3.BÖLÜM

4K 229 60
                                    

Bir anda çekip gitmişti. Bomboş duvarı izlemek ise bana kalmıştı. Ben az önce ne yapmıştım? Park Jimin'i savunmuş muydum?

Evet. Ben Park Jimin'i savunmuştum.

Bana ne ya? Neden bu kadar taktım ki kafama. Hem bana bir oyun oynanmış, benim yaptığım şeye bak! Park Jimin'i savundum diye düşünüyorum.

Tanrım! Ne aptalım!

Yavaşça çalışma masamın sandalyesine oturdum. Ve düşünmeye başladım. Hasta ölmemişti. Kim SeokJin yalan söylemişti. Ama neden?

Sonra başhekimlikten çıkarıldım. Ve O sinir küpüne gitti bütün emeklerim. Yahu çocuk daha yeni gelmiş! Ben burada kaç yıldır çalışıyorum! Hangi akla hizmet?

Şuan sinirli ve yıpranmış hissediyorum kendimi. Böyle durumlarda ailemin mezarına gider, onlarla dertleşirdim. Hızla eşyalarımı topladım. Bundan önce çalışma saatlerime baktım. Bu gün boş günümdeydim. O ameliyat hariç.

Odamdan çıktım. Koridorda yürürken fısıltılar ve herkesin gözünün bende olması rahatsız ediciydi. Hastaneden nihayet çıktıktan sonra arabama bindim. Çalıştırdım ve sürmeye başladım.

Bu sırada telefonum çalmaya başladı. Ah! Lanet olsun, üvey babam.

Telefonu sakin kalmaya çalışarak açtım. "Ne var?" Evet benim sakin kalma şeklim bu.

"Bu akşam saat kaçta geleceksin?"dedi.

"Bilmiyorum. Programa bakmam lazım. Ama yanımda değil. Neden?"dedim.

"İş yeri yemeği var ve herkes çocukları ile gelecek. Bende seni götürmek istiyorum."dedi.

"Kendi kızını görürsene. Ben sizin kanınızdan bile değilim."dediğimde bana söyledikleri egomu tatmin etti.

"Kızımın bir işi, kariyeri, mesleği yok. Boş teneke gibi. Ama sen, çalışkan, azimli, hırslı, disiplinli, mesleği olan birisin."dedi.

"Kendi emellerin için beni kullanacaksın yani?"dedim. Çünkü gerçek buydu. Kendi kızı kötü diye kanından olmayan birini kızıymış gibi gösterip ün kazanacaktı.

"Her neyse. Bu akşam saat 20:00'da."dedi beni duymazdan gelerek.

"Gelmiyorum."dedim kesin bir sesle.

"Sana sormadım?"dedi.

Güldüm.

"Beni çağırıyorsun ve bana sormuyorsun. Ne yaşıyorsun sen? Gelmiyorum dedim."diye diklendiğimde sinirlendiğini hissettim.

"Geliyorsun dedim!"dediğinde sıkıntı içerisinde nefesimi dışarı verdim.

"Ne zamandan beridir benim adıma kararlar veriyorsun?"dedim iğneleyici bir sesle.

"Hye Su! Sınırlarını aşma! Geleceksin dedim bitti! Kes sesini! Eğer gelmezsen olacakları biliyorsun!"dedi ve suratıma kapattı. Çok yorulmuştum. Olacakları biliyordum.

Beni dövecekti.

Babam ve annem benim, gerçek evlatları olmadığımı anladığımda bana şiddet uygulamaya başladılar. Tehditlerdi, oydu, buydu, şuydu derken büyümüş, kendi mesleğimi elime almıştım. Ve hala beni dövmeye devam ediyordu.

Eğer gitmezsem de dövecekti. Ama artık yeter. Kaç yıldır dayanıyorum ama artık yeter.

Yavaşça arabamı park ettim ve aşağı indim. Sakin adımlarla mezarlığa girdim. Birazdan akşam olurdu ama korkmuyordum. Ben gece mezarlığa gelmiş insandım. Sorun olmazdı.

𝐊𝐚𝐥𝐛𝐢𝐦𝐢𝐧 𝐃𝐨𝐤𝐭𝐨𝐫𝐮 ❆ 𝑃𝐽𝑀✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin