Yoongi
Eve geri döndüğümüzde birkaç saat boyunca herkes kendi halinde takılmış ben ise mutfakta bulunan masaya oturarak karşımdaki camdan bahçeye bakıyordum.
Jimin için bir şeyler yapmak istiyordum fakat insanların ne tarz şeyleri sürpriz olarak kabul edip sevineceği hakkında pek bir fikrim yoktu.
Bu işin içinden de tek başıma çıkamayacağımı biliyordum.
"Yoongi, neden burada tek başına oturuyorsun?" Mutfağa giren Hoseok ile bakışlarımı camdan çekip ona yönelttim "düşünüyorum sadece" Hoseok elindeki bardağa su doldurup yanımdaki sandalyeyi kendine doğru çekti ve oturdu. "Ne hakkında?"
"Ben insanların nelerden hoşlandığını bilmiyorum, tamam Jimin ile evleneceğimizi daha önce konuşmuştuk fakat dünyada o işler nasıl ilerliyor hiç bilmiyorum. Bir şey yapmak istiyorum fakat sevip sevmeyeceğini bilemiyorum." Masanın üzerinde duran parmaklarım ile oynarken Hoseok elindeki sudan bir yudum aldı. "Evlilik teklifi edebilirsin."
"Nasıl?" Omuz silkip elindeki bardağı masaya bıraktı "bir yer ayarla iki güzel şey söyle yeter, Jimin senden öyle çok büyük bir şey istemez, güzel olsun ona yeter."
"Ben bir şeyler düşüneceğim, bu konudan ona bahsetme"
"Sana güveniyorum." Hoseok gülümseyerek mutfaktan çıkarken gözlerimi tekrar cama çevirip düşünmeye başladım.
En az Jimin kadar güzel bir şeyler yapmak istiyordum.
Bunu hak ediyordu.
Jimin
Yoongi birkaç saattir oldukça dalgındı, seslendiğimde birkaç kere daha seslenmeden duymuyor ve ortamda konuşulan konular ile ilgilenmiyordu.
Onu ilk kez böyle görüyordum ve bu hiç hoşuma gitmemişti.
Aklından geçen şeyleri acayip derecede merak ediyordum.
"Yoongi?" Öylece ellerine bakarken beni duymamıştı, kolunu dürtüp bir daha seslendiğimde irkilip bana bakınca yüzünü avuçlarımın arasına alıp yanağını okşadım "ne düşünüyorsun bu kadar?"
"Hiç öylesine dalmışım." İnanmamış bir şekilde yanağına öpüp ellerimi çektim.
Nesi vardı sahiden?
....
İki gün geçmişti, koskoca iki gün. Fakat Yoongi yine aynıydı, bugünün akşamına doğru en azından ortamdaki konuşmalara katılmaya başlamıştı fakat ortam sessizleştiğinde o hepimizden daha sessiz oluyordu.
Ciddi anlamda endişelenmeye başlıyordum artık.
Geceleri bile uyumuyordu.
Düşündüğü şey sahiden uykularından vazgeçeceği kadar önemli miydi?
....
Bugün ise sabahın köründe işi olduğunu söyleyip evden çıkmıştı. Bizde kahvaltımızı yaparak Taehyung ve Hoseok ile bir şeyler almak için evden ayrılmıştık.
Birkaç saat boyunca etrafta dolanıp kendimize ve eve lazım olacak bir şeyler almıştık.
Eve dönüş yolunda Taehyung'u Jungkook arayıp bir yere çağırmıştı o yüzden Taehyung bizim ile eve gelmeyi boş verip yanımızdan ayrılmıştı.
Hoseok yürüyerek elindeki bez çantayı karıştırıyorken birden bire yolun ortasında durmuş ve bana dönmüştü "cüzdanımı buraya koymuştum ama yok" kaşlarımı çatıp belki yanlış çantaya bakmıştır diye düşünüp kendi taşıdığım bez çantayı aramaya başladım. "Burada da yok, nerede bırakmış olabilirsin ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPIRE | yoonmin
Fanfiction"Eğer sakin olmazsan anlatacağım hiçbir şeyi anlayamazsın." Jimin her gördüğü şey aklına gelince daha fazla ağlamaya başladığından Yoongi derin bir nefes verip kendini geri çekmeye çalıştı. "Üzerine bir şeyler giymelisin." Jimin Yoongi'nin kalkmasın...