BTS - T.O.P This Love
BTS - OUTRO: Tear şarkılarla okuyun lütfen. Hissederek okumanız dileğiyle...İkimizde yere uzanmış, ellerimizi başımızın altına almış, ayaklarımızı kaldırıp peteğin üzerine koymuş, açık olan camdan Ay'ı izliyorduk.
"Kim Seok Soo'yu ne yaptın?"dediğimde kalbimin ortasına bir ateş düşmüş, dudaklarımın kurumasını sağlamıştı.
Jimin omuz silkti. "Gittiğinde onun ceseti yatağın üzerinde duruyordu. Feci derecede kokuyordu da. Bence devamını anlatmayayım. Bu odadan çıktığımızda göreceksin ve konuşacağız."dediğinde başımı ona çevirip gözlerimi korkuyla açtım.
"K-Kız... Yaşıyor mu?" Gülümsediğini gördüm kıvrılan dudaklarından. "Sonra. Sonra konuşacağız."dediğinde tatmin olmamıştım.
Kolunu bana doğru uzattı ve beni asıl yuvama çekti. Göğsüne. Elimi göğsüne koydum. Elleriyle saçlarımı okşamaya başlarken içimde peydah olan huzurun kokusu burnuma doldu.
"Canımın içisin biliyor musun?"dediğinde güldüm ve ona daha sıkı sarıldım.
"Biliyorum. Sende benim en değerlimsin, bunu biliyorsun değil mi?"dediğimde güldü ve dudaklarını saçlarımın üzerine bastırdı.
Gözlerim kapandı. "Artık benden kaçışın yok. Bana aitsin ve bu aitlik sonsuz. Her anında, her zaman yanındayım. Kalbini o kadar çok seviyorum ki, fazla sevgiden ölen ilk insan olacak gibi hissediyorum."dediğinde yükseldim ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
Bu sözlerine en güzel bu şekilde karşılık verebilirdim. Bir elimi yanağına koydum ve yumuşak yanaklarını ellerimle sevdim. Parmak uçlarımda pürüzsüz tenini hissettikçe daha da öpüyordum onu.
Bana aynı şehvetle karşılık verdiğinde daha da hırslanıyordum. Dudaklarından ayrıldım ve burnumu burnuna değdirip gözlerini izledim. "Sana hakikaten aşığım oğlum ben. Böyle göğsümün içindeki o atan şey yerinden çıkacak gibi oluyorum. Bu hissi ölen sevgilimde bile tatmadım biliyor musun?"dediğimde bir eli saçımda, diğeri ise yanağımı okşuyordu.
"Sen benim dilediğim mucizemsin Hye Su. Sen... Sen çok başkasın kızım. Aklımı kaybediyorum ben senin yanında."dediğinde fısıltıyla söyledikleri içindeki heyecanı hissettiğim için göğsüm sıkışmıştı. Ve gözlerim böyle sevilmekten dolayı dolmuştu.
Burnumu çekerek yanağını sevdim. "Sana ölürüm."diye fısıldadım dudaklarının üstüne.
"Öl bana güzelim."dedi gözlerime akarak. Gözümden bir damla yaş yanağının üzerine damladığında kaşlarının çatıldığını hissettim. "Ölmeyelim. Ben kayıp yaşamak istemiyorum. Yaşayalım."dediğimde dudağımı öptü ve geri çekildi.
Bu içimin gıdıklanmasını sağladı."Yaşayalım, birbirimize."dedi. Sonra dudaklarını göz yaşlarımın üzerinde hissettim. Bir kez daha böyle yaptığında deli gibi ağlıyordum. Beni tekrar göz yaşlarımdan öpüyordu. Bu... Bu bambaşka bir his. Tarifi yok!
"Jimin... Beni öldürüyorsun."diye fısıldadığımda ellerini belime doladı ve dudağımı öpüp uzaklaştı. "Biliyorum."dedi.
"Ben sana dayanamıyorum."dediğimde bir kez daha öptü dudağımı. "Bende sana dayanamıyorum."dedi. Gözlerimi yummuştum ve kendimi tamamen ona bırakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐊𝐚𝐥𝐛𝐢𝐦𝐢𝐧 𝐃𝐨𝐤𝐭𝐨𝐫𝐮 ❆ 𝑃𝐽𝑀✓
FanfictionBeyaz, narkoz kokan hastane koridorunun tam ortasında. Sızım sızım sızlayan geçmişin iltihaplı yaraları inliyordu. Geçmişinin pranga vurduğu bileklerinde, kelepçeleri küf tutmuştu. Yosunların su ile seviştiği saklı bir kutuydu Park Jimin ve Hye S...