| ENES |
"Bir şey söyleceğim."
Annem kısa bir bakış atıp yemeğe geri dönmüştü. Babam bakmamıştı bile.
"Bu nedir ya? Evlatlık olsam daha çok severdiniz beni be."
"Nankörlük yapma." dedi babam. "Arada seviyorum seni."
Annemle ikisi gülerken yüzümü buruşturup onlara baktım. Amk yaşlıları ya, güldükleri şeye bak.
"Tamam hadi söyle." dedi babam.
"Söylemiyorum ya."
"Enes, şaka yaptık oğlum."
Anneme bakıp arkama yaslandım.
"İyi söylüyorum, salak salak tepkiler vermeyin."
Kafa sallamışlardı.
"Ben Sina'yla sevgiliyim." dedim.
İkisi bir şey söylemeden bana bakarken ciddi olup olmadığımı anlamamışlardı. Babam birden gülmeye başlayıp "Onlarınki kısa oluyormuş doğru mu?" dedi.
Al işte genlerde var genlerde.
Annem babama gülerken "Yalnız ben ciddiyim." dedim.
"Ben de ciddiyim." dedi babam.
Bazen keşke annemlerle bu kadar yakın olmasaydım diye içimden geçiriyordum. Aslında babam psikologtu ve çoğu zaman beni denek olarak kullandığını düşünüyordum. Şu an düşündüğüm gibi.
"İki dakika ciddiye alır mısınız? Ulan varya başkalarının yanında elit aile babası oluyorsun. Yok Platon'un bir sözü vardır, Sokrates der ki... bana gelince kısa oluyormuş doğru mu? Kısa falan değil."
"Gösterdi mi nerden biliyorsun?"
"Aşkım tamam abartma." dedi annem.
"Bence de."
Babam çatalını masaya bırakıp boğazını temizledi.
"Yani şu an bize erkeklerden hoşlandığını mı söylemeye çalıştın?" dedi.
"Erkeklerden değil ya Sina'dan." dedim. "Diğerleri ilgimi çekmiyor."
"Anlıyorum. Sen Beyza'dan ne ara ayrıldın?"
"Baba good morning amk."
"Ben anlamıştım." dedi annem.
"Kesin anlamışsındır."
"Eee." dedim. "Bu kadar mı?"
"Sina iyi çocuk. Yakışıklı, güzel, hoş. Ne diyeyim? Senin gözün kızlardan başkasını görmezdi şaşırdım."
"Sina çok güzel biliyor musun?" dedim sırıtarak. "Yerim ya."
"Ne diyorsun oğlum?" dedi annem gülerek.