tamamlandı•
Gürültünün çirkinliği ne kadar tırmalarsa zihnini, sessizliğin uğursuzluğu da o kadar uyuşturur bedenini. Ortası yok ve geç bile kaldık.
Kurtlar ulumaya başladı.
Zamanı geldi.
Çalan davulları duyabiliyor musun?
...
Mutlu olmak için, düştüğünüzde hayatınıza tekrar devam edebilmek için ne yaparsınız? Ne size güç verir?
Bu bölümde anlamanız için küçük tüyolar bıraktım. Fazla sır insanı sıkar bir müddet sonra...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Benim ellerime silahı yerleştiren sizdiniz... Ama ben iyi bir insan olacağım. Tetiği çekmek yerine ellerimle kalbinizi sökerken, Size gülümseyeceğim. İyi ki beni seçtiniz. -V''
***
Taehyung, yaptığı espressoyu soğumadan müşteriye ulaştırmaları için servis tezgahına bıraktı. Normalde kafede garson olarak çalışıyordu fakat içerisi, hafta sonu ve akşam üstünün birleşmesiyle her zamankinden yoğundu. Ayrıca bu bölümde çalışan çocuk da özel durumundan dolayı izinliydi.
Yeni bir fincan ayarlayıp sıradaki siparişi hazırlamaya başladığında sırtındaki bakışları hissedebiliyordu. Duvarın arkasında kaldığı için, bugün geri planda olduğuna oldukça üzülen birkaç kız grubunun, garson çocuğa kendisiyle ilgili sorduklarını keyifle dinliyordu. Bulunduğu yeri yalnızca öndeki iki masa görebiliyordu ve orası da çoktan kapılmıştı.
Taehyung, iyi görünümüyle çok fazla müşteri çektiği için buranın en eski çalışanlarından sayılırdı. Çok bilindik ve merkezde bir yer olmasıyla birlikte en ufak bir şikayete bağlı olarak işten çıkarabiliyorlardı. Taehyung ise hızlı refleksleri, güler yüzlülüğü ve seviyeli sohbeti ile müşteriler arasında gözdeydi.
"Hyung, bir masa özellikle seni istedi." Yeni çalışmaya başlayan çocuk kendisine gülerek seslendiğinde, işini yarım bıraktı. "Erkeklerin de dikkatini çektiğini bilmiyordum."
Taehyung gözlerini devirdi. Çocuğun bahsettiği erkeklerin kim olduğunu tahmin edebiliyordu. Anladığını belirterek duvarın arkasından çıktığında, kendisine seslenen birkaç kişiye başıyla selam verdi.
En köşedeki masaya ilerlerken, yüzündeki mükemmel gülümsemeyi bozarak, "Her geldiğinizde ayağınıza çağırmaktan vazgeçin," dedi sandalyelerden birini masaya ittirerek. Herkesin içinde çaktırmadan verebileceği tek tepki buydu. "Sırf aynı şeyleri söylemeye üşendiğiniz için yapıyorsunuz."
"Bu sefer o kadar basit değil, kardeşim. Fan klübünden özel istek aldım." Jimin gevşekçe sırıtırken, Taehyung'un arkasındaki kız grubunu işaret etti.
Namjoon geriye yaslanıp gözlerini kıstı. "İstek yerine rüşvet diyecektin herhalde."
"Fotokopi çektirilecek çok şeyim vardı ve ben bugün o makineyi biraz daha görseydim kusabilirdim."
Taehyung, ağırlığını tek ayağına verirken. "Kimden istedin? Liseli olanlardan mı yoksa?" diye bıkkınlıkla sordu. Jimin kafasını sallayıp Taehyung'a öpücük attı.
