"52

563 54 3
                                    

Haftasonum pek iyi geçmiş sayılmıyordu çünkü aklım tamamen ondaydı,  onun aklının da başka birinde olduğunu bilmek canımı yakıyordu. Pazartesi sabahı hazırlanıyorduk. Bisikletle okula hızlıca gitmeli ve beklemeliydim. Ağlayacak kadar çok üzülmüyordum ama içimdeki acıyı tarif etmeye de kelimeler yetersiz kalıyordu.
"İyi olacaksın. Eğer bir şey olursa, beni bul."
"Tamam." dedim gülerken abime.
"Haydi yakışıklılar." dedi annem bizi güldürmeye çalışarak. Hepimiz arabaya bindiğimizde camdan dışarı hayallere dalmamam için uğraşan annem ile abim, şarkı söylüyorlardı. Gülmeden duramıyordum ama okulun kapısına geldiğimizde içimi bir acı sardı. Hüzünle arabadan indim. Abim yanımdaydı ve Mike'ı görme endişemi ona belli etmemek için kendimi sıkmak zorundaydım.
"Sonra görüşürüz." dedikten sonra abim kendi sınıfına gitti. Sınıfa girerken kimsenin olmadığını biliyordum. Yerime geçtim ve yan sıraya baktım. Mike'ın sırasıydı bu, birazdan gelecekti. Geldiğinde tuhaf davranmayacaktım. Bunu yapabilirdim. Kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım.
15 dakika kadar bir süre geçtikten sonra biri kapıyı açtı ama kafamı kaldırmak istemiyordum. Hala uykum vardı. Yanıma yaklaştığını hissettim.
"Uyanmaya ne dersin uykucu?" diyerek elime dokunuyordu. Kafamı hızlıca kaldırıp kim olduğuna baktım. Mike.. karşımdaydı. Kendime geldikten sonra biraz daha uzun baktım yüzüne. Sanki biraz değişmişti. Daha yakışıklıydı bugün ya da en azından bana öyle gelmişti.
"Bugün daha yakışıklısın." dedim. Kendimi tutamamıştım ve bunu söylediğim için kendime kızdım.
"Uhh teşekkür ederim." dedi. Yerine oturdu ve bana bakmaya devam etti. Sanki hala bir şeyler sormamı bekliyormuş gibi bir hali vardı. Ben de sormak istiyordum. Biraz gülümsedim.
"Nasıl gidiyor?"
"İyi sayılır. Sen?"
"İyi." Ona yalan söylemek hiç hoşuma gitmiyordu ama buna mecburdum. "Sevdiğin kişiyi hala söylemiyor musun?" Daha fazla gülümsedim.
"Sanırım, Snowball'da söyleyeceğim, senin gibi." Aklına bir şey gelmiş gibi durdu.
"Belki de hiç, söylememeliyim."
"Hayır!" dedim bir anda çıkışarak. Mike şaşırmış gibi yüzüme baktı.
"Y-yani söylemeni istiyorum. Merak etme, seni yargılamam. Aynı ilk aşkın gibi.." dedim. Yutkunamadım.
"Evet," Gülümsedi. "sanırım söylemek içimi rahatlatacak."
"Evet, paylaşabilirsin Mike. Ne zaman istersen."
"Sen de öyle." dedi gözlerimin en içine bakarak. Gülümsemeye çalıştım, elimden geldiğince. Diğer öğrenciler de sınıfa girmeye başladığında konuşmayı bırakmıştık ve ağlamamak en büyük isteğimdi.
Okulun çıkışında Lucas ve Dustin ile konuşuyorduk, bu cuma hakkında. Max ile Jane'in önden gittiklerini söylemişlerdi.
"Tanrım! Bir şey olmadı değil mi?" dedi Lucas.
"Hayır, bir şey olmadı." Kaza tehlikesini anlatıyordum.
"Uhh ucuz atlatmışsınız." dedi Dustin de. Mike yanımıza gelince konuyu çoktan konuşmuştuk.
"Evet, cuma bize gelecek misiniz?" Hepimiz birbirimize baktık.
"Olabilir." dedi Dustin. Hepimiz kafamızla onayladığımızda artık onların gitmesi gerekiyordu.
"Sonra görüşürüz." dediler.
"Görüşürüz." dedik biz de. Bisikletlere binip eve doğru yola çıkıyorduk. Evlerimiz yakın olduğundan yine beraber gidecektik ama bu sefer daha kısa sürecekti. Pedal çeviriken konuşuyorduk.
"Sence ona söylemeli miyim?" dedim.
"Kime, neyi?" diye sordu.
"Sevdiğim insana, onu sevdiğimi söylemeli miyim?"
"Bilemiyorum." dedi bu sefer de. Böyle demezdi, hep arkamda olurdu normalde.
"Sence ben söylemeli miyim?" dedi bu sefer. Artık hiçbir şeyden emin olamıyordum.
"Bilemiyorum." dedim üzülerek.
"Will, sana bunu söylediğimden beri üzgünsün ama üzgün olmanı kesinlikle istemiyorum. Neden bana anlatmıyorsun?"
"Çünkü sana anlatırsam, bir daha hiçbir şeyi sana anlatamayacağım.."
"Benimle ilgisi var mı yani? Yoksa o gün evde yaşadığın bir olay mı var?"
"Seninle ilgili değil, lütfen bu konuyu konuşmayalım." dedim gülümsemeye çalışarak.
"Tamam, üzülmeni istemiyorum Will." Hafiften gülümsedi. Onun evinin önüne gelmiştik.
"Görüşürüz." dedik birbirimize, o indikten sonra. Evin önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. Gözlerim uzaklara dalıyordu, önemsemedim. Kafamı boşaltmalıydım ne de olsa.

beni bulduğun zaman ⇢ bylerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin