'3.4'

5.1K 503 518
                                    

Ormanın uzun patika yolunda biraz daha dolaştıktan sonra şatoya geri dönmüş ve merdivenleri çıkmaya başlamıştık.

"Odama gideceğim, bir şey istiyor musun?" Kaşlarımı çatıp adımlarımı durdurduğumda Yoongi de durmuştu fakat hızlı yürüdüğü için benden birkaç basamak yüksekte duruyordu. Arkasına dönüp neden durduğumu sorar gibi yüzüme baktığında onu daha fazla bekletmemek adına dudaklarımı araladım. "Neden odana gidiyorsun ki, bu gece senin odanda mı uyuyacağız?"

"Olabilir ama şuanda duş almak için gidiyorum." Aramızdaki basamakları çıkarak yanına ulaştığım gibi imalı bir şekilde yüzüne baktığımda gülüp başını salladı "tamam sende gel" merdivenlerden çıkmaya devam ederken gülümseyerek hemen yanından ilerlemeye başladım.

Bir haftadır öncesine oranla aramızda kocaman bir yakınlaşma vardı.

Söylediği gibi çabalıyordu.

İstediğim şeyleri yerine getiriyor ve sahiden bana aşık olmak için elinden geleni yapıyordu.

Onu bir şeyler için çabalarken görmek bana öyle sevimli geliyordu ki sabaha kadar yanaklarını okşayıp yüzünün her köşesine öpücükler kondurmak istiyordum.

Odaları temizleyip yanımızdan geçen veya herhangi bir görevini halledip başka bir tanesine koşturan kişiler yanımızdan geçerken hâlâ beni tuhaf karşılıyorlardı.

Tuhaftan kastım, insan olmam ile alakalı idi.

Sonuçta burada ben hariç herkes vampirdi ve taze kan seviyordu.

Bu zamana kadar hiçbirinin bana en ufak bir kötü hareketini görmemiştim, Yoongi'ye sahiden sadıklardı.

Odasına ulaştığımızda kapıyı açıp elini sırtıma koyduğu gibi beni yavaşça içeriye ittirmiş ve hemen ardımdan kendisi odaya girmişti.

Kapıyı da ardımızdan kapattığı gibi odanın içindeki dolabına yönelip bornoz tarzı giysilerden çıkarmış ve içerisinde sadece küvetin bulunduğu odaya girmişti.

O oda ile benim bulunduğum odayı ayıran kapıya omuzunu yaslayıp bana doğru bir bakış attı "gireceksin değil mi?" Başımı sallayıp onu onayladıktan sonra yanına yaklaşıp bulunduğu odaya onun ile beraber kendimi de soktuğum gibi kapıyı ardımızdan kapatmış ve onu omuzlarından küvetin bulunduğu yere doğru ittirmeye başlamıştım.

Daha önce hiç bu küvete beraber girmemiştik, daha öncesinden olduğu gibi bir defa daha o küvetin içinde uzanırken içeriye girip onu izlemiştim fakat beraber ilk kez o küvette bulunacaktık.

Elini gömleğinin düğmelerine attıktan kısa bir sürenin sonunda düğmeleri tam anlamı ile açtıktan sonra üzerindeki gömleği omuzlarından ayırıp yere bırakmıştı.

Onu izlemeyi kestiğimde kendi giydiğim gömleği çıkarıp onun gömleğinin hemen üzerine doğru bıraktığımda Yoongi küvete yönelmiş ve suyu açarak küvetin dolmasını sağlamıştı. "Biraz şarap içer miyiz?" Gözlerim ile sorusunu onayladığımda beni küvetin yanında bırakıp içeriye yürümüştü.

O gelene kadar altımdakilerden kurtulup çoktan dolan küvetin suyunu kapattım ve köşede duran köpüklerden güzel kokan bir tanesini seçip suyun içerisine belli bir miktar boşalttım. Elim ile suyu karıştırıp iyice köpürttükten sonra içine girdiğimde Yoongi elinde iki kadeh ile odaya girip açtığı kapıyı ardından kapattı ve kadehleri bana uzatıp tutmamı istedi.

Ben kadehleri tutarken Yoongi elini pantolonuna doğru atınca gözlerimi kapatıp görüşümü engelledim.

Gülüşünü duyup ben de gülümsediğimde suda bir hareketlenme hissedip gözlerimi açmıştım.

Yoongi de suyun içerisine girip gözünün önüne gelen saçları eli ile geriye doğru taradı ve elime uzanıp kadehlerden birini aldıktan sonra başını birazcık geriye yasladı.

İnce bacaklarından birini benim yanıma doğru uzatmış diğerini ise hafifçe kırarak kendine çekmişti.

Benim bacaklarımın da bir tanesi ona doğru uzanmışken diğerini aynı onun yaptığı gibi kendime doğru çekiliydi.

Bacaklarımız birbirine değiyordu.

Normalde olsa deli gibi rahatsız olup elli kere bacağımı çekmiş olacağım bir olay şuanda beni zerre rahatsız etmiyordu.

Birkaç yudum içtiğimiz kadehlerimiz ellerimizde dururken suyun içinde kıpırdayıp aklıma dank eden düşünce ile kısık olan gözlerimi biraz açmıştım.

İkimizde çıplak bir şekilde aynı küvetin içinde, aramızda hiçbir engel bulunmazken sakince oturuyorduk.

Dudaklarımızın şarabın hafif ekşi tadı ile ıslanmasını sağlarken öylece suyun içerisinde duruyorduk.

"Sence tüm her şeyin sonunda ne olacak?" Gözlerini elindeki şaraptan çekip gözlerine çıkardığında ağzımda bulunan şarabı güçlü bir yutkunma ile boğazımdan içeriye göndermiştim. "Tüm her şeyin sonu derken?" Yavaşça omuz silkmem bile suyun dalgalanıp üzerindeki köpükleri bir yerden başka bir yere taşımasına yetmişti "yani bu şeylerin sonunda sen bana aşık olduğunda ne yapacağız?"

"Ne istersek."

"Burası güzel yer ama dünyada yapmam gereken-" lafımı bölüp kendisi konuşmaya başladı "sen nerede ne yapmak istediği bana anlat?" Belli belirsiz başımı sallayıp biraz yüzüne baktım.

Yapmak istediğim çok şey vardı.

"Senin ile beraber yaşamak istiyorum, öyle çok büyük bir yer olmasına gerek yok. Küçük, sevimli bir yerde olur. Güzel bahçesi olan şehrin onca gürültüsünden uzak sevimli bir yer." Gülümsedikten sonra bardağının üzeri ile oyamaya devam etti "başka?"

"Ah, tabi birde çocuğumuz gibi olan küçük bir köpek olabilir fakat asla bizim ile yatamaz çünkü istemiyorum." Şarap sayesinde olduğundan daha fazla kızarıp ıslanan dudakları gerilip yukarıya doğru kıvrıldı "neden?" Tekrar omuz silkip çenemi hafifçe yukarıya kaldırdım "bizim yatağımıza bizden başka kimse giremez, her neyse öyle işte, hep beraberiz ama ikimizde yemek yapmayı bilmediğimiz için aç kalıyoruz. Bu yüzden paramız hep yemeğe gidiyor." Omuzları sarsılarak gülmeye başlayınca ben de gülmeye başlayıp ona eşlik ettim.

"Yemek yapabiliyorum ben, yapmadığımı nereden çıkarttın?"

"Yemeden bilemem" başını sallayıp elindeki kadehten son yudumunu aldı "yersin bir ara" elimdeki bardağı küvetin dışına bıraktıktan sonra Yoongi'nin yanına doğru hareketlenip az önce bacağımı uzattığım yere oturdum.

Yoongi'nin elindeki boş kadehi de alıp benimkinin yanına bırakırken hâlâ kuru olan başımı su damlalarının aşağıya doğru aktığı omuzuna yasladım.

"Biliyor musun, bence biz çok mutlu olacağız."

"Şimdi de mutluyuz." Aldığım cevap ile gülümseyip başımı omuzundan kaldırdım ve yüzüne yakınlaşıp dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım.

Geri çekildiğim sırada kolunu beline indirip beni kendine çekip tekrar dudaklarıma asıldı.

Dudaklarında bulunan şarabın tadını tam anlamı ile alırken kollarımı boynuna dolayıp Yoongi'ye biraz daha yaklaştım.

Dakikaların ardından nefes almak için ayrıldığımızda alnını alnıma yaslayıp bir süre bekledi.

"Sanırım sarhoş oluyorum."









Olursun tabi göt

Neyse medyadaki beyleri çok seviyorum 😏

VAMPIRE | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin