tamamlandı•
Gürültünün çirkinliği ne kadar tırmalarsa zihnini, sessizliğin uğursuzluğu da o kadar uyuşturur bedenini. Ortası yok ve geç bile kaldık.
Kurtlar ulumaya başladı.
Zamanı geldi.
Çalan davulları duyabiliyor musun?
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Dilin açtığı kesiği hiçbir merhem iyileştiremez. Bunu en iyi biz biliriz. Sokakta gördüğümüz kanayan bedenler, bizim eserimiz. -H''
***
"Ya!"
Bae Ra'nın aniden çıkan sesi Namjoon'u korkuturken, uzun boylu adam hızla tezgahtan uzaklaştı. "Salça sosunu sürmeden malzemeler koyulur mu hiç? Öylece kurur hepsi. Ayrıca," Kız derin bir nefes alırken diğer kurbanına yöneldi. "Sen ne yapıyorsun orada?"
Taehyung elindeki sunum tabaklarını geri yerine bırakırken masum ifadesiyle, "Ben mi?" dedi. "Pizzayı koymak için büyük tabak arıyordum."
"Daha yapılmayan şeyin sunumu mu olur?"
Bae Ra yapmacık gülümsemesiyle Taehyung'u tekrar tezgahın önüne getirip iş bölümünü yaparken, Hoseok bu manzarayı kahkahalarla izliyordu. Her zamankinin aksine bar tezgahına bu sefer kendisi kurulmuş, önündeki cips kasesinin keyfini çıkarırken aynı zamanda da Bae Ra'yı eve davet ettiği için kendini alkışlıyordu.
En sonunda üç tepsi pizza sağlam bir şekilde fırına girdiğinde, iki genç adam yorgunlukla Hoseok'un yanına çökmüşlerdi. Bae Ra, un olan ellerini umursamadan-arada sataştıkları Hoseok'un yüzü dahil, mutfakta un değmeyen yer kalmamıştı- bandajını düzeltti. Ara vermeden çorba yapımına başladı.
"Pizza pişti mi?"
Jimin, masanın üzerinde duran cipsten bir tane alarak geri çekildiğinde hiçbir yere değmemeye özen göstermişti. Hafif ıslak olan sarı saçlarından yeni duş aldığı belli oluyordu. Bae Ra'nın ben seni nasıl görmedim bakışlarını üzerinde hissettiğinde kaşlarını kaldırarak, "Hiç öyle bakma," dedi. "O kadar yorgunum ki, sen bile beni bu mutfağa sokamazdın."
"En azından izlemek için gelmeliydin, Jimin-ah. Tae-Joon ikilisinin hakkından bir tek Bae Ra gelebilirdi. Gerçi çok yoruldu ama..." Hoseok gülümseyip Bae Ra'ya gözünü kırptığında, kız omzunu silkti. Her ne kadar yorulmuş olsa da onlarla birlikte vakit geçirmek hoşuna gitmişti. Şu anda bile yaptıkları gürültü, sessiz ve yıpranmış ruhuna iyi geliyordu.
Dış kapıdan anahtar sesi geldiğinde Namjoon'un söylenmesi duraksadı. Jungkook'un, "Jimin hyung, giyinik misin?" diye bağırdığı duyuldu. Jimin gözlerini devirirken, Jungkook'un kendisine takılmak için dediğini biliyordu.
Genç adam gündüz mesaj grubundan hyunglarına, eve proje arkadaşlarını getireceğini duyurmuştu. Ama nasıl olduysa diğer ikilinin bir işi çıkmıştı ve şu an Nayun ile sadece planlamayı konuşacaklardı. Eve girip hyunguna takılmak için içeriye doğru bağırdığında Nayun kıkırdadı. Koridora yönelerek etrafı saran kokuyu takip ettiler.
