mu?
One Republic- Start Again
***
10 gün sonra.
31 Aralık''Cidden söylemeyecek misin?'' Irene meraklı gözlerle, sürücü koltuğunda rahat bir şekilde oturan Jin'e baktı. ''Babam ile ne konuştunuz?''
''Şu ana kadar birçok şey konuştuk, Irene. Çoğundan haberin var zaten, neyi kastettiğini anlamam için biraz daha açar mısın?''
Genç adam göz ucuyla kendisini takip eden iki arabayı kontrol etti. Birinin şoför koltuğunda Jungkook, diğerinde ise Yoongi vardı. Doğum gününü beraber kutladıkları eve, iki günlüğüne kafa dinlemek için gidiyorlardı. Bu akşam çocuklar kendi aralarında yılbaşı partisi düzenlemek istemişti. Taehyung ile Namjoon bütün market alışverişini üstlenirken, diğerleri de etrafı ve yemeği hazırlamak için öğleden sonra yola çıkmışlardı.
Her ne kadar farkında olmasa da Jin, özellikle bu son günlerde daha çok gergindi. Toplantıdan toplantıya giriyor, sadece milletvekilleri ile değil hastanelerdeki üst düzey insanlarla da muhatap olmak zorunda kalıyordu. Hoseok ile Jungkook üç gün önce eve çıkmış, hastane ortamında kalmayı daha fazla istememişlerdi. Açıkçası bu Jin'in işine geliyordu. Ne kadar her şey kontrol altında olursa olsun, hiçbir yer ev kadar güvenli değildi.
Irene Jin'in düz sesinden gerginliğini anlayabilmişti, bugünün biraz olsun onu rahatlatabileceğini umuyordu bu yüzden. Bakışlarını genç adamdan ayırıp tekrardan cama sabitledi. ''Düğün tarihi hakkında mesela? Annem birkaç ayrıntıdan bahsetti de...''
Genç kız, babasının kötü bir adam olduğu söyleyemezdi. Sadece kendine göre belirlediği kurallar vardı ve her şeyin bir bedeli olmalıydı. Muhalefet partileri Jin ile birlik olup dize getirmiş ve skandalı halka en uygun bir şekilde açıklayıp Başkan'ın infazının üstünü kapatmıştı.
''Bu yeni konuşulan bir konu değil ki. Gündemimiz yoğundu biliyorsun, sadece baban bu konuyu unutmadığını belirterek gözdağı vermek istedi.''
Jin'in şirketteki imza yetkisi Irene'daydı aslında, ama babası ısrarla evlenmelerini söylüyor, hisseleri sağlama almak istiyordu. Genç kız, Jin'in sakin ses tonuna karşı sıkıntılı bir nefes verdi. ''Yaşı gittikçe huysuzlanıyor, sen ona bakma. Döndüğümde kesin benimle de konuşur. O zaman seni bir daha zorlamamasını--''
Genç adam kaşlarını kaldırırken, ''Beni hiçbir şeye zorlamıyor,'' diyerek sözünü kesti. Başını hafifçe sağa eğip Irene'a baktığında, genç kızın da kendisi gibi kaşlarını kaldırdığını fark etti. Anlaşılan dağ evini bekleyemeyecek konular vardı. Sinyal vererek hızını düşürüp arabayı kenara çektiğinde, diğerlerinin de yavaşladığını gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cuHd | Jungkook
Fanfictiontamamlandı• Gürültünün çirkinliği ne kadar tırmalarsa zihnini, sessizliğin uğursuzluğu da o kadar uyuşturur bedenini. Ortası yok ve geç bile kaldık. Kurtlar ulumaya başladı. Zamanı geldi. Çalan davulları duyabiliyor musun? ...