beni bulduğun zaman ⇢ byler

"62

"Sanırım senden hoşlanıyor."
"Mia mı?"
"Evet." Neden hala Mia saçmalığı hakkında konuştuğumuzu anlayamıyordu.
"Bu bir şeyi değiştirmez."
"Aşık olduğun kişiyi mi?"
"Evet." Bana döndü. "Ondan vazgeçmem, o kadar zor ki. Sanki bunca zamandır hep bağlıymışız gibi.." Yere bakıp gülümsedikçe göğüs kafesimin tam ortasına bir şeyler batıyor gibiydi. Onu çok seviyordu ve onu düşledikçe mutlu oluyordu, aynı benim Mike'ı düşleyince mutlu olduğum gibi..
"Ne güzel."
"Seninki nasıl gidiyor?" Yüzünü buruşturmadan söyleyebildiği son cümleydi.
"İyi sayılır. Snowball'a çok az kaldı, bilirsin."
"Evet, az kaldı." Az kalmıştı ama aramıza insanlar giriyordu ve onu benden alacaklar diye ödüm kopuyordu. Artık hep baş ucumda olmasını istiyordum. Galiba ben, olayların farkındaydım ve söyleyecektim. Mike endişeden ellerini yemeğe başlamıştı. Ona dönerken o da aynı anda bana döndü.
"Mike."
"Will." Birbirimizin ismini aynı anda söylemiştik.
"Ö-önce sen söyle." dedi.
"Hayır hayır, önce sen Mike." dedim. Yutkundu.
"Ben.. sadece şeyi söylemek istiyordum." Gözlerimi yüzünde gezdirdim. Her bir ayrıntısına kadar inceledim.
"Mia aramızı açamayacak. Bunu bilmeni istiyorum."
"B-ben de onu söyleyecektim." dedim. "Aramızın açılmasını istemiyorum." Kızarmamayı dileyerek yere baktım.
"Açılmayacak, yemin ederim. Buna izin vermem." İkimiz de birbirimize gülümsedik. Ona öyle çok sarılasım vardı ki.. Aşık aşık bakabildim sadece. Yerimde başka birinin olmasını isterdi değil mi? İstemeyerek de olsa ayağa kalktım.
"Nereye Will?"
"Eve gitsem iyi olacak." Kolumu tuttu.
"Kalsan?" Şaşırdığımı görünce devam etti. "Yani biraz daha."
"Mia hakkında konuşmak istediğimi sanmıyorum." dedim şakayla karışık bir şekilde.
"Onun hakkında konuşmak zorunda değiliz." Beni ikna ederkenki yüz ifadelerine bayılıyordum.
"Tamam, ne konuşacağız ki?" Yerime tekrar oturdum.
"Bilmem." Gözlerim bir kıyafetin üstüne takıldı. Özenle ütülenmiş, çok güzel kıyafetlerdi.
"Şunlar kimin?" diye sordum işaret ederek.
"Uhh benim." dedi yere bakarak gülümserken. "Snowball'da giymek için saklıyordum."
"Çok.. güzel." Gözlerimi o kıyafetlerden alamamıştım. Onu o kıyafetler içinde görmek için sabırsızlanıyordum. Snowball'u beklemek için bir sebebim daha vardı.
"Belki kimseyle dans etmem ama bunları giymek güzel olabilir."
"Ben de."
"Sen neden etmiyorsun?"
"Ben.." Aslında söylemeyecektim ama içimden bir ses söylemem gerektiğini söyledi.
"Ben dans etmeyi bilmiyorum."
"Gerçekten mi?" Çok şaşırmış olmalıydı. "Ama o gün sokak lambasının altında.."
"Sadece adımlarını takip ediyordum." Ayağa kalktı.
"O zaman şimdi de öyle yaparak öğreneceksin."
"Ne, şimdi mi? Seninle mi?" Kalbim hızlıca atarken Mike'ın ağzından çıkacak sözü bekliyordum.
"Evet." Kalkmak istemiyordum çünkü ayağına basabilirdim. Beni böyle görmemeliydi.
"Haydi Will, haydi." Kolumdan tutmuştu.
"Hayır Mike, kalkmayacağım."
"Neden?"
"En son.. bir şeyi prova etmeye çalıştığımızda-" Sustum. Devam etmeye ne beynim ne de dilim izin veriyordu. Mike ise durumu anlamış ve yüzü asılmıştı. Onun üzülmesi beni de üzdükçe bu korkuların bir anlamı kalmıyordu.
"Tamam, ama sadece bir kere." Gülümsedim. O da gülümsedi.
"Tamam." Yanına gittim.
"Normalde kızın belinden tutmalısın ama şimdilik.." Elini belime koydu. "Bunu deneyelim." Yüzümün kıpkırmızı olduğunu düşünüyordum ama yüzümü saklamam artık mümkün değildi. Sorarsa herhangi bir şey diyecektim. Beni biraz daha kendine çekti, elimi tuttu. Yakındık ve yere bakıyorduk.
"İlk adımı kız atacak. Sol ayağını geri çekmelisin." Onun dediklerini yapıyordum.
"Sonra da bir adım sağa gideceksin. Daha sonra sağ ayağınla bir adım atıp bana gel." Bunu tekrarlayıp durduk bir süre. Bunu rutine bağladığımızda artık normal bir şekilde dans ediyorduk. Hızlıca odada döner olmuştuk.
"Evet Will, çok iyidin."
"Teşekkür ederim." dedim. Gülmeye başladık.
"Artık onunla dans edebilirsin." Zaten onunla dans etmiştim, zaten o yanımdaydı. Bunu bilmemesi içimi acıtıyordu. Acı acı gülümsedim kendi içimde.
"Artık gitsem iyi olacak."
"Uhh bu sefer seni tutamayacağım sanırım." İkimiz de gülümsüyorduk, iki aşık gibi. Bilmiyordu, belki bilseydi...