BTS-Hearbeat :') ile dinlemenizi istiyorum, lütfen...
(12.08.2019. Güncel not: hadi bu bölüme de ilgi gösterin :') Bu akşam yeni bölüm gelecek, geç bile olsa ❤️)İyi okumalar 💕
***
7 Ekim 2018
Pazar 02:47Jimin dönen başı yüzünden nerede olduğunu çıkarmaya çalışırken bir yandan da çöktüğü klozetin üzerinden kalkmak için tutunacak bir yer arıyordu. Kapıyı açıp kendini el lavabosunun önüne attığında yanındaki birkaç kişinin kendine dönmesini sağlayacak kadar ağır bir küfür mırıldanarak yüzünü yıkamaya başladı. Oynadıkları oyun, Bae Ra ile Jungkook'un ardından yarıda kesilmişti ama Taehyung geceyi bitirmek istemediği için Jimin'e meydan okumuştu.
En son hatırladığı Tae'nin önüne on üç tane shot bardağı hazırladığıydı.
"Siktiğimin pezevengi..."
Tekrar söylendi, gözünün altına akan göz kalemini gömleğinin yeni ile temizleyip görünüşünü düzelttiğinde aklı hala yerinde değildi. Son kalan yön bilgisiyle oturdukları masayı bulabilirse eğer, Taehyung'un o kocaman ağzına bira şişesini sokup düdüğünü öttürmeyi düşünüyordu. Yürek yemiş arkadaşı, kesin Jimin'in alkol eşiğini zorlayıp sızana kadar içirmiş, daha sonra ise kendi haline bırakmıştı. Sırf bir önceki akşam sinemaya gitmeyi reddettiği için yapmadıysa adından şüphe ederdi Jimin.
Yalpalayarak gittiği masada kimseyi bulamayınca, kalkan midesini bastırmak için masanın üzerine sırtüstü uzanıp kenardaki dilimlenmiş limon kasesini yanına çekip bir tanesini dudaklarının arasına yerleştirdi. Biraz daha bilincinin açılmasına ihtiyacı vardı, taksi çağırabilecek kadar açılırsa gerisi kolaydı.
"Beni buradan almaya gelirler herhalde," dedi, tavandan yansıyan ve mekanı aydınlatan ışıklar gözünü alıyor ve uykusunun gelmesine neden oluyordu.
"Hiç sanmıyorum."
Kenardan gelen sesle başını yana çevirdiğinde, kanepede oturan birini fark etti. Baştan beri orada mıydı, yoksa yeni mi oturmuştu bilmiyordu fakat eğer gecenin ortasında sergilediği dans yüzünden kendisine takılmaya gelen tiplerdense şu an hiç sırası değildi. Kısık olan gözlerini tavana tekrar çevirirken, "Defol," dedi sızlanarak. "Sevgilim var, seni yanımda görürse suratını dağıtır."
"Yaaa, öyle mi?" Jimin, alaylı sesi duyduğunda devamında çocuğun kalkmasını bekledi ama o tam tersi masaya eğilmiş olacak ki bu sefer sesi kulağının dibindeydi. "Sevgilin hangisiydi? Şu gece boyu kızdan gözünü ayırmayan mı, yoksa kırmızı saçlı olan mı?"
Jimin'in ilk takılması gereken çocuğun kendilerini izlemiş olmasıydı ama kafası o kadar karmaşık ve uykuluydu ki hiç tereddüt etmeden, "Sevgilim kız," dedi. "Şu liseli olan, hani haşin ve uzun tırnaklı." Taehyung, Jimin'in Jennie için böyle dediğini duysa belki kızabilirdi ama aralarında ufak bir flörtleşmeden fazlası olacağını düşünmüyordu. Ayrıca? Umuyordu ki sinirlenirdi, çünkü belki de birazdan tacize uğrayacaktı ve bunun sebebi o kırmızı kafalı arkadaşıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cuHd | Jungkook
Fanfictiontamamlandı• Gürültünün çirkinliği ne kadar tırmalarsa zihnini, sessizliğin uğursuzluğu da o kadar uyuşturur bedenini. Ortası yok ve geç bile kaldık. Kurtlar ulumaya başladı. Zamanı geldi. Çalan davulları duyabiliyor musun? ...