beni bulduğun zaman ⇢ byler

"27

"Will!" dedi, koştuğu belli oluyordu.
"E-evet?" dedim hemen.
"1 dakika." dedi ve hemen içeri koştu. Sonra gelip kapıyı kapatırken "Anne, ben çıktım!" dedi Karen teyzeye.
"Ah, beklettiğim için üzgünüm." dedi tişörtünü az çekiştirirken.
"Önemli değil." dedim ve gülümsedim. Sonra arabaya bindik.
"Bugün ne yapacaksınız?" dedi abim muhabbet açmak için.
"Dustin ile Lucas sevgilileriyle nereye giderlerse peşlerinden dolanacağız sanırım, ama eğelenceli olacak gibi." dedi Mike ve güldük. "Bu arada, ablam ile senin adına çok sevindim Jonathan."
"Ah, teşekkür ederim." dedi abim.
Oraya ulaştıktan sonra abim bizi gireceğimiz sinemanın önüne kadar götürdü sonra da gitti. Dustin, Jane, Lucas ve Max'i beklemek uzun sürmedi. Sadece 5 dakika sonra onları gördük. Hepimiz birbirimizle selamlaştıktan sonra kızlar konuşmaya başladı.
"Will, kötü bir kaza geçirmişsin, kusura bakma gelemedik. Hatta bir hediye yollamak istedik ama kargo paketleri karışmış, gönderemedik. Çok üzgünüz." dedi Max.
"Evet, çok geçmiş olsun Will." dedi Jane.
"Önemli değil, yani iyiyim teşekkür ederim." dedim ve gülümsedik. Sinemanın önüne geldiğimizde daha çok Dustin ile Lucas'ı ilgilendirse de, hepimiz kızların hangi filmi seçeceğini merakle bekliyorduk. Kızlar şöyle bir göz gezdirdikten sonra ikisi de birbirlerine bakıp korku filmlerinden birini seçtiklerini söylediler. Açıkçası bu fikre hepimiz şaşırmış çünkü romantik komedi gibi şeyleri seçeceklerini düşünüyorduk. Dustin ile Lucas mutlu olmuş olmalılardı ki birbirlerine bakıp gülümsedikten ve biraz şaşırdıktan sonra Jane ile Max'in ellerinden tutarak içeri girdiler. Mike ile birbirimize baktık ve omuz silkip içeri girdik. Bilet paraları biraz pahallı gibiydi. Bu yüzden sadece 3 kutu patlamış mısır aldık. Tabiki Max ile Lucas, Jane ile de Dustin beraber yiyeceklerdi. Biz ise muhtemelen Mike ile filme odaklanacaktık. Altı tane bilet aldıktan sonra salona girdik. Çok kalabalık değildi zaten. Ortalarda bir sıraya geçtik. En köşede Lucas, onun yanında Max, onun yanında Jane, sonra Dustin, Mike ve ben olarak oturmuştuk. Film başlamıştı.
Aslında gerçekten korkunçtu ve arada sırada kızlar küçük çığlıklar atıp Dustin ile Lucas'a yaklaşıyorlardı. Bu filmi neden seçtiklerini anlamaya başlamış olmalıydım ya da sadece bana öyle gelmişti. Biraz zaman geçtikten sonra ben de korkmuş olmalıyım ki Mike beni çok sert bir şekilde sarstı ve kendime ancak o zaman geldim.
"Will!" dedi, fısıldıyordu ama sesi yüksek çıkmıştı. Önce gözüm Dustin, Lucas, Jane ve Max'e gitti. Onlar bir şey fark etmemişerdi ve filmi izlemeye devam ediyorlardı. Sonra tekrar Mike baktım.
"İyi misin? Bembeyaz oldun da." dedi. Bir an kusacakmış gibi hissettim ve yerimden hızlıca kalkıp sinema salonundan dışarı çıktım. Elimle ağzımı kapattım ve lavabonun başına koştum. 30 saniye sonra Mike hızlıca lavaboya girene kadar iyi değildim. O geldikten sonra öğürmeye başlamış olmalıydım ki hemen anlımdan tuttu. İçimdekileri çıkardıktan sonra çok rahatlamıştım. Bir de kalbimdekileri çıkarabilsem çok iyi olacaktı ama konumuzun bununla alakası yoktu. Yüzümü yıkadıktan sonra aynaya baktım. Mike'ın yüzünde endişeli bir ifade vardı. Sonra yeniden ona baktım ve fazla yakınımda duruyordu. Nefesim yavaşlıyordu ve yüzümün rengi normale dönmüş olmalıydı ki onun da nefesi yavaşlıyordu ama hala birbirimize yakındık. Bir dakika sonra ellerini omzuma koydu ve irkildim.
"İyi olduğuna emin misin?" dedi.
"E-evet." dedim. "Yediğim bir şey dokunmuş olmalı. Şimdi iyiyim." dedim. Biraz doğruldu ve iç çekti.
"Biraz hava almak ister misin?"
"Olur ama diğerleri merak etmez mi?"
"Uh, tam çıkıyordum ki Dustin ne olduğunu sordu. Ben de biraz hava alacağız dedim."
"Tamam." dedim ve Mike kolunu omzuma attı. Dışarı çıktık. Her yerde çocukların sesi vardı ve temiz hava iyi gelmişti.
"Daha iyisin değil mi?" dedi.
"Evet, filme geri dönebiliriz." dedim ve gülümseyip film salonuna geri döndük. Filmin bitmesine 10 dakika falan kalmıştı zaten. Yerlerimize oturduktan sonra Mike bana biraz daha yaklaşmıştı sanki. Film esnasında konuşuyordu iyi olup olmadığımı kontrol etmek için.