Selamlar!
Acayip uzun ara ardından geldim.Ama tekrar gidiyorum.Biliyorsunuz sınav beklemez.Ama sizleri mağdur etmemeye çalışacağım merak etmeyin.Sizleri seviyorum.Umarım beğenirsiniz.İyi okumalar...
Elimin üzerindeki eline bakarken gülümsedim.Eve doğru yürüyorduk.Saatlerce konuşmuş aramızdaki buzları eritmiştik.
Evin önüne yaklaştığımızda durmuştuk.
"Geldik"diyerek eve ardından bana bakmıştı.Yüzündeki gülümseme hiç geçmesin istiyordum.Çok güzel gülüyordu.
Yanağıma yaklaştı ve ufak bir öpücük bıraktı.Yanağımdan uzaklaşmadan kulağıma fısıldadı.
"Sevgilim,umarım rüyasında beni görür"
Başımı yere eğerek gülmüştüm.O da gülüyor beni utandırıyordu.İlişkimizin adını koymuştuk.
Alışamayacaktım.
"İyi geceler"diyerek elini saçlarıma koyup hafifçe okşadı.
Aklıma gelen şey ile duraksadım.Jimin babasına karşı gelmişti.Peki şimdi ne olacaktı?
"Jimin,nerede kalacaksın?"
Gözlerine baktığımda onunda bunu düşünmediğini anlamıştım.Duraksadı ve gözlerini kaçırdı.
"Bilmiyorum.Bizim çocuklardan birine geçerim sanırım.Sen bunları düşünme"
Göz teması kurarak gülümsedi.
Ona karşı duygularım kabarmış içime işliyordu.Onu kalbime saklamak ve her şeyden korumak istiyordum.
"Seni seviyorum"
Dediğim şey ile ağzı açılmıştı.Utangaç benden böyle ani bir söz beklemiyor olmalıydı.
Eve dönmüş bahçeye girerken arkama dönüp bakmıştım.Jimin eve girmemi elleri cebinde bekliyordu.
Zili çaldığımda el sallamıştım.O da tek elini çıkartıp gülümseyerek el salladı.
Annem kapıyı açtığında önce bana ardından da Jimin'e bakmıştı.
İçeriye girdiğimde sorguya çekileceğimi biliyordum.
Kapıyı kapattığında ellerini göğsünde birleştiren annem kaşları havada bana bakıyordu.
"Jimin ve sen?"
Yürüyüp koltuklara oturduğunda karşısına oturdum.
"Mi Young neler yapıyorsun Tanrı aşkına.O adamın oğlu ile-"
"Anne Jimin'in bir suçu yok.Sana her şeyi anlatacağım"
Annemi karşıma almış her şeyi anlatırken o da ne yapacağını bilememiş koca bir ikilemin arasında kalmıştı.
"Neyse ki damadım yakışıklı"demesine güldüm.Odama çıkıp derin bir uyku çekmek istiyordum.
Tam merdivenlere yöneldiğim sırada arkamdan seslenen anneme döndüm.
"Hayatım,baban şirketi geri devir almak istedi.Ama o adam sorun çıkartıyor.Hisseleri geri vermemek için direniyormuş.Senden sadece dikkatli olmanı isteyeceğim"
Elimi başıma koydum.Hamleleri olacağını biliyordum.Bizi rahat bırakmayacaktı.Ama ben ve tanıdığım kadarıyla babam asla pes etmezdik.
"Sen merak etme anne.Böyle olacağını tahmin ediyorduk zaten.Ama hallolacaktır eminim"
Odama girdiğimde titreşen telefonumu elime aldım.
Gönderen:Chimchim
Seni şimdiden özledim.Bağımlılık yapıyorsun.
Gülümsedim.Sanırım yanaklarım alev almıştı.Hem mutluydum hemde utanıyordum.
Gönderilen:Chimchim
Bunu annemin karşısında da söylemek istersen buyur gel.
Yaşananlardan sonra annemden çekindiğini düşünüyordum.Gerçi karşısında çocuk dövmüştü.
Gönderen:Chimchim
Biliyorsun böyle bir teklifi reddetmek bana yakışmaz.Ama canımı sevdiğimi de bilmeni isterim.
Sesli bir şekilde güldüm.Cidden mutluydum.Bir insandan hoşlanmak sanırım devrelerini yakmaya benziyordu.
Onu kalbime alıp saklamak istiyordum.
Gönderilen:Chimchim
Biliyorum koca oğlan.O koca terliklerin yüzünde iz yapmasına yüreğim el vermez zaten.
Gönderen:Chimchim
:)Gülümsemeye devam ederken yatağa uzanmıştım.
Gönderilen:Chimchim
Dikkatli git.
Her ne kadar yıllarca yanında yaşamışta olsa gözünü hırs bürümüş o adam tehlikeliydi.Jimin yada çevremden birine zarar verebilecek olması beni geriyordu.
Sabah kalktığımda hemen hazırlandım.Okula geç kalmam olasıydı.Alarmımı kurmayı unutmuş annemin kahvaltıya çağırması ile kendime gelmiştim.
Çantamı alır almaz hızla aşağı indim ve bizimkilere el sallayarak koşar adımlarla otobüs durağına geçtim.
Cidden otobüs beklemek işkenceydi.
Telefonumda gezintiye çıkmıştım ki önümde duran araç ve gözlerimin kestirdiği beyaz ayakkabılar ile kaşlarımı çattım.
Kafamı kaldırmamla bu halim uzun sürmemişti.
Çünkü karşımda bana gülümseyen Jimin duruyordu.
"Günaydın güzelim.Bu yakışıklı otobüs işkencene son vermeye geldi"
Güldüm ve ona sarıldım.Sabah sabah bana çok iyi geliyordu.Hatta her anımda iyi geliyordu.
Kolları beni sararken "bu kadar mutlu olacağını bilseydim şöförün bile olurdum"demesiyle yanağına öpücük kondurdum.
Bu sabah ne kadar da sevgi pıtırcığı olmuştum ben böyle.O şaşkınlıkla yanağını tutarken ben arabaya binmiştim.
İçeride bütün üyelerin olduğunu görünce hafif kızarmıştım doğrusu.
Taehyung'un yanına geçip oturunca koluyla dürtmüştü beni.
"Arsız mısın kızım?Şapur şupur bitirdin oğlanı"demesiyle daha da utandım.
Omzuna sertçe geçirmem ile inledi.
"Saçma sapan konuşma çocuk"
"Elinde amma ağırmış he"demesiyle saçlarımı elimle geriye savurdum.Bende de vardı işte iki üç numara.
Arabaya binen Jimin en arkaya geçmiş,geçerken elimi tutarak peşi sıra sürüklemişti.
Oturduğumuzda "senin yanın benim yanım"diyerek gözlerimin içine bakmıştı.Eriyordum ben bu çocuğa.
Gülümseyerek kafamı omzuna koydum.O da gülümsüyordu hissediyordum.Kafasını kafamın üstüne koymuştu.
"Ah!"diye inlemesiyle kafamı kaldırıp baktım.
Gözleri kapalı kalbini tutuyordu.
"Jimin?Neyin var?İyi misin?"
Endişe ile elimi kalbinin üzerindeki elinin üzerine koydum.
Gözlerini açarak gözlerimin içine baktı birden.Söylediği sözlerle az kalsın ben kalpten gidecektim.
"Tanrım!Güzelim, kalbimi bu kadar hızlı attırmayı nasıl başarıyorsun?Nasıl ritmini bu kadar değiştirebiliyorsun?Kalbim ile aklım bir oldu sanırım.Vücuduma senin adını pompalıyor kalbim.Düşüncelerimi sen işgal ettin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limerence||Park Jimin ✓
FanfictionHıçkırdım. "Ben hiçbir şey yapmadım"diye fısıldadım. "Kalbin çok güzel"diye fısıldadı o da kulaklarıma. "Bu güzel kalbini kimsenin kirletmesine izin verme" Omzundan çekilip yüzüne baktım.Gözlerimin içine o kadar yoğun bakıyordu ki kaybolmamak mümkün...