2.9

4.3K 361 130
                                    

"Açıklamama izin ver!"diyerek arkamdan bağırmasını umursamamıştım bile.

Merdivenlerden koşarak indim.Babama açıklamam gereken şeyler vardı.Bunları daha önce nasıl fark edememiştim.

Salaklığıma,iyi niyetime,sıçtığımın sevgisine kızıyordum.Nasıl bu kadar kör olabilmiştim ben böyle?

Hiç emanet etmemem gereken birine kalbimi teslim etmiştim.Salaktım ben.Aptaldım.

Gürültümüz ile ayağa kalkan Jimin'in üvey babası ve babama baktım.Gözlerim dolmuştu.Dokunsalar ağlayacaktım.

Ben onu severken benimle oynamıştı.

"Çocuklar neler oluyor?"diyen Jaehyun'u umursamamıştım bile.Jimin'in arkamdaki varlığını hissedebiliyordum.İçimde hala ona karşı olan hislerim beni zorluyordu.Fazlasıyla.

"Baba"dedim titreyen sesimle.Burada ağlamayacaktım.Bu kadar güçsüz değildim.Dik durdum.

"Mi-Young neyin var"

"Baba bu insanların yalanlarına sakın inanma!"

Kaşlarını çatmış babamın gözlerinin içine baktım.Gözümden damlayan bir yaşı engelleyememiştim.

"Neden bahsediyorsun?"diyen babamın omzuna elini koymuştu Jaehyun.

Anlamıştı.Gerçekleri bildiğimi biliyordu.

"Çocuklar işte.Jimin arkadaşını al ve odana çıkar.Aranızda halledin meselelerinizi.Bize yansıtmayın"

Otoriter sesi sadece Jimin'e geçerdi.Benim umrumda dahil değildi.

Jimin tek bir adım dahil atmamış bana konuşmam için fırsat tanıyordu.Bu beni şaşırtsa da bozuntuya vermedim.

"Babamın gerçekleri öğrenmesinden korkuyor musun?"

"Terbiyeni takın!"

Jaehyun'a doğru adım atarken aynı zamanda konuşmaya devam ediyordum.

"Saygı hak edene verilir"

"Mi-Young"

Yumuşak sesiyle bana seslenen babama baktım tekrar.Artık her şey ortaya dökülmeliydi.Bu zamana kadar kör olduğumuza inanamıyordum.Üzerimizde büyük bir oyun dönmüştü.

"Baba o gece evimize giren o hırsız Jimin'di"

Gözyaşlarım daha çok dökülüyordu şimdi.Dudaklarımdan firar eden gerçekler beni koca çıkmaz bir yola sürüklüyordu.

Bizim Jimin ile bir sonumuz yoktu.

"Kol düğmelerinin yok oluşu koca bir planın parçasıydı.Kullanıldık"

Başımı yere eğdim ve fısıldadım.

"Kullanıldım"

Kalbim acıyordu.Jimin benim ile ilgilenmiyordu demek ki.Bende oyunun koca bir parçasıydım.Beni elde ederse eğer susacaktım.

Aptal bir aşık gibi hiçbir şeyin farkında olmayacaktım.

Jimin'in gözü gibi saklaması gereken kol düğmeleri neden masanın üzerinde duruyordu bilmiyordum.Ama şansım yaver gitmiş olmalıydı.

Tanrı'nın sevdiği kul olmalıydım.

"Kol düğmelerinin senin uğurun olduğunu biliyordu.Çünkü sana en yakın olan kişi Jaehyun'du öyle değil mi?"diyerek meydan okuyan bakışlarımı Jaehyun'a çevirdim.

O da bana meydan okuyan bakışlarıyla bakıyordu.Elindeki kozları bitmemişti.Ama sıra benim sıramdı.

"Biricik oğluna kol düğmelerini çaldırdı.Sende böylelikle o önemli olan toplantıya giremedin.Böylelikle şirket büyük bir bataklığa sürüklendi.Çaresizdin ve ne yapacağını bilemiyordun.Kahraman gibi çıkıp gelen Jaehyun'un ortaklık teklifini kabul ettin"diyerek ikisinde de gözlerimi gezdirdim.

Limerence||Park Jimin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin