Bu bölümü okumadan önce Çinli'nin ilk bölümünü bir daha okuyunuz.
| ENES |
"Anne niye başka çocuk yapmadınız allah aşkına? Tüm işler bana kalıyor. Enes markete git, Enes ekmek al, Enes çöpü at, Enes yaprakları süpür..."
"Bir şeycik istedim ya." dedi. "Tamam yapma."
Gel sen yapma. Sonra vicdan azabından öleyim.
Bahçeye çıkıp elime süpürgeyi aldım. Sokakta yine çocuklar futbol oynuyordu. Süpürmeye başlayınca yapraklara küfür etmeye de başlamıştım. Niye dökülüyorsunuz amk?
Süpürdüklerimi bir araya getirip süpürmeye devam ettim. Hayat ne kadar acımasız ve hiç adil değil. Burada bir yetenek yatıyor ama kimse farkında değil. Harcıyorlar oğlum seni.
Vee küt. Havada uçarak yaklaşan top yaprak yığınının üstüne düşüp hepsini tekrar dağıttı. "Bu kaçıncı lan? Bu kaçıncı?" mırıldanarak onlara doğru gidiyordum.
"Lan oğlum! Gelin lan buraya." dedim. "Çabuk o yaprakları toplayın! Lan keserim topunuzu!"
"Ne bağırıyorsun çocuklara?"
Bu ses... amınakodum çinlisi...
Dönüp ona bakmaya başladığımda kolunu kırma günüm dışındaki ilk karşılaşmamızda dediği gibi "Ne bakıyorsun oğlum öyle?" dedi.
Evet arkadaşlar birçok duyguyu aynı anda yaşıyorum. Onu gördüğümde ne kadar özlediğimi fark etmiştim ama benden ayrılışı da alnının ortasında yazıyor gibiydi, aklımdan çıkmıyordu.
"Siktir git, bana turist dövdürtme." dedim onun yaptığı gibi yaparak.
Uzun bir süre birbirimizin yüzüne baktık. Mahalledeki çocuklar da bize baktı.
"Topu versen mi artık?" dedi Taha. Şerefsize bak Sina gelmiş bana söylemiyor. Gerçi Sina'yla ayrılınca Taha'yı nerde görsem koşturmaya başlamıştım, çocuk da haklı.
Elimdeki topu onlara attığımda hepsi oyunlarına devam etmişlerdi. Ben niye süpürmeye devam edemiyorum? Why Allah'ım why?
"Noldu fotoğraf mı çektirmek istiyorsun?" dedim. Tepki vermeden bakmaya devam etti. Aaa sikerler ama!
Ona doğru yürümeye başladığımda o da aynısını yapmıştı. Dudağına bir yumruk attığımda yüzünü buruşturup kaşıma bir yumruk atmıştı.
"Yavaş vursana oç!"
"Sen hızlı vurdun mala bak."
*Yine hint dizisi bakışmaları*
"Her şey aynı şekilde yaşandığına göre artık öpüşebilir miyiz?" dedi. "Çünkü seni çok özle..."
Dayanamadım arkadaşlar sorry. Biliyorum onu biraz süründürmem gerekiyordu çünkü benden ayrıldı. Siz şimdi kesin böyle düşünmüyorsunuzdur ama biraz empati lütfen... 21. yüzyıl gençlerinin en büyük sorunu bu.
Elleri yanaklarımdan boynuma inerken belindeki ellerimi sıkılaştırdım. Seni çok özledim amk çekiği. Senin yüzünden cehennem hayatı yaşadım. Sen orda eğlenirken ben burda ağlıyordum. Ama sen yokken değiştim ben güzelim. Fenomen oldum mesela. Beni seven insanlar var. Götümü kaldırıyorlar sağolsunlar. Ben eski ben değilim, üzerim oğlum ben seni.