfları farklı diye biliyordum. Nancy abla gelip bize merhaba dedikten sonra bana döndü.
"İyi misin Will? Hasta olduğunu duydum da." dedi.
"İyiyim Nancy abla." dedim. Gülümsedi ve odasına çıkıyorken kapı tekrar çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni bulduğun zaman ⇢ byler
Fanfiction{tamamlandı} • Mike.. deliler gibi aşık olduğum o insan. - "Günlerden cuma... bugün Mike'a aşkımı itiraf edeceğim." Sabah sabah aynanın karşısında kendimi süzüyordum. Akşama kadar dayanmak, bilemiyordum. Hala hayal gibiydi, bu zamanın hiç gelmeyeceğ...