| melih |
"Geç kaldık işte."
"Ben elimden geldiğince hızlı yemeğe çalıştım." dedi gülerek. Ardından ben de gülüp biletleri cebimden çıkardım.
"Kaç numaralı salon?"
"3"
Kafa sallayıp sağ taraftaki salondan içeriye girmişti. Film başlamıştı. Salon karanlıktı ve bu karanlıkta koltukları bulmak ölümdü.
Toprak gözlerini kısmış numaralara dikkatle bakıyordu. Diğer insanları rahatsız etmeden aceleyle oturmuştuk. Birbirimize baktığımızda gülmeye başlamıştık. Sessiz olmaya çalışarak elimi ağzıma götürdüm. Ceketini çıkarıp arkasına koyarken onu izledim. Gülmeyi bırakıp filmi izlemeye başladıktan sonra arada onu izlemeye devam ediyordum. Birkaç kez fark etmişti.
Yan koltuktakiler ara sıra konuşup duruyordu ve sadece onların sesleri duyuluyordu. Dönüp onlara bakamıyordum baksam da yüzleri belli olmuyordu zaten.
Film araya girdiğinde salonun ışıkları açılmıştı.
"Altıma işeyeceğim altıma." diye bağırdı yan koltukta oturanlardan biri. Sesi çok tanıdıktı. Onlara doğru döndüğümde Toprak'ta ilgisini oraya vermişti.
"Melih?"
Yasin ile göz göze gelmiştik ve çocukların hepsi bize dönmüştü. Diğerleri önümüzde oturuyordu. Onlar da bize döndüğünde Oğuz "Hani çok önemli bir işin vardı lan?" dedi.
Toprak, Oğuz'u gördüğünde "Oğuz? Kanka naber?" diye araya girmişti. Saf meleğim.
"Melih... Sen bir kaşarsın." dedi Yasin.
"Oğlum susun amınakoyayım." dedim sessizce. O sırada Oğuz "İyi kanka senden?" demişti Toprak'a.
"İyiyim. Buraya geleceğinizi bilmiyordum. Melih Oğuz'un işi var demişti."
Kaş göz yaparak işi batırmamalarını söylemeye çalışıyordum. Sina ve Enes gülerek bakıyordu.
"Evet ya, çocuklarla sahile inecektik akşama doğru sinemaya gideriz demiştik, fikrimizi değiştirdik bir anda."
"Ahah, kanka keşke söyleseydiniz." dedim gülerek. "Neyse ki karşılaştık."
"Aynen." dedi Oğuz. "Neyse ki."
***
PSK
Oğuz: melihi gruptan atalım diyenler?
Yasin: +
Eren: +
Emre: +
Burak: +
Sinan: +
Ata: +
Eray: +
Yavuz: yüzyılın linçini yedi amk
