Kısa ama telafisi olacak bir bölüm...
keyifli okumalar :)
"Kutu neredeyse dolmuş"deyip çocuk gibi sevinen Tae'ye baktım.
Yine kısa bir ara vermişlerdi.O kadar iyilerdi ki ağzım açık izliyordum onları.
"Evet.Son 10 kayıt"diyerek karşılık verdim.
Jimin fotoğraf ve imza isteyenlerle ilgileniyordu.
Arada göz göze gelsekte bakışlarını kaçıran taraf ben oluyordum.
"Tae yerimi alabilir misin?Tuvalete gitmem gerek"dediğimde gülerek elimden kalemi aldı.
"Tamam"
Hızlı adımlarla ormanlık alana ilerledim.Biraz ileride küçük bir kulübe vardı.Tuvaleti orası olarak kullanıyorduk.Bizimkiler orayı da alanla beraber kiralamışlardı.
Kulübeye geldiğimde kapı koluna uzandım.O sırada benden önce arkamda başka bir el kapı kolunu tutmuştu.
Biraz korkarak arkamı döndüğümde Jimin'in suratını görmüştüm.
Diğer elini de kafamın yan tarafına koyup kapıya yaslanmamı sağlayınca yutkundum.
Çok yakınımdaydı ve bu durum gereksizce içimde heyecan uyanmasına sebep olmuştu.
"N-ne yapıyorsun?"
Gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında mekik dokuyordu.
"İzninle"diyerek beni birden omuzlarımdan tutarak kenara çekti.
"Ben daha çok sıkıştım"diyerek birden içeriye girdi.
Ağzım açık kalmış bakarken göz kırparak kapıyı kapattı.
Kendimi mal gibi hissediyordum.
"Yah!"diye bağırarak kapıya tekme attım.
İçeriden gülme sesi eşliğinde Jimin'den "yavaş olsana kızım!"cevabı gelmişti.
Sinirle biraz ilerleyip büyük taşlardan birinin üzerine oturdum.Ayağımla toprağa bir şeyler karalıyordum.
Kapı açılınca hızla ayağa kalktım.Kapının kenarlarına ellerini koymuş bana sırıtarak bakıyordu.
Yanından geçeceğim sırada koluyla engelledi.
"Yah!Jimin çekil şuradan!"
"Çok mu sıkıştın arkadaşım"iğneleyici konuşmasının 'arkadaşım kısmına daha da vurgu yapıyordu.
Bende onu yaptığımı gibi onu kapıya ittirdim hızla.Kapıya yapışmış bana bakarken ellerimi onun gibi onun iki yanına koydum.Ama aramızdaki tek fark benim yukarı bakıyor oluşumdu.
"Etkilenmedim"dedi gülerek.
O oyun oynuyorsa bende oynardım değil mi?
Parmak uçlarımda kalkarak yüzüne yaklaştım.Sertçe yutkunduğunu görebilmiştim.Gözlerimin içine bakıyordu.
Dudaklarıma bakması ile bende onun dudaklarına baktım.Gözlerimi gözlerine çıkarttığımda gözlerindeki o yoğunluğu görmek beni memnun etmişti."Buradan hiç öyle gözükmüyor ama"diyerek alayla güldüm.Ardından kapıyı arkasından açıp arkamda şaşkın bir Jimin bırakmıştım.
İşlerimi hallettikten sonra dışarıya çıktığımda Jimin elleri cebinde beni bekliyordu.
"İşin bittiyse gidelim!"
Yürümeye başladığımızda cıvıldayan kuşları dinliyordum.
Gözlerimi kısa bir an havadaki rüzgarı hissetmek için kapatmıştım.
Daha iyi hissetmek amacıyla ellerimi kaldırdım yürürken.
Ayağımın taşa takılmasıyla yeri boylamaktan Jimin'in ani refleksleri sayesinde kurtulmuştum.
"Önüne bakmayı denesen diyorum.Yoksa yeri de hissedecektin"
"Ha ha ha"diyerek sahte olacağını gözüne sokacak şekilde güldüm.
"Tişört çok yakışmış"diyerek sırıttı.
Aklıma ondan hesap soracağıma dair verdiğim söz geldi.Suratının ortasına bir tane geçirmek istiyordum.
"Umarım zorunluluktan giydiğimin farkındasındır.İşim bitince makasla bin parçaya ayıracağım"diyerek ona sinirli bakışlarımdan attım.
İşaret parmağını hızla dudağımın üzerime koydu.
"Şşş...Deme öyle çarpılırsın"demesiyle gülerken hızla elini ittirdim.
"Yah!Seni öldüreceğim!"diye bağırarak peşine düştüm.
Tazı gibi koşuyordu.Keşke bacak boyum biraz daha uzun olsaydı.
"Jimin buraya gel!"diye bağırarak daha hızlı koşmaya çalıştım.
"Dursana be!"
"Sence durur muyum?Salak mıyım ben?"diyerek kahkaha bırakmıştı ortaya.Peşinden koşarken yere düşmemek için adımlarıma dikkat ediyordum.
Ağzım burnumun yamulması isteyeceğim son şeydi doğrusu.
Aramızdaki mesafeyi açtığında küçük bir gölün çevresindeki kayanın üzerinde durduğunu fark etmiştim.
"Gelme!Yemin ederim atlarım!"diyerek blöf yapıyordu.
Durdum ona bakarak "elimden böyle kurtulabileceğini mi sandın?"dedim alayla.
"Aslında öyle düşünmüştüm"
"Yanlış düşünmüşsün"
Onu gölün kenarından çekip hesap sormak amacıyla üzerine yürüdüm.
Yürürken yine sakarlığım tutmuş kayaya takılmıştım.
En kötüsüde Jimin'in üzerine doğru düşmüş onu da kendimle beraber suya çekmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limerence||Park Jimin ✓
FanfictionHıçkırdım. "Ben hiçbir şey yapmadım"diye fısıldadım. "Kalbin çok güzel"diye fısıldadı o da kulaklarıma. "Bu güzel kalbini kimsenin kirletmesine izin verme" Omzundan çekilip yüzüne baktım.Gözlerimin içine o kadar yoğun bakıyordu ki kaybolmamak mümkün...