Çok geç kaldım bu sefer, ehehe.
Direkt bölüme geçelim o yüzden.
İyi okumalar 💕"Özür dilerim,
ateş benim göğüs kafesime düşünce anladım.
Bu kadar... olduğum için özür dilerim."
-Jimin***
Genç kız durduk yere gülüp önünden geçenlerin dikkatini çekmemek için dudaklarını ısırarak ayağının üzerinde bir öne bir arkaya doğru sallandı. Hafta başı olmasına rağmen yüzündeki anlamsız sevinç ifadesini silemiyor, yanağının içini ısırarak kendini zaptetmeye çalışıyordu.
İki gündür -doğum günü partisinden beri- keyfi oldukça yerindeydi. Jungkook ile plansız gelişen yakınlaşmaları ona çok iyi gelmiş ve birçok soru işaretini de beraberinde götürmüştü. Sabaha doğru ilk uyanan kendisi olmuş, gece içmenin verdiği baş ağrısıyla sızlansa da hemen yan tarafındaki manzara bütün zonklamayı kendisine unutturmuş ve güneş ışığının odanın içini aydınlatmasıyla genç adamın yüzünü izlemeye başlamıştı.
Okuduğu romanlar ya da hikayelerdekinden daha da büyüleyici bir andı Bae Ra'ya göre... Kirpiklerini saymayı bile denemişti ama Jeon Jungkook, çok güzel bir adamdı ve genç kız hangi detaya ne kadar takılacağını kestirememişti. Yüz üstü yattığı için genç adamın dudakları aralanmış, küçük bir bebeğin masumluğuna bürünmüştü. Derin ve sakin nefesler alıyor, verdiğinde ise Bae Ra'nın kakülünü yerinden oynatıyordu. Bu masum haline zıt olan gelişmiş vücudunun yarısı ise genç kızın üzerindeydi; bacağının birini genç kızın bacağının üstüne atarken tek koluyla belini sıkıca kavramıştı. Sabah pıtı pıtı dolaş, diyen kendisi değilmiş gibi Bae Ra her kıpırdandığında kaşları çatılıyor, huysuz bir çocuğa dönüşüyor ve kollarını sıkılaştırarak rahat durmasını homurdanıyordu.
Aşağıdan gelen seslerle Jungkook'un uykusu nihayet açılıp bilinci yerine geldiğinde ise zar zor araladığı kirpikleriyle önce uzunca Bae Ra'yı süzmüş, daha sonra ise genç kızın muzipçe gülmesiyle utanarak yüzünü yastığa iyice gömmüştü. Gece boyu sarhoşluğunun arkasına saklanarak yaptıkları zihnine bir bir düştüğünde ufak bir küfür savurarak yorganı tepip üzerlerinden düşmesine ve Bae Ra'nın kıkırdamasına sebep olmuştu. Normalde tam tersi olması gerekirken Jungkook utanan taraf olup bir müddet sessiz kalmıştı ama bu genç kızın onunla dalga geçmesine engel değildi. Küçük bir yatak sefasından sonra -ki bir şey konuşmasalar bile sadece sarılarak yatmaları bile genç kızın içindeki acabaları dindirmişti- Jungkook duş alırken, Bae Ra geceki kıyafetlerini üzerine geçirerek aşağı inmeyi tercih etmişti. Aslında Jungkook'un kıyafetlerinden de giyebilirdi ama istemsizce kasılmış ve diğerlerinin yanlış anlamasından utanmıştı.
Irene de dahil herkes kahvaltı masasına oturduğunda Jungkook anca gelebilmişti ve direkt masaya oturmak yerine, Bae Ra'nın arkasından eğilerek ayva reçeli sürdüğü ekmeğinden kocaman bir ısırık almıştı. Masadaki bakışlar birden ikiliye döndüğünde ise genç adam istifini bozmadan kızın yanındaki sandalyeye yerleşip derin bir nefes vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cuHd | Jungkook
Fanfictiontamamlandı• Gürültünün çirkinliği ne kadar tırmalarsa zihnini, sessizliğin uğursuzluğu da o kadar uyuşturur bedenini. Ortası yok ve geç bile kaldık. Kurtlar ulumaya başladı. Zamanı geldi. Çalan davulları duyabiliyor musun? ...