Ameliyat bitmişti. Şuan çıkmıştık. Küçük kız uyuyordu. Uyanması zaman alacaktı. Jimin ile beraber odasının kapısının önünde durmuş bir bardak kahve içiyorduk.
Evet, kabullendim. Jimin benim başhekimimdi.
O da bunu kabullenmişti.
"Çok başarılısın."dediğinde göz devirdim.
"Sen olmasaydın devam edecekti."dedim.
Gözlerini kıstı. Ama birşey demedi.
"Dudağına ne oldu?"dedi. Ona delici bir bakış attım.
"Kes şunu! Beni düşünüyormuş ayaklarına gelme. Anladın mı?"dediğimde kafasını sola çevirdi ve kısa bir süre etrafa baktı. Çenesini kastığı her halinden belliydi.
"Baban olduğunu biliyorum. Sadece senin ağzından duymak istiyorum. Seni düşündüğüm falan yok. Düşünseydim kapınızın önünden geçerken geçip gitmek yerine müdahale ederdim. Umrumda değilsin yani."dedi bana delici bir şekilde bakarken.
Sözlerini incitmişti.
"Umrunda olmamak güzel biliyor musun? Senin gibi bir belanın umrunda olmak... Ah! Kabus... Sen benim kabusumsun Jimin. Uyanmak istediğim ama uyanamadığım berbat bir kabussun."dediğimde alayla güldü.
"Güzel. Tanımışsın beni. Kabusun olmak güzel bir duygu. Hem de uyanamaman... Ayrı bir zevk."dediğinde derince soludum ve mavi gözlerimi sertçe gözlerine diktim.
Dilim konuşmasa da gözlerim konuşur, ağzının payını verirdi o kişinin.
"Birilerine zevk vermek iyi. Ama o zevki elinden alınca, iki kat zevk yaşamak daha da zevkli."dediğimde alaycı gülüşünü yüzünden indirdi.
Gözlerime o kadar uzun bir süre baktı ki... Bütün beni görebildiğini düşündüm. Hatta buzdan duvarlar ardındaki Hye Su'yu bile... Ben herkesten sakladım kendimi.
Şimdi ona mı gösterecektim?Asla!
"Fazla zevk zararlı. Dikkat et yan etki yapmasın."
Gözlerimi büyüttüm ve alayla güldüm. Öyle sinir bozucu bir gülüştü ki bu... Jimin'in sinir olduğunu hissediyordum bu gülüş ile. Dışarıdan bu gülüşle kendimi görsem bir yumruk atmıştım yüzüne. Tanrı aşkına Jimin nasıl dayanıyordu?
"Zararlı. Zararlı ama o yan etki döner de sahibini bulursa? O zaman zafer kazanırım."dedim dolaylı bir ima ile.
"Belli olmaz."dedi.
"Varımı yoğumu verdiğim kariyerimi elimden aldın. Ben hırslı, kurnaz ve zeki biriyim. Biliyorsun değil mi? Mesleğimi geri almasını da bilirim."dedim.
"Hırslısın, zekisin, kurnazsın. Emin ol, seni senden daha iyi tanıyorum Su. Bana karşı yapacağın kozlar, bana geliyor zaten. Bana göre fazla kurnaz ve zeki değilsin."dediğinde elimdeki karton bardağı sıktım.
"Sana göre değilim zaten. Senden daha üstünüm. Sakın,"dedim ve işaret parmağımı ona doğrulttum. Üzerine eğildim. Gerçi boyu benden uzundu ama neyse... Mavi gözlerimi kahvelerine bıçak gibi sapladım adeta.
"Sakın Park... Beni kendin ile kıyaslama. Sakın. Ben buralara öyle kolay gelmedim. Benimle bu konuda kendini kıyaslarsan sınırlarımı zorlarım ve istemediğin, tahmin edemeyeceğin şeyler yaparım,"dedim ve hız kesmeden devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐊𝐚𝐥𝐛𝐢𝐦𝐢𝐧 𝐃𝐨𝐤𝐭𝐨𝐫𝐮 ❆ 𝑃𝐽𝑀✓
FanfictionBeyaz, narkoz kokan hastane koridorunun tam ortasında. Sızım sızım sızlayan geçmişin iltihaplı yaraları inliyordu. Geçmişinin pranga vurduğu bileklerinde, kelepçeleri küf tutmuştu. Yosunların su ile seviştiği saklı bir kutuydu Park Jimin ve Hye S...