Medya: Hye Su
Hatıranızın gözlerinizin önünde silinmesi nasıl hissettirir? Ruhunuzdan bir kaç parça kopar gider, havaya karışır. Hele de bu hatıra sizin en değer verdiğiniz kişilerden birinden ise işiniz daha da zor. Bu sefer ruhunuz ile beraber kalbiniz de havaya karışır.
İşte tam şuan bunu yaşıyordum. Babam saydığım kişinin bana verdiği o ev, cayır cayır yanıyordu. Nasıl olurda kimse görmezdi?
Hızla arabadan indim. Jimin'de hemen arkamdan indi.
Ellerimi ağzıma götürdüm ve şaşkınlık ile yanan eve baktım. Biraz ilerleyip önünde diz çöktüğümde mavi gözlerimin bebeklerinde ateşler vardı. Yanan evimin yansıması düşüyordu. Yavaş yavaş doldu gözlerim.
Jin'den kalan hiçbir şeye sahip çıkamamak acı veriyordu. Ne yazık ki acı ömür boyuydu.
Jimin elini omzuma koydu ve benim yanıma çöktü. "Sevgilim, yapma,"diyerek beni kaldırmaya çalıştı.
Onu ittim. "Ona ait hiçbir şeye sahip çıkamıyorum!"dedim bağırarak.
Sonra Jimin beni yerden zorla kaldırdı ve yere bakarak kaşlarını çattı. Ona baktığımda yere eğilip yerde duran sarı renkli küçük katlanmış kağıdı aldı.
Sonra açtı. Bir kaç satırını okuduktan sonra kağıdı kapattı ve gözleri önünden çekip hayret ile etrafa baktı.
Gözümden akan bir damla yaşı sildim ve telefonumu çıkardım. Hızla itfaiyeyi aradım. En kısa sürede burada olacaklardı. O sırada hayretler içinde kalan Jimin'e baktım.
"Ne oluyor? O kağıt da neyin nesi?"dediğimde kağıdı bana uzattı.
Kağıdı tedirginlik ile aldım.
Belirgin bir el yazısı ile yazılan cümleleri okudum."Hayatın gibi cehennem. Bu ev benden sana hediyem. Gittikten sonra sahip olamadığım bedenin için intikam aldım güzel kız. Umarım beğenmişsindir. Baba diye peşinde gezdiğin adam bir bir yok oldu.
~Çok sevdiğin üvey baban."Bu yazıları okuduktan sonra ağzım açık kalmış bir şekilde kağıt elimden kaydı ve yere salınarak düştü.
"Hye Su? Ne diyor bu adam? Sahip olamadığı beden derken ne diyor?"dediği an Jimin'e baktım ve sertçe yutkundum. "B-bana sahip olmak istiyor,"dedim titrek bir ses ile.
Jimin elini sarı saçlarına sertçe geçirdi ve alt dudağını ısırdı. "Sikeyim Hye Su! O adamın asılsız arzularını sikeyim!"diye bağırdı.
Ellerim ile yüzümü kapattım. Şuan gerçekten berbat bir haldeydik. Sağımızda ev yanıyor, biz ise üvey babamdan bir not alıp bunun için çıldırıyoruz.
İtfaiye geldi ve hızla bizi evin yanından uzaklaştırdılar. Biz itfaiye aracının arkasında dururken ikimizde susuyorduk. Fakat susmamız gerekiyordu. Jimin öylesine sinirliydi ki, elinde olsa bir insanı boğabilirdi.
Omzuna dokundum. Yüzüne eğildiğimde gözlerini yavaşça bana çevirdi.
"Jimin?"dedim kısık bir ses ile. Bana baktı sadece. Bedenimi dikleştirdim ve sevdiğim adamı kendime çevirdim.
Tam dudaklarımı araladım, konuşuyordum ki sarı çiyanım benden evvel davrandı ve konuştu. "Tutma beni. Öldüreyim o adamı,"dedi öfkeli bir ses ile yalvarırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐊𝐚𝐥𝐛𝐢𝐦𝐢𝐧 𝐃𝐨𝐤𝐭𝐨𝐫𝐮 ❆ 𝑃𝐽𝑀✓
FanfictionBeyaz, narkoz kokan hastane koridorunun tam ortasında. Sızım sızım sızlayan geçmişin iltihaplı yaraları inliyordu. Geçmişinin pranga vurduğu bileklerinde, kelepçeleri küf tutmuştu. Yosunların su ile seviştiği saklı bir kutuydu Park Jimin ve Hye S...