| ENES |
"Bir kız için değer mi lan?"
"Enes sen anlayamazsın."
"Özgür bak aslanım." deyip burnumu çektim. "Kaç senelik arkadaşlığınızı gay shipleyen bir kız için mahvetmek ne kadar doğru? Bak ben her zaman mantıklı konuşmam."
"Kıskanıyor işte amk malı." dedi Sarper.
"Ne kıskanacağım lan! Bana da merhaba der görse."
"Gördü zaten."
"Yo görmedi."
Allah belamı verse şuan, keşke.
"Bir daha sizi gördüğümde barışmış olun." deyip mutfağa gittim. Burak'ın dondurmalarından alıp tezgaha oturdum ve yemeğe başladım. Melih ve Uzay yemek yiyordu. Yan yana oturmuşlardı ama aralarında bir sandalye vardı.
"Arkadaş olarak kalabilirsiniz, biliyorsunuz değil mi?" dedim.
Uzay yediği yemekten kafasını kaldırıp ağzındakini çiğnerken bana bakmıştı. Melih de izlediği diziyi durdurmuştu.
"Ne?" dedi.
"Bu şekilde olmaz gençler. Aynı odada kalmaya devam etmelisiniz. Bakın Eren yerde yatıyor. Bu çocuğa yazık değil mi?"
"Benlik bir problem yok." dedi Uzay.
"Sorun o zaten."
"Tek sorun ben miyim?"
"Evet."
"Beni böyle kabul edemiyorsan sen de sorunsun bence."
"Kabul edemem. Üzgünüm."
"İyi tüm suçu bana yükleme."
"İyi."
Egzoz, vicdanımla bir görüşme yapmam gerek.
Bağlıyorum.
Eyvallah aslanım.
Rica ederim.
Vicdanınıza bağlanıyorsunuz...
Lütfen bekleyiniz...Efendim tatlım?
Selam, ben bunlara ne haliniz varsa görün deyip gitmek istiyorum. Ne yapayım?
Enes, vicdan olabilirim ama senden daha vicdansızım. Niye beni aradın ki?
Başka arayacak kimsem yok. Kimse beni anlamıyor. Sen de biraz insan ol ya.
Pardon da benim suçum mu?
Kimin suçu?
Senin.
Uydurma be. Ne kadar yalancısın.