| oğuz |
"Melih, öldürürüm seni."
"Ehee." diye gülüp telefonumu yatağa fırlattı.
"Kanka seviyorsan git konuş." dedi.
"Saçmalama."
"Galerin çocuğun fotoğraflarıyla dolu?"
"Whatsapp'tan atmışlar."
"Siktir." dedi gülerek. Telefonumu almış ve galerimdeki Can'ın fotoğraflarını görmüştü. "Gerçi kardeşinle konuşmuşlardı onlar değil mi?"
"Melih defol git evimden."
"Burası benim evim."
"O zaman ben gidiyorum." deyip ayağa kalktım.
"Tamam otur şuraya, sustum."
Oturduktan sonra masadan test kitabını alıp gelmişti. "Ders çalışacağıma dair söz verdim." dedi.
"Kime?"
"Sina'ya ve anneme."
***
"Ya bu kadar zor değil, niye anlamıyorsun?"
"Oğlum beş saattir test çözüyoruz. Yeter."
Saate baktıktan sonra elindeki kalemi bırakıp kendini yere attı. "Kanka." dedi. Ona dönüp bakmaya başladım. "Sana bir şey söyleyeceğim."
"Dinliyorum."
"Ben Doğa'dan ayrıldım." dedi.
"Ne?"
"Ne zaman?""Yavuz'un geldiği gün."
"Neden?"
"Derslerimi etkilemesin diye."
"İnandım." dedim. Gülerek sırtını duvara yasladı.
"Aklıma gelen tek sebep buydu." dedikten sonra ikimizde güldük. Melih'in yanındaki telefonum titreyince uzanıp ekrana baktı.
"Toprak?"
Elimi uzatıp telefonu vermesi için bekledim.
"Müsaitsen buluşalım?" Ekrandaki mesajı okuyup tek kaşını kaldırmıştı. "Aşkım bir açıklama bekliyorum."
"Ya salak mısım amına koyayım?" Gülerek elinden telefonu alıp mesaja baktım.
"O kim?"
"Kanka yeni tanıştık, iyi çocuk."
"Müsait değilsin kardeşim, göndermiyorum."
"Oğlum çocuğun sıkıntıları var şu sıra. Gitmem gerek." dedim. "İstiyorsan sen de gel benimle."
Test kitabını gösterip "Ders çalışmalıyım canım." dedi.
"Mal mal konuşma amk."