tamamlandı•
Gürültünün çirkinliği ne kadar tırmalarsa zihnini, sessizliğin uğursuzluğu da o kadar uyuşturur bedenini. Ortası yok ve geç bile kaldık.
Kurtlar ulumaya başladı.
Zamanı geldi.
Çalan davulları duyabiliyor musun?
...
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın :) İyi okumalar 💕
NCT U- Dream In A Dream
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Saçları değil, gözleriydi şarap olan. Hep tutkun bakan, Günaha davet çıkaran... -Jk''
***
"Bir an gelmeyeceksin sandım."
Jungkook, bara adımını atar atmaz köşeli koltuklarda takılan Bambam ve arkadaşlarını görmüştü. Oturdukları yerin üstündeki neon topları, diğer yerlerdeki beyaz topların aksine rengarenkti ve insanın dikkatini çok çabuk çekiyordu. Aslında gelmek gibi bir niyeti yoktu. Fakat Taehyung ve Jimin, gergin geçen birkaç günün üzerine kafalarını dağıtmanın iyi olacağını söyleyerek teklifin üstüne atlamışlardı.
"Biz olmasak zaten gelmeyecekti." Taehyung masaya geldiğinde Bambam'ın yanına oturup "Taehyung," diyerek kendini tanıttı. Jimin de ismini söyleyerek yerleştiğinde, Jungkook çoktan köşeli koltuğun ışık görmeyen kör noktasına çekilmişti. Jackson ve Yugyeom'u önceden biliyordu, bu yüzden tanışma faslını sessizce dinledi.
Jimin, dip boyasını yenilediği sarı saçlarını dalgalı bir şekilde bırakmış, çoktan ortama uyum sağlamıştı. Bambam ile hangi içkinin kendilerini çarptıklarını konuşurken, kuyruklu yıldız şeklindeki küpesi kulağından sallanıyordu. Kendine güvenini belli eden transparan gömleğiyle diğer arkadaşının aksi bir görünüm sağlıyordu. Gerçi sivri yüz hatlarına sahip olan Taehyung'un ani bir kararla kırmızıya boyattığı saçları, simsiyah giyinmiş olmasını bastırmıştı. Kafeden çıkma vakti geldiğinde Jungkook motoruyla almaya gelmiş ve Taehyung'un hayranlarının cama yapışmasını keyifli gözlerle izlemişti.
Genç adam etrafı izlerken, önüne itilen bira şişesiyle bakışları Jackson'a döndü. "Hafif şeylerle başlayalım, Bambam'ın bizi parmağıyla oynatmasına izin veremeyiz."
Jungkook, dudağının ucunu kıvırıp şişeyi kaldırarak selam verdi. Bir yudum aldığında, "Bizi boşuna çağırmadığı belli," diyerek çenesiyle konuşmaktan kendini kaybeden hareketli çocuğu gösterdi.
"Pusuda bekliyor."
Jackson kendisine katılarak güldüğünde, masaya yaklaşan üçlüyle dikkatleri oraya çevrildi. Taemin ve Nayun önden ilerlerken, arkalarında buraya gelmek istemediği suratından belli olan bir kız onları takip ediyordu.
"Bu gece bayağı dağıtacağız anlaşılan." Taemin, göz kırparak Bambam'ın elindeki bira şişesini alıp kafasına dikti.
"Ağıma ilk kimin düşeceği belli oldu."
Bambam sinsi bir gülüşle Jungkook'a baktığında, daha deminki konuşmaları duyduğunu ima etti. Masadaki gülüşmelere Jungkook da geriye yaslanıp katıldığında, üzerinde hissettiği bakışla Nayun'a döndü. Genç kız, sıkıca at kuyruğu yaptığı saçları ve derin dekolteli elbisesiyle gayet dikkat çekiciydi. Gözleri, Jungkook'un iki düğmesini açık bıraktığı teninde ve geniş omuzlarında dolanırken, genç adam bakışlarını çekti.
