35 | "Hayır, sevgilim... yine kırılmadık; yıkıldık."

1.1K 116 63
                                    

hmm, sanırım terk edildik...
başta ben özür diliyorum, bu hikayeye gereken özeni gösteremediğim için...
okuyucumuz oldukça azalmış
ve bu bir miktar benim suçum.
yine de hala burada, bana destek olanlara
çok teşekkür ediyorum.
iyi okumalar ♥️

We the Kings-We'll be A dream

We the Kings-We'll be A dream

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

''Hayır, sevgilim.
Hiçbir zaman hayalimi kırmadın; yıktın.
Kırığın üzerine öylece yapıştırılmış
bant değil belki ama...
yıkılandan geriye kalanı yalnız temizlemek zoruma gidiyor.''

-Bae Ra

***

''Hyung, bu ne demek oluyor?''

Hoseok, kaşlarını çatarak Jin'e baktı. Kendilerine ev hapsi vermelerinin üzerinden çoktan üç gün geçmişti ama pek de bir yol katedebildikleri söylenemezdi. Jin'in, Irene'ın babası sayesinde olan bağlantılarını kullanarak Başkanın ne planladığını bulma çabaları sürekli önemsiz geri bildirimler ile son buluyordu. Bunun yanı sıra hala Jimin'den bir haber ya da işaret niteliği taşıyan bir hareket de gelmemişti.

Belki de gelmeyecekti?

''Yani Jungkook, Yoongi'yi önceden mi tanıyordu?''

Jin derin bir nefes alarak başını salladı. Laboratuvar, içindeki dosya ve delillerle birlikte havaya uçurulduğu için birçok bilgi de çöpe gitmişti. Eğer Jungkook, Yoongi'nin hastaneye gelişini hatırlamasaydı, belki de Jin bu detayı önemsemeyecek ve araştırmayacaktı.

''Hepinizi Seul'deki yetimhaneye toplamadan önce Daegu'daki küçük bir kadın dayanışma evi depremden dolayı göçmüş, evin altında izinsiz kazı çalışmaları yapılmış, zemin oldukça dayanıksızmış zaten. Yirmiyi aşkın insan hayatını kaybetmiş. Sadece bir çocuk hayatta kalmış... Min Yoongi...''

Namjoon ağrıyan şakaklarını ovuşturarak gözlüklerini tekrar taktığında, önünde yazılı olan rapor ve sağlık bilgilerine baktı ve Jin'in sözünü devam ettirdi. ''Günler süren çalışmanın ardından çaprazlama kalan iki demir parçasının arasında, annesinin cesediin yanında otururken bulmuşlar onu.''

''En azından ailesinden birini tanıyormuş desenize...'' Taehyung duyduklarıyla başını iki yana sallarken, yemek için aldığı elmasını keyifsizce masaya bıraktı. Mutfak tezgahına yaslanıp kamera kayıtlarından alınan Yoongi'nin bir fotoğrafını alarak incelemeye başladı. ''O demirler onu tıpkı bir çatı gibi korumuş olmalı...''

Namjoon başını salladı. ''Deprem esnasında binada bulunan herkes, bodrum katında yapılan bir tiyatro gösterisini izliyormuş ve küçücük bir çocuğun onca ölü beden içerisinde hayatta kalması haftalarca konuşulmuş. Medya da işin peşini bırakmamış tabii... Devlete ait bir kurum olduğu için, halk o zamanın Belediye Başkanını denetimsizlikten suçlayarak cezaevine bile girmesini sağlamış. Daha sonra da 2001 yılında ismini gizli tutmak isteyen bir milletvekili onun tüm masraflarını sahipleneceğini söyleyerek Seul'e istemiş,'' diyerek diğerlerinin ifadelerine göz gezdirdi. ''Jungkook'un olduğu yetimhaneye getirilmiş...''

cuHd | JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin