| ERAY |
"Ya bir insanın kulak memesinde sivilce çıkar mı amk?"
Melih sivilcesini Uzay'a gösteriyordu. Uzay, Melih'in kulağına bakıp kahkaha atmaya başlamıştı. "Oğlum çok tatlı lan bu."
"Salak mısın ya? Acıyor, küpe takamıyorum."
"Ne garip çocuksun Melih."
"Diyene bak."
Saçma bir ilişki daha...
"EMRE KUŞ SÜTÜ BİLE İSTİYORUM!"
Sarper masaya bakıp mutfaktaki Emre'ye bağırmıştı. Güler ve arkadaşı akşam yemeğine gelecekti. Masayı bahçeye kurmuşlardı, anca oraa sığıyorduk zaten fakat bu akşam Ata ile dışarı çıkacaktık. Bence Ata depresyonda... Bir yirmi senedir.
"Seni sağdırma bana Sarper!"
"Tamam şef özür dilerim."
Özgür mutfağın kapısına gelip "Gelip yardım etsene lan. Masaya boş boş bakmak iş değil."
"Yok artık abi."
Evdeki kargaşa devam ederken ben de üstümü giyinmek için odaya çıkmıştım. Ata yatakta yatıyordu. "Gitmiyor muyuz?"
"Gidiyoruz hatta bir daha gelmeyebiliriz."
Gülerek dolap kapağını açtım. "Senin sorunların var he."
"Bu evdeki herkes normal benim mi sorunlarım var?"
Kafa salladım.
"Yürü git işine ya."
Üzerimi değiştirip Ata'ya bir tişört fırlattım. "Giy şunu hadi."
"İki dakikada hazırlanırım oğlum ben, senin işin uzun sürüyor."
"Peki hünkarım."
"Estağfurullah o sizin hünkarlığınız."
Gülüp Ata'nın lafının aksine kapıya doğru ilerledim. "Ben hazırım."
"Ooo level atlamışız."
"Ya hadi yürü, açım."
Yanağımdan makas alıp benden önce çıkmıştı. Merdivenlerden inerken aşağıda bekleyen Melih, Ata'ya kulağındaki sivilceyi gösteriyordu.
"Kanka bak kulağımda sivilce çıkmış."
"İyi götünde çıkmamış."
Ata, Atalığını konuşturup ayakkabılarını giymeye başlamıştı. "Biz çıkıyoruz." deyip ben de kapıya gittim. Burak yanımıza gelip bizi geçirmişti.
"Tüm eğlenceyi kaçıracaksınız."
"Detaylı bir şekilde anlatırsın bana." deyip güldüm.
"Anlatılmaz yaşanır Eraycığım."
"Tamaaam, görüşürüz tatlııım." Ata araya girip kapıyı çekerek kapatmıştı. Daha sonra kolunu omzuma atıp yürümeye başlamıştı.