Yanına uzandığım beden sabaha karşı, güneş kızıllığını camdan üzerimize yansıtırken kıpırdanmaya başlayıp gözlerini açmış ve kısık tutarak etrafa bakınmıştı "buraya gelecek kadar kötü müydüm?" Yataktan kalkmadan çenemi avucuma doğru yaslayıp dün geceki Yoongi'yi hatırladığımda yüzümü asıp başımı sallamıştım "çok korktum, gerçekten" bakışlarını bana çevirip gözlerime baktı "seni endişelendirdiğim için üzgünüm." Gülümseyerek sorun olmadığını söylediğim sırada zorluk çekmeden yataktan doğrulunca istemsizce öne atılıp kolunu tutmuştum. "Sakin ol" göğsündeki sargı bezini bandajı ile beraber çözdü ve ardında sadece izini bırakan yarayı görmemi sağladı "dün gece kendimi toparlayınca yaram iyileşmiş, izinin geçmesi için birkaç saat beklemem gerekecek ama pek sorun değil."
Gözü kolunu tutan elime takılınca dün gece kestiğim yerden kan akmaması için avucuma bastırdığım kanlı bezi görmüş ve elimi tutarak kucağına çekmişti "dün gece ne yaptığımızı biliyorsundur, Jungkook yapınca işe yaramadı fakat ben yaptığımda mumun göğsüne dökülen sıvısı hemen kayboldu. Jungkook bunu senin bana daha önce yaptığını söyledi ama ben hiç hastalandığımı hatırlamıyorum." İşaret parmağını elimdeki kesiğin üzerinde gezdirmeye başladığında söylediğim şeye cevap vermeden önce "biraz acıyabilir" demiş ve beni uyarmıştı. Başımı sallayıp gözlerine baktığımda Yoongi'nin gözleri elimdeydi.
Bir eli ile bileğimi tutuyor diğer elinin işaret parmağı ile de yaranın üzerinden geçiyordu.
Yaranın üzeri hafif bir şekilde yanıyordu fakat dert edilecek kadar büyük bir acısı yoktu.
"Deden ile ilgili bir şeyler öğrendiğin gün, küvetteyken kriz geçirmiştin. O günün gecesi ateşlendin, başta şatonun büyücüsünü çağırıp yardım istemiştim fakat o bana büyü yapmayı teklif etti. Büyüler insanlar açısından pek iyi şeyler doğurmadığı için bunu es geçtmiş ve sizin bana yaptığınız o ritüeli ben de o gece sana yapmıştım. O yüzden ne sana başka herhangi biri öyle bir şey yapabilir ne de bana."
"Yani bağlanmak gibi mi? Neden bir başkasınınki işe yaramıyor." Gözlerini elimden kaldırdığı gibi direk gözlerimiz buluştuğunda başımı sadece birkaç santim geriye çekmiştim "bir bakıma bağlanmak gibi, haklısın. Diğerlerinde neden işe yaramadığını kısmına gelirsek de sana şunları söyleyeyim, o mumun alevine kendi kanımızı dökerek bu ritüeli yapıyoruz değil mi?" Başımı sallayıp onu onayladığım gibi konusmasına devam etti.
"Benim kanım sana iyi gelmişken bir başkasının kanını kabullenemezsin, bünyen bunu red eder. Eğer dün gece Jeon ritüeli yanlış yaptığını düşünüp ayın karşısına geçtiği gibi tekrar aynı işlemleri yapsaydı bünyem iyileşmek yerine onun kanını dışarıya atabilmek için daha çok zorlanacaktı. Bu ritüel yüzünde, hayır aslında ritüel yüzünden değil ritüelin kurallarını tam olarak bilmediklerinden bir yılda milyonlarca vampir vücudunu arındırmak isterken kendine zarar veriyor."
"Tanrım! Yani eğer Jungkook tekrar aynı şeyi yapsaydı sana da öyle mi olacaktı?" Başını sallayıp beni onayladıktan sonra elimi bıraktı.
Avucumu açıp kapanan yarayı gördüğümde kısa bir süre duraksadıktan sonra öne doğru atılıp boynuna sarıldım.
Beni o Chris denilen adamın elinden kurtardıktan sonra ona teşekkür edememiştim.
Teşekkür işi bahaneydi aslında ama yine de bunu bilmesine gerek yoktu.
Beklediğim şeyi yapıp kollarını belime doladığında başımı omuzuna doğru koyup gülümsedim.
Onun ile böyle olmayı seviyordum.
Aramızdaki ilişkinin oldukça tuhaf olduğunu kabul ediyordum.
Arada sırada öpüşüyor ve birbirimizi koruyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPIRE | yoonmin
Fanfiction"Eğer sakin olmazsan anlatacağım hiçbir şeyi anlayamazsın." Jimin her gördüğü şey aklına gelince daha fazla ağlamaya başladığından Yoongi derin bir nefes verip kendini geri çekmeye çalıştı. "Üzerine bir şeyler giymelisin." Jimin Yoongi'nin kalkmasın...