"Bisikletle gelmedim, geç gideceğim."
"O zaman beraber yürüyelim." dedim bir anda.
"Sen de mi?"
"Evet." Biraz sakinleyip yanıma geçti ve eve doğru ağır adımlar atmaya başladık. Sessizliği bozmalıydım. Sanki, kırılmış gibiydi. Yoksa.. bu yaşananlar yüzünden üzerimize bir yük aldığımızı ve artık onunla takılmak istemediğimi mi sanıyordu? Tanrım, böyle dememeliydim. Hatta belki de annemin gitmememi söylediğini düşünecekti.
"Hayır Mike, öyle değil." dedim birden. Bunu dışımdan söylemiştim ama içimden düşündüğümü unutmuştum.
"Ne?"
"Şey, önemi yok. Sadece bir şey söylemeliyim."
"Söyle." dedi ve tüm dikkatini bana verdi.
"Size gelmeyi şimdilik istemiyorum." dedim ve açıklama yapacaktım ama sözümün üstünden hemen konuşunca sustum.
"Anlıyorum, yani son zamanlarda yaşananlardan sonra biraz benden uzaklaşmayı istemen normal. Bunu bana açıkça söyleyebilirsin Will, seni yargılamıyorum-" benden birkaç adım öndeydi ve kolundan tutup kendime doğru çektim. Kalbim çok hızlı atıyordu. Onun durmasını bekleyecek zamanım yoktu.
"Bunu nasıl düşünebilirsin Mike!? Ben sana.." kendimi son anda durdurmuştum ama söylemeyi o kadar çok istiyordum ki. Çok, çok fazla kelebek vardı içimde. Dışarı çıkarmamalıydım ama onlar sadece o 3 kelimeyi bekliyordu. Hayır, "Söyleme Will, söyleme."
"Sen.."
"Ben sana açıklama yapmadan bunu düşünmemelisin." diyebildim. Kolunu yavaşça bırakırken fark ettim ne kadar sert tuttuğumu. Gözlerini benden ayırmıyordu.
"Mike, bunları yaşamışken sizin evde olmamız belki de doğru değildir. Yani, dinlenmek isteyebilirsiniz diye düşünmüştüm. Bilirsin, belki biraz kafanızı toparlamak gibi. Ya da Karen teyzenin de zamana ihtiyacı olabilir. Ben asla ama asla senden uzaklaşmam, ne olursa olsun." Artık hafifçe gülümsüyordum çünkü samimi olduğumu anlamasını istemiştim. O da gülümsemeye başladı.
"Ne olursa olsun mu?"
"Evet, ne olursa olsun." dedim yeniden.
"Öyle düşündüğüm için üzgünüm o zaman."
"Önemi yok. Seni anlıyorum." dedim yeniden. Hala gülümsüyordu ve gözlerimin içine bakmayı sürdürüyordu. Birkaç dakika sonra tekrar yürüyorduk.
"Şimdi beni anladın, değil mi?"
"Evet. Bu haftayı atlamalıyız bence."
"Bence de." dedim. Onu sevmek ne güzeldi.. her şeyiyle.
"Will."
"Evet?" durdu.
"Benim de senden ne olursa olsun uzaklaşmayacağımı biliyorsun değil mi?" Ne olursa olsun mu? Bu söylediğinden gerçekten emin miydi?
"Ne olursa olsun mu?"
"Ne olursa olsun." Gülümsedim. Belki de gerçekten öyleydi ama emindim ki ona başka bir gözle baktığımı bilse bu düşüncesi değişirdi.
Yürümeye devam ediyorduk. O yine yere bakarak gülümsüyordu. Ona o kadar uzun bakmıştım ki ben de gülmeye başladım.
"Neye gülüyorsun?" dedim neredeyse kahkaha atacakken.
"Hiç."
"Emin misin?" Bana döndü.
"Evet." Mike'ların evinin önüne gelmiştik ve Karen teyze kapıda bekliyordu. Normalde orada olmazdı ama bu haftasonu olanlardan sonra endişeli olduğunu ikimiz de biliyorduk. Mike son bir kez bana döndü.
"O zaman yarın görüşürüz."
"Görüşürüz." deyip tekrar gülümsedim. O da gülümserken başını öne eğdi ve eve gitti. Karen teyzeme de el salladıktan sonra içeri girdiler. Onun gülüşü aklımdan çıkmıyordu ve eve neredeyse koşar adımlarla gidiyordum. Mutluydum çünkü her şey yolundaydı, şimdilik.
Eve gittikten sonra da her şey yolundaydı. Bu sefer önce Lucas'ı arayacaktım.
"Alo Lucas, nasılsın?"
"İyi, sen?"
"İyi. Seni bu cuma için aramıştım."
"Uhh evet, buluşmayacağız değil mi?"
"Evet, yani onların biraz zamana ihtiyacı olduğunu düşündüm. Hepimiz aynı fikirdeyiz, değil mi?"
"Evet, bence de."
"Evet, bunun için aramıştım. Dustin'i arayacak mısın yoksa konuşayım mı?"
"Ben ararım, zaten şu ödev hakkında bir şey soracaktım."
"Uhh tamam o zaman. Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Haftanın ilk gününden bir olay yaşamamış olmamız, bu hafta boyunca yaşamayacağımız anlamına gelmiyordu ama rahattım. Bir süre ara vermişti hayat, üstümüze gelmiyordu. Belki de bu hafta güzel geçerdi, yani normal olurdu.
Tam da dediğim gibi normal bir haftadan sonra haftasonuna girecektik ama hiçbirimiz bir olay olmasını istemiyorduk. Gerçekten, bu senenin bitmesi belki de hepimize iyi gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni bulduğun zaman ⇢ byler
Fanfic{tamamlandı} • Mike.. deliler gibi aşık olduğum o insan. - "Günlerden cuma... bugün Mike'a aşkımı itiraf edeceğim." Sabah sabah aynanın karşısında kendimi süzüyordum. Akşama kadar dayanmak, bilemiyordum. Hala hayal gibiydi, bu zamanın hiç gelmeyeceğ...