Bu bir çıkma teklifi değildi!
Açık açık söylerdi yoksa değil mi?
Sadece yaralarımı sarmak için bana yardım edeceğini söylemişti.Dallanıp budaklandırmaya gerek yoktu.
Dersteydik ve ben arkamdaki oturan Jimin'i umursamamaya çalışarak sıraya kafamı koymuştum.Onunla ilgili düşüncelerim dur durak bilmiyordu.
Daha 2 ders geçmişti konuşmamızın üzerinden ve ben kendimi daha rahat hissediyordum.
Paylaşmaya ihtiyacım olduğunu biliyordum.
"Mi-Young!"diyen hocanın sesiyle kafamı hızla kaldırdım.
Ah!Bu kel kafalı hoca benden hiç ama hiç haz etmiyordu!
"Çok bilgilisin herhalde ha?Kalk ve bize çözümü göster"derken elindeki cetvelle tahtayı işaret etmişti.
Tahtaya doğru ilerlerken soru sandığım şeyi inceliyordum.
Ama burada sadece harfler vardı."Şey..."derin bir nefes aldım.
"Kendimi pek iyi hissetmiyorum.Çözmesem olmaz mı?"
Şansımı denemiştim.Çözemeyip dalga konusu olacağıma çözmek istemeyip yırtmaya çalışıyordum.
Jimin'in dediği gibi derslerim iyiydi.Fizik hariç.Hocayı sevmiyordum ve bu benim çalışmamam için başlı başına bir nedendi.
"Her zaman aynı bahane"
Hoca şimdi cetveli eline vurarak çevremde daire çiziyordu.
Kore'de okumak zordu.Kuralları katıydı.Hocalara yetki fazlaca verilirdi.
"Babana mı güveniyorsun yoksa?"diyerek tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.Beni psikolojik olarak çökertmeye çalışacağını biliyordum.
O bu şekilde uğraşırdı.Tanıyordum.
"İşeye yaramaz öğrencinin tekisin!"diyerek elindeki cetveli hızla masasına vurmasıyla irkildim.
Hareketleri ani ve korkutucuydu.
Gözlerimin dolmaması için dişlerimi sıktım.Cidden bu sıra şansım iyiye gitmiyordu.
"Ne zaman ülkene hayırlı bir öğrenci olacaksın!"
Sınıftan çıt çıkmamış tüm gözlerin üzerimde olduğunu biliyordum.
Bu işkence bir an önce bitmeliydi.Benimle uğraşmayı bir an önce bırakmalıydı.
Bana neden taktığını dahil bilmiyordum.
"Seni-"
"Yeter bu kadar!"diyerek çıkışan sese döndüm.
Jimin sırasından kalkmış öfkeli bakışlarıyla hocaya bakıyordu.Hocanın afallaması bitmiş olmalıydı ki Jimin'e bağırmıştı.
"Sen!Haddini bil öğrenci!"
Jimin histerik bir kahkaha attı.
"Siz haddinizi bilemezken bana öğretmeye çalışmak biraz da..."ellerini sırasına koyup kafasını eğdi.
"Saçmalık değil mi?"
Tüm gözler şimdi onların üzerindeydi.Gözlerimi büyütmüş şaşkınlıkla bakıyordum.
Jimin canına mı susamıştı?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limerence||Park Jimin ✓
FanfictionHıçkırdım. "Ben hiçbir şey yapmadım"diye fısıldadım. "Kalbin çok güzel"diye fısıldadı o da kulaklarıma. "Bu güzel kalbini kimsenin kirletmesine izin verme" Omzundan çekilip yüzüne baktım.Gözlerimin içine o kadar yoğun bakıyordu ki kaybolmamak mümkün...