'1.6'

6K 561 699
                                    

Gözlerimiz buluştuğunda onun gözleri 'emin misin' der gibi bakıyordu. Başımı hafifçe sallayıp bunu istediğimi tam anlamıyla ifade ederken yüzümü yakınına yaklaştırmıştım. Yavaş hareketler ile yüzüme yaklaştığı sırada bir elini yanağıma atıp baş parmağı ile elmacık kemiklerimi okşadığında istemsiz olarak gözlerimi kapatmıştım. Yüzümüzün arasında santimler kaldığını biliyordum çünkü nefesi burnuma ve dudaklarıma çarpıyordu. Az önce yaşadığımız şeyler sanki bir hiçti benim için, kalbim biraz önce bile bu denli hızlı çarpmıyordu.

Göğsüm hızla inip kalkarken nefeslerim sesli bir hal almaya başladı. Bana ne yapıyordu, dahası bana yaptığı bu şeyden haberi varmıydı bilmiyordum.

Soğuk parmakları yanağımdan çeneme inmesiyle orantılı bir şekilde aramızdaki birkaç santimi kapatmak için yüzümü kendisine çekti.

Dudakları dudaklarımın üzerine kapandığında sona gelmiş gibi hissediyordum. Hayatım boyunca ne bu kadar heyecanlanmıştım, ne de kalbimin hızı bu kadar artmıştı.

Kalbim, elinde olsa çıkıp onun avuçlarında dinlenecekti sanki.

Dilini üst dudağımın üstünde gezdirirken yutkunmadan edememiştim.

Ben ki Park Jimin, şuanda Min Yoongi'yi öpüyordum.

Eli enseme gidip oradaki saçlarım ile oynarken ellerimi omuzlarına çıkartmış dişlerinin alt dudağımı hafifçe çekiştirmesini yutkunarak bekliyordum.

Alt dudağımı dişleri arasına alıp ısırdığında acıdan daha çok zevk yüzünden inlemiş böylece sıcak dilinin ağzımın içine ulaşmasına olanak sağlamıştım.

Dillerimiz buluşurken hafif bir titreme beni esir almıştı.

Beynim tüm işlevselliğini yitirmiş gibiydi.

Çıkmaza gidiyordum sanki.

Gözlerimi açtığımda ancak kapalı olduklarını anlamıştım. Kırmızıya çalan gözlerini görmek bana hiç iyi gelmemişti. Kokusu resmen derime işliyor gibiydi, öyle ki tüm vücuduma hakim olsaydı kelebek gibi kanat çırpan kalbim ile ne yapacağımı hiç bilmiyordum.

Dilini geriye çekerken bu sefer ben kendi dilimi ağzına itmiştim. Köpek dişlerinin keskinliği dilimde ufak bir sızı bıraksa dahi dilimi onlarda gezdirmekten geri durmadım.

Şuanda ne yapıyordum, ne hissediyordum hiçbir fikrim yoktu fakat hoşuma gittiği de net bir şekilde görülebilirdi.

Yerimden kıpırdanıp kucağına geçtiğimde dilimi ağzından çıkarmıştım ve normal bir şekilde öpüşmeye başlamıştık.

Nefesimin iyice kesildiğini düşünerek geriye çekilip birkaç nefes alırken gözlerim gözlerine sabitlenmişti.

İkinci kez yakınlaşıp dudaklarına buluştuğumda istemsiz bir şekilde kucağında hareket ediyordum.

Etrafta çakan şimşekler veya sönmeye yüz tutmuş mumlar, hiçbirini görmüyordum. Tek bir odak noktam vardı, ve ben ondan gözlerimi alamıyordum.

Saçlarından tutup dudaklarını boynuma yönlendirdiğimde boynumun açıkta kalan kısımlarına öpücükler kondurmuştu. Sıcak dili ile boynumda ıslak bir yol çizerken saçlarına asılmıştım.

Beni delirtiyordu, kesinlikle beni delirtiyordu.

Başını birkaç santim geriye çekip ıslattığı boynuma üflediği sırada inleyerek kendimi kasıklarına daha çok bastırmıştım.

Saçlarından tutup dudaklarını tekrar boynuma bastırdığımda köpek dişlerini bulunduğu bölgede gezdirdi. Avucumdaki saçlarını çekmeye devam ettiğim sırada dişlerini boynuma hafifçe batırmıştı.

İlk hissettiğimde paniklesem de yaşadığım hazdan dolayı inleyip tırnaklarımı omuzlarına geçirmiştim.

Dişlerini çekip dudakları ile derimi çektiği sırada sırada gözlerim kayıyordu sanki.

Hayatımda hissetmediğim bir duyguyu yaşıyordum şuanda.

Kendimi ilk kez bu kadar savunmasız hissediyordum ve kendimi korumak için bir çaba göstermiyordum.

Çünkü o beni korurdu.

Ona düşmeme izin verirken aşağıda bekleyip beni tutacağına emindim.

"Y-Yoongi-hh." Alnımı boynuna yasladığımda parmakları gömleğimin üzerinden belimi okşuyordu.

Emdiği boynumu dudakları arasından sertçe bırakıp benim inlememe sebep olurken zaten kucağında oturan bedenime kollarını sarıp kendi odasındaki banyoya ulaşıp beni beyaz küvetin kenarına oturttu.

Gömleğimin düğmelerini açıp çıkarttıktan sonra küvetin içine su doldurmak için vanaları çevirip tekrar yanıma geldi.

Gözlerini yüzümden kasıklarıma indirirken kızaran dudaklarına takılı kalmıştı gözlerim.

Sanki az önce onunla öpüşmemiş gibi tekrar öpmek istiyorum.

"Bol şans." Kaşlarımı hafifçe çatıp onun gibi gözlerimi kasıklarıma indirip pantolonumun üstünde belli olan erkekliğime bakıp iç çektim.

Az önce yaşananlardan sonra bu durumda olmasaydım çok tuhaf kaçardı zaten.

Gülümseyip yüzüne baktığımda gözlerimiz kesişti. "Başka bir zaman sana bu konuda yardım edebilirim. Ama o gün bugün değil." Başımı ağır ağır sallayıp kapıdan çıkan bedeninin ardından baktım.

Haklıydı bugün olmazdı.

Çünkü kalbimin dayanamayacağını ikimizde biliyorduk.

Elim istemsizce dudaklarıma giderken sırıtıyordum.

Az önce yaşadığım şeyler kesinlikle aklımdan silinebilecek görüntüler değildi.

Silinmesini de istemiyordum.

Bu beni ilk öpüşüydu, ama son öpüşü olmayacaktı. Bunu da biliyordum.







Vuruldun çık :)))))

VAMPIRE | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin