tamamlandı•
Gürültünün çirkinliği ne kadar tırmalarsa zihnini, sessizliğin uğursuzluğu da o kadar uyuşturur bedenini. Ortası yok ve geç bile kaldık.
Kurtlar ulumaya başladı.
Zamanı geldi.
Çalan davulları duyabiliyor musun?
...
"İkimiz de biliyoruz, sevgilim öğrettiler: aç kalmayı, üşümeyi, yorgunluğu ölesiye ve birbirimizden ayrı düşmeyi. Henüz öldürmek zorunda bırakılmadık ve öldürülmek işi geçmedi başımızdan.
İkimiz de biliyoruz, sevgilim, öğretebiliriz: dövüşmeyi insanlarımız için ve her gün biraz daha candan biraz daha iyi sevmeyi..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
The Neighbourhood- Sweater Weather (lütfen bıraktığım şarkı eşliğinde okuyun ♥️)
***
"Gelmiyor musunuz yemeğe şimdi?"
Genç adam sonbaharın gelmesiyle serinleyen akşamlara teşekkür ederek kepini biraz daha aşağı çekti. Bir arkadaş grubunun arasından sıyrılırken, kendisine dönen bakışlar yüzünden maskesini takmadığı için pişman olmuştu. Ama bugün oldukça yoğun bir gün geçirmiş, ardından uğradığı akademide Tae hyungunun oyununa gelip onunla birlikte ufak bir boks karşılaşması yapmışlardı. Duşunu alıp çıktığı için hala nemli olan saçları rüzgarın etkisi ile daha da ferahlamasını sağlarken, ellerini cebine koyarak ara sokaklardan birine daldı.
"Jin hyung onlar senin çocukların değil, iki güne bir darlamayı acil bırakmalısın. Telefonlarımızı açmamaları yakındır."
"Hele bir açmasın da neler yapıyorum ona."
Kulaklığına dolan Jin hyungunun homurdanan sesi sırıtmasına neden olurken, kendince oluşturduğu bir ritimle tırmanmaya başladı karşısına çıkan merdivenleri. Hoseok derin bir nefes verip konuşmaya devam etti.
"Neyse ama o haklı Jungkook. Ayrı eve çıktınız çıkalı çok görüşemez olduk, hadi sen neyse de Bae Ra'yı özledik yahu. Sen kurtulmuş olabilirsin ama bu ev erkeklerle dolu hayvanat bahçesinden hallice ve onun azarlamalarına ihtiyacı olanlar var."
Sesi ima yapar gibi sonlara doğru yükseldiğinde, birinin konuştuğunu ve hemen sonra Hoseok ağzı doluyken konuşmaması için seslice uyardığını duydu. Bu laflar o evde yaşayan herkeseydi. Hoseok kendisinden sonra en düzenli olan kişiyi kaybettiği için büyük hayal kırıklığı yaşıyordu esasen. İki güne bir gelen yemek sırasını onlarla yaşamayı kabul eden Yoongi ile üç güne çıkarmıştı. Jin harici kimseyi mutfağa sokmama konusunda anlaşma sağlanmıştı çünkü diğerlerinin bir şey yapmaya başladığı akşamlar dışarıdan verilen siparişle sonuçlanıyordu ve özellikle Namjoon'a kalsa her gün dışarıdan sipariş verilirdi. Sağlık konusunda takıntılı olan Hoseok buna şiddetle karşıydı.
