| EMRE |
"Konuşacak mıyız artık?"
Kafasını kaldırıp bana baktı. Aramıştı, evime gelmişti ve susuyordu.
"Emre ben özür dilerim ya." dedi. "Sen Tolga gibi değilsin. Ayrıca senden bıkmadım sadece garip davranıyorsun. Buna sinirlendim."
"Sen kuzenin gibisin." dedim. Küfür edecek gibi olmuştu ama sonra gülmüştü. "Aslında, evet öyleyim."
Ben de gülmüştüm. "Ama onun gibi de değilsin."
"Evet."
"Yani ben de özür dilerim."
"Affedildin."
"Sen de."
"Peki şimdi bir şey soracağım ve dürüst olup her şeyi anlatacaksın."
Sıçtın Emre.
"Tamam."
"Eğer yine bir bahane uydurursan bu sefer gerçekten-"
"Tamam Eren."
"İyi." deyip yatağın ucuna kaymıştı. "Neden böyle davranıyorsun? Bir şey mi yaptım veya bir şey mi oldu ya da moralini bozan bir şey mi var?"
Dürüst ol Emre ve her şeyi söyle.
"Ben senden hoşlandığımı düşünüyordum ama hoşlanmadığımı fark ettim. Sanırım Aysu'yu kıskandım. Yani hem Aysu'yu senden kıskandım hem de seni Aysu'dan. Anladın mı?"
"Dürüstçeydi." dedi. "Sevdim."
"Bu kadar mı?"
"Ne diyeyim?"
"Ne bileyim?"
Birkaç dakika süren sessizlikten sonra gülerek "Sen şimdi benden mi hoşlandın?" demişti. "İşte adamı böyle kendine düşürürler."
"Eren beni gerçekten pişman ediyorsun. Utanıyorum kendimden."
"Oğlum bunda utanılacak ne var. Gönül bu."
"Senden hoşlandığımı sandığım için utanıyorum. Utanılacak kısım sensin."
"Kırıyorsun beni."
"Herneyse, öyle bir şey yok. Tüm çocuklar yakın arkadaş ayağı yapınca kafam karıştı. Aysu'yu da asla üzmem. Bu yüzden sen de kardeşimi üzme." dedim. "Ve onun yanındayken sana eskisi gibi davranmaya devam edeceğim onun bu konuyla ilgisi yoktu. Şahsi anlama."
Gülerek bana bakmıştı. "Ben seni öptüm bir de ya." dedi.
"Kaçman için üç saniyen var. Yakalarsam sikerim."
"Bb."
***
Eren ve Aysu oturma odasında sarmaş dolaş otururken uzaktan onlara bakıyordum. Elini omzuna atıyor bir de ya. Kırarım senin o elini.