| ATA |
"Hassiktir ya!"
Eren oyunda yandığında Emre gülmeye başlamıştı. Sabahtan beri oyun oynuyorlardı.
"Bir karar ver istersen!"
"Bunları konuşmuştuk. Nerden çıktı şimdi?"
Yukarıdan Melih ve Uzay'ın sesleri içtiğim portakal suyunun amına koyuyordu. Sürekli kavga, bıktım amk.
"Oyuncak mıyım ben ya? Net bir şey söyle."
"Biz en başında ne konuştuk? Kabul etmiştin her şeyi. Şimdi derdin ne?"
"Derdim ne mi? Senlik bir problem yok değil mi? Kafana göre takılıyoruz. Çok rahat bir insansın Uzay. Her konuda ama bu konuda bu kadar rahat olamazsın. Bir karar ver ona göre hareket edeyim."
"Bu kadar sıkılmaya gelemem ben."
Ömer yastıkla kulaklarını kapatmaya çalışıyordu. Yağız yere yatmış tavanı izliyordu.
"Bitti o zaman Uzay."
"Melih."
"Ne? Ben böyle bir ilişkiyi yürütemem. Tabii varsa."
"Bitmesini istemiyorum, niye böyle yapıyorsun?"
"Uzay ciddi misin ya? Eskisi gibi değilsin. Bir iyiyiz bir kötü. Orospu muyum amk ben?"
"Saçmalama."
"Sen saçmalama."
"İyi bitsin o zaman."
Derin bir sessizlik.
"İYİ!"
Ve Melih kapıyı çarparak odadan çıkar.
Aşağı indiğinde herkes bir anlığına ona bakmıştı. Sinirli olduğunu bildiğimiz için herkes işine dönmüştü. Melih ceketini alıp dışarıya çıkarken Enes aşağı inmişti.
"N'oluyor kardeşim ne bu tantana?"
"Kaçırdın." dedi Özgür. "Yaz dizisi çektik."
"Ben bir Melih'e bakayım." dedi Oğuz. Dışarı çıkmıştı.
Eray başını kucağımdan kaldırıp "Ben de bir Uzay'a bakayım." dedi. Kafa sallayıp koltuğa uzandım. "Bir ayrılığımız eksikti amk."
"Best friendle çıkma sorunu." dedi Ömer. Eren ve Emre susmuş, oyunu durdurmuş olanları izliyorlardı.
"Canım fıstık çekti lan." dedi Enes.
"Tadıma bakabilirsin." dedim.
Gülerek yanıma gelip uzanmıştı. Bacağını üstüme atıp yatarken geriye kaydım.
"Şimdi Melih aşk acısı mı çekecek?" dedi Eren. "Kıyamam lan."
"Ata hamburger çekti canım."