Ama hevesini de kırmak istemiyordum. Oturdum ve anlatmaya başladım.
"Onunla ilk tanıştığımda biraz kötü başlamıştık ama sonra en iyi arkadaş olduk ve hiç ayrılmadık. Tam 2 yıl boyunca hep birbirimizin kardeşi gibiydik." Kafamı eğip devam ettim. "Sonra bir gün taşınacak olduk ve o çok üzüldü. Ben ondan daha çok üzülmüştüm ve bu en kötü anım." dedim. Mike hüzünlü hüzünlü bakıyordu.
"Peki şimdi nerede?" dedi. "Burada" demeyi her şeyden çok isterdim ama diyemedim.
"Bilmiyorum." dedim. "Asla onun gibi bir arkadaşım olmadı sonrasında."
"Çok üzüldüm Will." dedi. "Hey burada yenisin ve anlattıklarına göre arkadaş edinmek senin için zor oluyor, değil mi?" Nereden bilmişti ki bunu?
"Evet." dedim.
"Tamam. O zaman yeni bir arkadaşın var." dedi ve güldü. Çok güzel gülüyordu.
"Ayrıca," dedi. "İki tane çok yakın arkadaşım var. Onlarla seni teneffüste tanıştıracağım." dedi. İnanamıyordum. Bu kadar çabuk konuşmuş ve arkadaş olmuş olmamız mümkün olabilir miydi?
"Tamam." diyebildim sadece. Sonra zil çalmıştı zaten. Beraber kapıdan çıktık ve uzaktan bir kızın geldiğini gördüm. Turuncu, uzun saçlı bir kızdı.
"Hey Mike, Lucas'ı gördün mü? Onunla acil konuşmalıyım." dedi. Yoksa arkadaşı bu kız mıydı? İçimde bir his oluşmuştu. Neden bu kız Mike ile konuşuyordu ki? Mike'ın arkadaşları hep kız mıydı?
"Ben de onu arayacaktım."
"Neden ki?"
"Onları yeni arkadaşımla tanıştırmak istiyorum." dedi Mike ve beni gösterdi. Kız yanıma gelip elini uzattı.
"Merhaba, ben Maxine ama kısaca Max de lütfen." dedi. Elini tuttum.
"Ben de William ama kısaca Will de lütfen." dedim ve gülüştük.
"Seninle sonra daha uzun tanışırız ama birini bulmalıyım Will. Sonra görüşürüz." dedi ve gitti. Mike arkasından seslendi.
"Sonra buraya gelmelerini söyle!" diye bağırdı ve Max koşarken elini havaya kaldırıp tamam işareti yaptı.
"Arkadaşların hep kız mı?" diye bir anda ağzımdan bir soru çıktı. Bunu neden söylemiştim ki. Bir kahkaha attı ve konuşmaya başladı.
"Hayır, o arkadaşımın sevgilisi." dedi.
"Sevgilisi mi?" dedim.
"Evet, sevgili." dedi. "Hiç sevgilin olmadı mı?"
Biraz rahatlamış gibiydim.
"Hayır." dedim. O da biraz rahatlamış gibiydi sanki ama kendi gibi birini bulduğu içindi.
"Sonunda! Benim gibi hiç sevgilisi olmamış birini buldum. Hep benimle dalga geçiyorlardı. İkisinin de sevgilisi var" deyip güldü. Ben de gülümsedim.
"Nerede kaldı bunlar? Uh işte geliyorlar." dedi ve iki tane çocuğa el salladı. Birisinin kıvırcık saçları ve bir şapkası vardı. Öndeki iki dişi daha çıkmamış gibiydi. Diğerinin ise siyah saçları vardı. Koyu tenliydi. Yanımıza geldiler.
"Evet Mike?" dedi kıvırcık saçlı olan.
"Çocuklar bu yeni arkadaşım Will. Okula yeni geldi ve benimle arkadaş olabileceğini söyledim. Gerçkten çok iyi birisi." dedi sonunda. Fısıldayarak "Eskiden de öyleydik." dedim. Beni duymamaları güzeldi.
"Merhaba Will, ben Lucas." dedi koyu tenli olan.
"Merhaba Will, ben de Dustin." dedi kıvırcık saçlı olan.
"Merhaba." dedim. Sonra birbirimize bakmaya başladık. Ne konuşacaktık ki zaten? Onlar birbirlerini kim bilir ne zamandan beri tanıyorlardı.
"Hey Will," dedi Lucas. "D&D oyununu sever misin?"
"Evet." dedim. Şimdilerde çocukların oynamayı en sevdiği oyun oydu.
"Bir ara birlikte oynayalım olur mu? Nasıl oynadığını merak ediyorum." dedi ve sonra Dustin ortaya atladı.
"Ayrıca bir ara seninle atari oynamalıyız. İyi misin o oyunlarda?" dedi. Mike çıkıştı.
"Sakin olun çocuklar okuldan sonra bizde buluşup oynayabiliriz D&D'yi." dedikten sonra bana döndü.
"Evin buraya yakın mı Will?" dedi.
"Evet, yakın." dedim.
"Peki annen akşam bize gelmene izin verir mi? Yeni arkadaşlarımla oyun oynayacağım dersin. Gerekirse ben izin alabilirim." dedi ama bu olamazdı. Eğer bizim eve gelirse eski anıları canlanabilir ve her şeyi hatırlayabilirdi. Annesi bunu istemiyordu ve bunu söylemek artık bana düşmüyordu.
"Şey ben izin alırım merak etme. Okuldan sonra hemen eve gidip üstümü değiştiririm. Siz burada beklersiniz ve sonra size gideriz." dedim. Çok hızlı mı konuşmuştum acaba? "Yani size de uygunsa." dedim sonra.
"Tabiki uygun." dedi ve Lucas'a döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni bulduğun zaman ⇢ byler
Fiksi Penggemar{tamamlandı} • Mike.. deliler gibi aşık olduğum o insan. - "Günlerden cuma... bugün Mike'a aşkımı itiraf edeceğim." Sabah sabah aynanın karşısında kendimi süzüyordum. Akşama kadar dayanmak, bilemiyordum. Hala hayal gibiydi, bu zamanın hiç gelmeyeceğ...