43 | Ben düşünmüştüm ki; "Patlarsam, acım yayılır yalnızca..."

1K 113 49
                                    

bu hafta bitirmek istiyorum.
lütfen yorumlarla, votelarla destekleyin beni 🌸
(cc açık, dm açık, panom açık. bol bol darlayın/rahatsız edin/dürtün beni de hemencecik yazayım 🥺 nolur)

iyi okumalar ♥️

iyi okumalar ♥️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



***

Seok Jin, genç adamın burnundan ve kulaklarından sızan kanlı görüntüsüyle nefes almak için ağzını araladı. Daha demin neler olmuştu böyle? Sadece birkaç dakika öncesinde yaşananlar akla hayale sığdırabilecek türden değildi.

Çok... çok ağırdı. Babasının ölümüyle kıyaslanabilecek kadar acıydı.

Gözlerinin önünde hepsini kaybedecekti.

Kaçırdığı detayı fark edemeyecek kadar işi bitirmeye odaklamıştı kendini. Irene helikopteri ayarlamıştı, kendisi Jimin'e gereken talimatı vermiş ve halkın önüne çıkmak için mermerden yapılma merdivenleri adımlamaya başlamıştı. Her şey ayarladığı gibi gidiyordu, Namjoon çocukların yanındaydı. Onları güvenli bir şekilde helikoptere bindirmenin bir çaresini bulurdu. Başkanı almak için üç araba dolusu adam yoldaydı.

Jin, ilk defa omuzlarının hafiflediğini hissediyordu. Ta ki kurşun sesi yankılanıp kalabalıktan çığlıklar yükselene kadar...

Sonrasında her şey saniyeler içinde gerçekleşmişti. Patlamanın şiddetiyle gizli olan kameralar dahi sallanmış, hatta birkaçı hasar görmüştü. Tuğla ve cam parçalarının oluşturduğu yığın ancak Jungkook'un izniyle yerle buluşmuş, parçalanmış zeminden tozun kalkmasına neden olmuştu.

Mavi Saray'ın etrafını saran büyük ekranların birinde Yoongi'nin yüzü, birinde Başkan'ın yerde diz çöken görüntüsü, diğer ikisinde Jungkook'un yakın ve uzaktan olmak üzere iki farklı çekimi vardı. Jin, titreyen gözlerini Jungkook'un yaşlı gözlerinden zar zor alıp diğer ekrana baktığında anca fark edebildi parmaklarının sıkı sıkı kavradığı cam parçasını...

''Yemin ederim,'' diyen sesi, görünüşüne tezat bir sertlikle çıktı Jungkook'un dudaklarından. Başkan'a doğru bir adım attı, parmaklarının arasından birkaç damla kan sızdı. Kabil'in, hırsı uğruna masum Habil'i öldürmesi Yaratıcı'yı kızdırdı. Cefakar toprak kendisine emredilene boyun bükerek kanı emmeyi reddetti. Jeon Jungkook ise masumluğunu azıcık akan kan damlasında bırakarak katil olmayı kabullendi.

cuHd | JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin