14. BÖLÜM

2.8K 171 25
                                    

Ameliyattan çıkmıştık. Kendimi çıkar çıkmaz kapının önündeki koltuklara bıraktım. Babam yerine koyduğum insanı kendi ellerim ile ameliyat ettim...

Başımı ellerimin arasına aldım ve ağlamaya başladım. "Neden? Neden ben?"dedim sessizce. "Çünkü sen iyi birisin,"diyen kişi ile kafamı kaldırdım.

Jimin elleri beyaz önlüğünün cebinde, tepeden bana bakıyordu.

"Kes sesini,"diye tısladım.
Jimin bana alayla baktı.

Kafamı tekrar ellerimin arasına aldım ve ağlamaya devam ettim.  "Böyle ağlayarak hiçbir şeyin çözülmeyeceğini ikimizde biliyoruz turunçgil."dediğinde ayağa kalktım. Kızaran gözlerle yüzüne baktım.

"Uzaklaş! Seninle kavga edemeyecek kadar yorgunum!"diye bağırdığımda Jimin afallamıştı.

"Bende kavga etmek için gelmedim zaten. Ne kadar kavga etmeye meyilli olduğunu görüyorsun değil mi Hye Su?"dediğinde ellerimi göğsüne yerleştirdim ve onu ittim. Geriye azıcık da olsun yalpaladığında öfkemi kontrol etmeye çalışıyordum.

"Senden nefret ediyorum! Def ol git!"diye bağırdığımda bir kaç kişi bana baktı.

"Bunu duymak güzel turunçgil. Sen iyi birisin, kendini..."dedi ve sustu. Doğru kelimeleri arar gibi gözlerimi izliyordu.

"Kendini üzmeni istemiyorum,"dedi kısık bir sesle. Ama ben duymuştum. Dediği şey afallamamı sağladı.

"Ne?"diye istemsizce kelimeler dudaklarımdan dökülünce Jimin yanlış anlamışım gibi sessizce buradan uzaklaştı.

Onu umursamadım ve sessizce yerime çöktüm. Ama çökmem ile bir feryat duyuldu.

"Jin!"diye bir bağırış... Hemen ardından, "Baba!"diye bir feryat...

Zaman durdu.

Ayağa kalktım ve sesin geldiği yöne, yoğum bakıma koştum. Jin'in karısı, kızı kapının önünde bağırıyor ve ağlıyordu.

Hızlıca yanlarına gittim ve kendimi topladım. "Neler oluyor?"dedim soğukkanlı bir sesle. "O... Onun kalbi atmıyor!"dedi karısı.

Duyduğum şey ile yerle bir oldum. Kafam yavaşça yoğum bakıma döndü. Olduğum yerde sendelememi sağlayacak şey, Jin'in kalbinin atmıyor olmasıydı. Jimin'in onun başında kalp masajı yapıyor oluşuydu.

"Baba!"diye döküldü dudaklarımdan bir çığlık. Hemen ardından odaya girdim ve ağlayan gözler ile Jimin'in elindeki elektro şoku aldığım gibi kalp masajı yapmaya başladım.

"İki yüze al!"diye bağırdım. Bir yandan ağlıyor, bir yandan elektro şokun üzerindeki jeli şoka sürüyordum. "Hazır,"diye ses gelince beklemeden Jin'in çıplak göğsüne değdirip düğmeye bastım.

Göğsü havaya kalktı. "Hadi baba,"diye fısıldadım. Gözlerim kalp grafiğine kaydı.

Düz çizgiler...

Düz çizgiler, hayatım boyunca sizden nefret ettim, hâlâ da ediyorum! Hepinizin Tanrı belasını versin! Babamı elimden aldığınız için Tanrı belanızı versin!

Tekrar şoku kaldırdım ve bağırdım. "İki yüze al!"

Jeli tekrar sürdüm ve birbirine sürttüm. "Hazır!"diye gelen ses ile beklemeden tekrar göğsüne değdirip düğmeye bastım. Yine aynı şey olurken, makineden gelen o tiz ses algılarıma saplandı. Hayatım boyunca unutamayacağım bir anın eşiğine sürükleniyordum, hafif esen rüzgar ile birlikte.

𝐊𝐚𝐥𝐛𝐢𝐦𝐢𝐧 𝐃𝐨𝐤𝐭𝐨𝐫𝐮 ❆ 𝑃𝐽𝑀✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin