| UZAY |
"Havlayan köpek ısırmıyormuş doğru mu?"
Enes yine odaya muhteşem girişini yapmıştı. Oğuz telefonuyla uğraşmayı bırakıp Enes'e dönmüştü.
"Kanka hiç yorulmuyorsun değil mi?"
"Neyden?"
"Boş yapmaktan."
"Mal mısınız ya? Araştırma yapıyorum burda."
"Hi." Melih yanıma gelip oturmuştu. Kafasını omzuma yaslayıp izlediği diziyi izlemeye devam etmişti. Ben de telefonumu kapatıp onunla birlikte izlemeye başladım. Birden yanağımı öpüp tekrar diziye dönmüştü. Şapşik bu çocuk ya sjsjskdrkjdı.
"Şimdi Oğuz, ben Pulsar'ı getireceğim. Sıkı tut onu. Kışkırtma yapacağız. Havlamazsa sıçtık, kaç."
"Kanka video çekin de kanala yükleriz."
"Okay."
Eren elinde iki meyve tabağıyla gelmişti. Birini bizim önümüze bırakıp karşı koltuğa oturmuştu. Enes ve Oğuz'u izlerken yiyordu. Haklı çocuk, dizi gibi.
Önüme koyduğu meyve tabağına uzanıp bir dilim elma aldım. Yemesi için Melih'e uzattım. Bir ısırık aldığında kalanını ağzıma attım.
"Dorukla konuştun mu? Seni soruyordu."
Kafa sallayıp diziyi izlemeye devam ettim.
"Bir şey mi olmuş? Sesi iyi gelmiyordu."
"Melikeyle kavga etmişler. Salak işte, belliydi böyle olacağı."
"Barışırlar umarım."
"İnş."
Uzanıp iki elma dilimi almıştı. Birisini bana uzattıktan sonra beni öperek ayağa kalkmıştı. "Tuvalete gidiyorum ben."
Kafa sallayıp elmayı ısırdım. Melih gittikten sonra Yasin koşarak merdivenlerden inmişti.
"UZAY KOŞ!"
"Noldu?"
"KOŞ!"
Bağırdıktan sonra koşarak kapının önüne çıkmıştı. Ben de peşinden koşmuştum. Öyle bir bağırmıştı ki önemli bir şey olmalıydı.
"Noldu?" dedim endişeyle.
Gülerek kapıya yaslanmıştı.
"Hiçbir şey. Koşasım gelmişti."
"Mal mısın ya?" deyip güldüm.
"Aferin sözümü dinliyorsun." dediğinde tekme atmak için yeltenmiştim. Kaçmaya başladığında gülerek kovalamaya başlamıştım. Kapının önünde salak salak birbirimizle uğraşırken Yasin sokağa bakarak "Oğuz!" diye bağırmıştı. Ben de ona vurmayı bırakıp sokağa baktım. Oğuz2 oradaydı. Giriş kapısına yaslanıp el sallamıştı.