HALISAHA
Emre: pazar 20.00
Oğuz: 👍🏻
Ata: 👍🏻
Enes: gelmeyeni burak siksin
Burak: siktir git ya
Yasin: ben gelmiyorum :d
Sinan: hoşt
***
| BURAK |
"Bak salak salak şeyler söyleme ve Sinan'a imalı imalı bakma. Anladın mı?"
Doruk önden geçtiğinde Uzay'ı kenara çekmiştim. Kafa sallayıp güldü.
"Tamam be."
Bizimkilerin hepsi içerideydi. Uzay ile aynı anda girdiğimde gerilmiştim çünkü herkes ilgisini buraya vermişti. Herkes "Selam." derken Melih donup kalmıştı. Mal mal çocuğa bakıyordu.
"Selam." dedi Uzay. Eray ve Ata oyuna geri dönmüştü. Onları kucak kucağa gördüğünde dönüp bana bakmıştı. Tam o anlarda Enes, Sina'yı öpmüştü. Uzay kulağıma gülerek "Sizde kankasına aşık olmak gelenek herhalde." dedi. "Şimdi sıra sizdeee."
"Lan ben daha demin ne dedim?"
"Tamam ya."
Melih'i göstererek "O kimin sevgilisi?" dedi.
Kısmetse senin.
"O hayatının erkeğini bekliyor." dedim.
"Buldu o zaman."
deyip gülerek Melih'in yanına oturmuştu."Selam."
".........Merhaba................"
Oha hiçbir şey yapmama gerek kalmadı.
Sinan'ın yanına oturup güldüm. "Bu iş tamam. Varya efsaneyim ya."
"Emin misin?"
"Eminim tabii. Aşk meşk benden sorulur Sinancığım." dedim.
"Terzi kendi söküğünü dikemezmiş." dedi mırıldanarak.
"Efendim?" dediğimde "Hiç." diyerek geçirmişti. Hayır sen şimdi böyle yapıyorsun sonra ben bir değişik oluyorum yani.
"Ladies and gentlemen." Yasin ayağa kalkıp bize dönmüştü. "Şimdi süper bir oyun oynayacağız."
Ata gülerek "Yoksaaa..." demişti.
Yasin de gülerken kafa sallamıştı. Yasin kapının yanına koyduğu poşetten çark çıkarıp masanın üstüne koymuştu.
"Her bölüme farklı bir şey yazacağız. Sırayla herkes ne çıkarsa yapmak zorunda."
"Ne gerek var şimdi?" dedi Yavuz.
"Of sus ya, azıcık eğleneceğiz."
Yasin bir şeyi istiyorsa, herkes yapmak zorundadır. Değişmez altın kural.