𝐊𝐚𝐥𝐛𝐢𝐦𝐢𝐧 𝐃𝐨𝐤𝐭𝐨𝐫𝐮 ❆ 𝑃𝐽𝑀✓

13. BÖLÜM

Ona garip bir şekilde baktım. Umursamadım diyemem, ama umrumda da diyemem.

Bu adam bana ne yapıyordu?!

Sonra ikimizde sırt üstü döndük. Tavanı izliyorduk.

"Baban sana ne yapıyor?"dedi Jimin bana bakmadan. Fakat sorduğu soru, beni ona bakmaya itti. "Dudağının kenarında kapatıcı olduğunu biliyorum. Dudağını babanın da yaptığını biliyorum. Daha pek çok yaran var. Baban sana ne yapıyor Hye Su?"diye döndü yüzünü bana.

Bu kez ben bakmadım ona. "Bu seni ilgilendirmez."dedim. "Öğrenmek istiyorum. Seni dış dünyaya karşı bu kadar katı biri yapacak ne yaptı? Dövdüğünü biliyorum."dediğinde alayla yüzüne baktım.

"Ya sana ne bundan? Önemsiyorum ayaklarını bırak Jimin,"diye tersledim onu.

"Hye Su sana her ne yapıyorsa bunu bulacağım. Çünkü hiçbir kadın bunları hak etmez."dediğinde durdum. Sadece durdum.

Amacın ne Jimin?

"Benim anlatacaklarım ya da yaşadıklarım seni ilgilendirmez. Garip birisin. Öpüyor, acımasız oyunu oynuyor, önemsiyor... Nesin sen? Hayır, daha seni çözemedim de o yüzden diyorum."diye suratına baktığımda boş boş bana bakıyordu.

"Çözsen de, çözmesen de ben benim. Bunu bilmen yeterli."dediğinde acıyan dudağımı umursamadım ve güldüm.

"Al işte. Aynısını sen de yapıyorsun sarı çiyan. Bir de bana diyorsun. Gerizekalısın yemin ediyorum."diye tekrar bakışlarımı tavana sabitledim.

"Sende bir acayipsin he. Aniden duygu değişikliğine giriyorsun. Ergen."diye benimle alay ettiğinde öfke ile yüzüne baktım.

"Seninde benden farklı bir tarafın yok."dediğimde o da bana döndü.

"Ergen miyiz biz?"diye gülümsediğinde afalladım.

"Bak işte, sen de duygu değişikliği yaşıyorsun. Ergensin!"dediğimde bir kez daha güldü.

Gözlerim gülüşüne kaydı. İzledim sadece gülüşünü. Öylesine güzel gülüyordu ki... Baktıkça bakıyordum. Eriyordum gülüşünde adeta.

"Ergeniz biz."dedi gülmeye devam ederken. "Aynen,"dedim bende sarhoş gibi gülerken. Sonra birbirimize döndük. Elini yanağının altına koydu ve gözlerimi seyre daldı. Bende elimi yanağıma koydum ve yüzünü izledim.

"Sarı çiyan,"dedim gülümseyerek.

"Turunçgil,"dedi aynı şekilde.

"Hye Su, baban seni benim yüzümden mi dövecekti?"dedi önceden sorduğu soruyu tekrar ederken. Bir anda yüzümdeki ifade değişti. Soğudum. "Söylesem ne değişecek?"dedim ifadesiz bir ses ile. Jimin zerre ifade değiştirmedi yüzünde.

"Yapma Hye Su. Hala kaçıyorsun. Bunu yapma. Anlat bana."

"Düşmanımsın sen gerizekalı! Sonra geliyor beni öpüyor, bir anda yumuşuyor, sonra öyle birşey yapıyorsun ki öldüresim geliyor seni. Şimdi de başka bir yüze büründün. Jimin, söylesene amacın ne? Ne istiyorsun? Biz bir oyun oynuyoruz ve ikimizde birbirimizin düşmanıyız. Bilmem anlatabildim mi?"dedim ve yataktan çıktım.

Bana öylece bakakaldı. Bu çok tatlıydı!

"Hye Su, daha tam olarak iyi değilsin. Eve gidemezsin bu halde."diye Jimin de ayaklandı.