4.0

20.5K 1.8K 2.1K
                                    

| EREN | 

"Ya ben ortada yatıyordum. Sağa sola döndüm biraz. Uyku sersemliği, karıştırmışım işte." 

Melih, kampa gittiğimiz gün çadırda Uzay yerine Doruk'u öpmüştü. Bir de açıklamaya çalışıyordu sjxolwjdpflw.

Kahkaha atıp içecekleri getiren Aysu'ya döndüm. Tepsiyi masaya bırakıp "Çok kalabalık." demişti. Yağızlar bir hafta burada kalacaklardı ve Emrelerde toplanmıştık.

"Yüz kırk bölüm oldu hala kalabalık mı diyorsun?" dedi Emre.

"En azından bu kimdi demiyorum." dedi. Daha sonra "Gel içecekleri taşımama yardım et." deyip gitmişti.

Emre'ye gülümseyip "Ben ederim." dedim. Garip bir şekilde, bakın çok garip, ilginç, olağanüstü, unbelievable,  Emre bir şey dememişti. Normalde küfür edip otur falan derdi, kendi yardım ederdi. Bu sefer gitmeme bir şey dememişti.

Kalkıp Aysu'nun yanına gittim. İçecekleri tepsiye yerleştiriyordu. Beni gördüğünde gülümsemişti. Aynı şekilde gülümseyip yardım ettim. Mutfaktan bahçe gözüküyordu. Aysu dışarıya bakarak "Sanırım Ömer abimden hoşlanıyor." dedi.

Elimdeki içecekten bir yudum alıp onlara baktım. "Abin de ona karşı boş durmuyor."

"Eren." deyip güldü. "Emre bu. Erkeklerden hoşlandığını sanmıyorum."

Sen öyle san.

Yoksa Emre sırf Ömer'le daha fazla sohbet etmek için mi Aysu'nun yanına gelmeme ufak bir tepki bile vermemişti?

Keşke bir bakışta kimin kimden hoşlandığını anlasam. Gerçi şöyle bakınca Enes'in Sina'dan hoşlandığı çok belli oluyor. Yani bunu herkes anlayabilir.

Tepsiyi elinden alıp "Ben götürürüm." dedim. "Tamam." deyip gitmişti. Gitmeden önce yanağımdan öpüp gülümsemişti.

Çocukların yanına gidince içecekleri bırakıp ikisine baktım. Emre "Ne oldu?" demişti.

Biraz daha bakıp üstümdeki tişörtü çıkardım ve havuza atladım. Havuzda Oğuz beni boğmaya çalışmıştı. Melih de onu boğmaya çalışmıştı. Doruk, Melih'i boğmaya çalışırken Uzay "Çocuk yanlışlıkla öpmüş işte." demişti. Melih de öksürürken kafa sallıyordu. Uzay ve Doruk ikiz değil amk. Bunlar farklı dünyaların insanları bak yemin ediyorum.

Arkamı bir yere yaslayıp Sinan ve Burak'ı izlemeye başladım. Ne yapıyorlardı? Sevgili olup bize mi söylememişlerdi yoksa hepimiz yani ben hariç birbiriyle çıkmaya başladığı için beynimiz bize oyun mu oynuyordu? Aslında eskisi gibilerdi ama biz büyütüyorduk?

ÖPÜŞTÜLER LAN ÖPÜŞTÜLER. SAYISIZ KEZ.

Yani aslında sayılı. İlki doğum günündeydi ve o zaman mecbur bırakmıştık. Diğeri sarhoşkendi. Bakın yine mantıklı açıklamalar buldum.

Aslında birbirimizle çıkmak ,yani ben hariç, iyi gibiydi. Yabancıya gitmiyor ayağı ama ya herkes ayrılmaya başlarsa? Evet bunu kimse düşünmüyor. Grubun zekisi olarak ben düşünme kararı almıştım. Eskisi gibi olur muyduk?

Enes ve Sina ayrılmaz galiba. Yani sanmıyorum ama ayrılırlarsa ne olur? Gelin hep birlikte düşünelim.

Eğer ayrılan Sina olursa, hep birlikte olduğumuzda Enes mal mal davranıp sürekli Sina'ya bakar. Alttan alttan laf sokmaya çalışır. Sina'nın her konuştuğu insana laf söyler belki döver. Enes bu. Aklınıza gelebilecek tüm saçmalıkları yapar.

psk: ohashipHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin