| OĞUZ |
"İnanılır gibi değil, ben şimdi Ömer'le mi öpüştüm?" dedi Eren.
"Ben seninle öpüşmüşüm?" Emre, Eren'e bakıyordu.
"Lan ben Özgür'le öpüştüm." dedi Sarper bağırarak. O sırada Ömer gülerek gelmişti. "Emre benimle de öpüştün."
"Lan siktir git!" diye bağırdı Eren. Yağız da gülerek gelmişti.
"Neyse gençler, bir daha Eren'in oyunlarına güvenmemeyi öğrendik." deyip ayağa kalktım. "Ben çıkıyorum."
O sırada Melih gelip sırtıma atlamıştı. "Nereye adamım?"
"Derse adamım."
"İyi dersler adamım."
"Sana da adamım."
Gülerek sırtımdan indiğinde ceketimi alıp giydim. Yağız arkamdan gelip önüme geçmişti. "İstersen ben bırakayım. Zaten çıkacaktım."
Gülümseyip "Sağ ol." dedim. "Ama Sinan bırakacak beni."
Sinan duyup bana bakmıştı. "Ne alaka amk?" diyordu bakışları.
"Tamam, görüşürüz."
"Bay bay."
Yağız üst kata üstünü değiştirmeye çıktığında Sinan gelip ayakkabısını giymeye başlamıştı.
"Noldu?"
"Kanka beni de atarsın artık." dedim.
"Tamam da." dedi gülerek. "O neydi?"
"Yok bir şey ya."
"Yok bir şey?"
"Evet."
"İyi." deyip bağcıklarını bağladı. "Burak hadi!"
"Sen git Yasin'le öpüş."
"Ya hadi Burak ya."
***
1 hafta sonra
***
PSK 1,5
Melih: gençler kendime yakışıklı kanka buldum isteyene ayarlayayım
Melih: da herkesin sevi var zaten
Melih: uzay istersen sana ayarlayabiliriz
Uzay: kışın sevgili yapmıyorum demiştim
Melih: sevgili yapıyorsun yani
Uzay: anladın sen işte
Yasin: kanka bir foto at oğuza yaparız belki
Melih: