"68

550 55 4
                                    

Haftasonu.. sanırım hayatımda geçirdiğim en garip haftasonuydu. Bir an mutlu, bir an üzgündüm. Yine de abim ve annem sayesinde atlatabilmiştim. Atlatmak, bu atlatmak değildi. Asıl hafta içi atlatmak olacaktı. Ya da Mike'ın anlattıklarıyla yeniden hayat bulacaktım. Bilmiyordum...
Okula abim ile gelmiştim ve gergindim.
"Will, sakin ol. Bir şey olursa, beni bulabilirsin
Hem arabayla geldik, bir şey olursa eve gideriz."
"Tamam." Gülümsedim. Bugün biraz geç gelmiştik. Mike'ın sınıfta olduğuna emindim. Sadece onun sınıfta olmasını istiyordum aslında, konuşup bunların gerçek olmadığını söylemesini istiyordum. O koridorda yürüdüm, o koriodorun bir ağzı olsaydı.. sınıfın kapısına geldiğimde açıp açmamak için biraz düşündüm. İçeride olduğunu adım gibi bildiğim için oraya girdikten sonra bir daha hiçbir şey aynı olmayacaktı.
"Neler olduğunu öğreneceğim.. Sakin ol Will." Kendime böyle şeyler söyleyip sakinledikten sonra, kapıyı açtım ve içeri doğru bir adım attım.
Tam da tahmin ettiğim gibi Mike ile göz göze geldik. Artık göz göze geldiğim o kusursuz insan, sadece orada oturan o çocuk muydu? Yoksa sevmem dediği birini öpen bir yalancı mıydı? Mike ayağa kalkıp hemen yanıma geldi.
"Will, sen iyi misin? Tanrım, lütfen iyi olduğunu söyle."
"İ-iyiyim Mike." Çantamı bırakmak için sırama gittim. Sırama oturacaktım ki kolumu tutup beni kendisine doğru çekti. Bana sıkıca sarıldığında kendime gelemedim. Sevinmek, bu çok güzel bir histi. Ama birkaç gün önce, onun kollarında olan başka biri vardı. Ne yaparsa yapsın, o an aklıma gelecekti. Bana her baktığında, Mia'ya da öyle bakmış olacaktı. Bana her sarıldığında, Mia'ya da öyle sarılmış olacaktı. Onu... öpmek istediğimde bile diyecektim ki 'Mia'yı da böyle öpmek istemişti, öyle de öpmüştü.' Sol gözümdeki yaşa hakim olduğumda geri çekiliyordu.
"Ağlayacak gibisin." dedi.
"Senin yüzünden." diyemedim, yutkunamadım.
"Hayır. Sorun yok." İkimiz de yerimize oturduk.
"Iıı, sanırım bana anlatmak istediğin bir şey varmış."
"Evet, ama kendini iyi hissediyorsun anlat-" sözünü kestim.
"Lütfen Mike, sadece anlat. Lütfen..." Son kelime çok zor bir şekilde çıkmıştı ağzımdan. Gözlerimin dolmaması için dizlerime tırnaklarımı geçirmiş bekliyordum.
"Tamam, nasıl söylesem..?" Durdu. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Söyleyecekti ve nasıl dayanacaktım?
"O pislik beni öptü." Gözlerim kocaman oldu. Öptü.. biliyordum ama o pislik de neydi? Onu, onu sevmiyor muydu? Kendimi daha çok konuya verdim.
"N-nasıl yani?"
"Mia, beni öptü." Biliyordum Mike, biliyordum.
"Nasıl oldu bu?" dedim yeniden. İyi bir şeyler söylemesi için neler vermezdim...
"Arka tarafa gittikten sonra senin yanına gelmek istediğimi defalarca söyledim. Çünkü gereğinden fazla yürümüştük. Daha sonra bana arkama bakmamı söyledi. Arkama bakarken ellerimi kendi beline doladı ve kafamı çevirdiğimde de beni öptü. Daha o saniye kendimi geri çektim ve koşarak oradan uzaklaştım. Seni aradım, yoktun. 'Lanet olsun.' diye bağırdım, yine yoktun." Sanki bir anda su yüzüne çıkmış gibi derin ama sesli bir şekilde nefes almıştım. Bunca zamandır ölüymüşüm de uyanmışım gibiydim.
"İ-iyi misin?"
"Evet." Gülüyordum, mutluluktan. "İyiyim." Tekrar olaya döndük. "İnanamıyorum, bir şey yapacağı belliydi Mike." İçimdeki mutluluğu tarif etmek mümkün değildi.
"Uhh anlamalıydım. Eve gittikten sonra seni aramıştım ama annen hasta olduğunu söyleyince bunu unutup senin için endişlendim. Sabah iyidin, bir anda hasta olman.. garip geldi." Benim için endişenmesi ne kadar hoşuma gitse de ona yalan söylemeyi sevmiyordum.
"Önemli değildi. Seni de endişelendirdiğim için üzgünüm." Yere bakıp gülümsedi. Sonra bana döndü.
"Önemli değil." Ben de ona gülümsedim. Uhh öyle sevinçliydim ki. Bana bakışı, Mia'ya öyle bakmamıştı. Mia'ya öyle sarılmamıştı. Mia'yı, benim onu öptüğüm gibi öpmemişti... hala gülümsüyorduk ve bir süre sonra gülümseme kaybolup yerini gözlerin kenetlenmesine bıraktı.
"Will?"
"E-evet?"
"Onu sevmediğimi biliyorsun değil mi?"
"Evet Mike, biliyorum." Biliyordum Mike, biliyordum. Dilemiştim, bunu dilemiştim. Tanrı'ya şükürler olsun onu sevmiyordu. Hala şans vardı, ikimiz için.

beni bulduğun zaman ⇢ bylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin