eveeet, cuHd'un en uzun bölümüne hoş geldiniz.
kitap formatında düşünürsek 26-28 sayfa ediyor :3
yorumlarınızı, tepkilerinizi çok merak ediyorum. umarım size yansıyatabilmişimdir zihnimdekileri.
iyi okumalar ♥️21 Pilots- Heathens ;(
(keşke siz bölümü açtığınız anda yanınızda belirip zorla bunu dinletebilsem)
One Republic- Start again***
"kapıda silah kontrolü yapılması,
beyinlerimizin el bombası olduğu gerçeğini değiştirmiyor."***
''Başkan Cha,'' dedi tıklatılıp açılan kapının ardından beliren sekreter. ''Halk hazır, sizi bekliyoruz.''
Başkan Cha Ki Sang...
Pazar gününden itibaren Cumhurbaşkanı Cha Ki Sang...
Yaşlı adam aklından geçen düşüncelerle gülümsedi. Keyifliydi. Bu hayatta her zaman başarılarının karışılığını almıştı; öyle ya da böyle. Önüne engel çıkmadığını söyleyemezdi. Yıllar önce elindeki en yetenekli piyonlarını kaybetmiş, muhalefet partilerin baskısı yüzünden onları hep uzaktan seyretmekle yetinmişti. Hükümdarlığını sürdürdüğü süre boyunca ise bu başarısızlığı sürekli yüzüne vurulmuş ve tehditlere maruz kalmıştı. Fakat artık bilenen kılıçları kuşanma, hırlayan kurtların ise başını kesme vaktiydi.
Geride bıraktıkları on üç yıl boyunca Güney Kore Cumhuriyetinde değişen birçok şey olmuştu. İlerleyen teknoloji sayesinde insanlar artık birçok işini yerinden kalkmadan halledebiliyordu. Ama bununla yetinmek istemediler. Üzerlerini kaplayan tembelliği görmezden gelip daha da ileri giderek her şeyden şikayetçi olmaya başladılar. Siparişleri beş dakika geç geldi diye insanları azarladılar, oyunda yenilmelerinin suçunu kesilen elektiriğe ya da internetin yavaş olmasına bağladılar. Öğrenciler akıllı tahtanın gözlerini bozduğunu söyleyerek homurdandılar ama ders dinlemek yerine sıralarının altından telefonlarıyla meşgul oldular. Her yeni şeyde ellerindekini umursamadan bir kenara fırlattılar. Buldukları kusurlarda, uygulama ya da makinenin yaratıcısı olan insanı suçladılar.
Doyumsuzlukları gözlerine perdenin inmesini sağladı. İnsanoğlu yapay zekanın kölesi olduğunu fark etmeden boyunlarındaki tasmayı sıkılaştırdılar ve asla ellerindekiler ile yetinmediler.
Şimdi ise buna bir son vermenin zamanı gelmişti. Başkan, her insanın gözünü açmak ve içindeki cevheri ortaya çıkarmak için bir dürtüye ihtiyacı olduğuna inanıyordu. Bu yüzden bu seçimleri ne olursa olsun kazanmalı ve iki yüz kişilik bir orduya bedel olan yeni askerlerini -wild8- Kuzey Kore ve dünya karşısına çıkarmalıydı.
Yüzündeki geniş gülümsemeyle kadın sekreterin önüne geçerken tam karşısından gelen Başkan yardımcısını gördü. ''Kalabalığın bir şelale gibi gürüldemesi seni de heyecanlandırmıyor mu?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cuHd | Jungkook
Fanfictamamlandı• Gürültünün çirkinliği ne kadar tırmalarsa zihnini, sessizliğin uğursuzluğu da o kadar uyuşturur bedenini. Ortası yok ve geç bile kaldık. Kurtlar ulumaya başladı. Zamanı geldi. Çalan davulları duyabiliyor musun? ...