Kitaba ismimizi yazdıktan ve isimlerimiz altın rengini aldıktan sonra vampirler söyledikleri cümleyi birkaç defa daha tekrar etmiş ve ayağa kalkmışlardı.
Ormandan gelip kulaklarımıza ulaşan Lust'un çığlık sesleri susmuştu.
Taehyung ve Hoseok burada kesinlikle kalmak istemediklerini belirttikleri için Jungkook ikisini dünyaya geri götürmüştü.
İlk geldikleri günden böyle kanlı bir tören ve Lust'u tanımaları hoşlarına gitmemiş olmalıydı.
Biz de Yoongi'nin odasına gitmiştik.
İkimizin bu gecenin üzerine sıcak bir duşa ihtiyacı vardı, benim gibi düşünen Yoongi odaya girdiğimiz gibi üzerindeki gömleği çıkarıp odadaki koltuğa fırlattıktan sonra banyoya yönelip suyu açmış ve geri odaya gelmişti.
Bileğimden çekip beni yatağa oturttuğunda gözlerim yüzü ve açık olan göğsü arasında gidip geliyordu.
Sol elimi kucağına çektiğinde hâlâ ona bakmaya devam ediyordum.
Sanırım arsızlığımın sınırlarını az sonra zorlayacaktım.
Parmaklarını avucumun içerisinde gezdirirken hissettiğim sızıyı umursamadan onu izlemeye devam ettim.
Parmakları avuç içimi okşarken dudaklarıma değen baskı ile beyaz tenine bakmayı kesip burnumun tam dibimde duran yüzüne baktım.
"Nereye bakıyorsun?" Gülümseyerek gözlerinin hizasında olan gözlerine baktım "hiç"
Mesafeyi sıfıra indirip dudaklarımızı buluşturdugunda kollarımı boynuna sarıp havalandığım gibi kucağına geçtim. Bacaklarım beline doğru kıvrılıp ona tutunurken başımı hafifçe yana eğerek dudaklarımızın tamamiyle birleşmesini sağladım.
Ne birkaç dakika sonra küvetten taşacak olan su ne de kilitlemediğimiz kapı umurumuzdaydı.
Yoongi kalçamdan tutarak yataktan kalktığında ne yapacağını tahmin edebiliyordum, beni yanıltmayıp sırtımı yatak ile buluşturduğunda boynuna sarılı olan ellerim ensesindeki saçları çekiştiriyordu.
Dudaklarımdan sesli bir şekilde ayrıldığında nefes almaya ihtiyacım olduğunu anca anlayabilmiştim.
Ellerini iki yanımdan yatağa koyup benim ile yarışır düzeyde hızla inip kalkan göğsü ile birkaç saniye kesik nefesler aldı.
İkimizin de durumunu umursamadan kolundan çekip tekrar dudaklarımızı buluşturdum.
Az önce olduğu gibi yumuşak bir öpüş değildi.
Dişleri ile çekiştirdiği alt dudağım baskıya dayanamayarak patlamış ve metalik tadın ağzıma dolmasına neden olmuştu, dilini dudaklarımın arasından itip dilini kullanarak o metalik tadı giderirken ellerim ensesini ve sırtını okşuyordu.
Kısa bir süre için dudaklarımı bırakıp konuşmaya başladığında ise hâlâ dudakları dudaklarıma değiyordu "ileriye gideceğim?" soru sorar gibi çıkan boğuk sesine aynı şekilde cevap verdim "ileriye gitmene ihtiyacım var"
Dudaklarımızın üçüncü buluşması daha sesli ve ıslak olmuştu, elleri giydiğim gömleğin düğmelerine gidince tek tek çözmeye uğraşmadan tek hamlesi ile gömleği açtığında kolaylık sağlamak için kollarımı sırtından çekmiş ve gömleği çıkarmasına izin vermiştim.
Gömleğim şu anda göremediğim bir yere düşerken alt dudağını ısırdığımda şikayet etmemişti.
Ellerim pantolonuna gidip fermuarını açtığımda onun ile beraber yataktan doğrulup pantolonunu indirmiştim, Yoongi'nin elleri da benim pantolonuma gidince ikimizin pantolonu da odanın zemininde kendine bir yer bulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPIRE | yoonmin
Fanfiction"Eğer sakin olmazsan anlatacağım hiçbir şeyi anlayamazsın." Jimin her gördüğü şey aklına gelince daha fazla ağlamaya başladığından Yoongi derin bir nefes verip kendini geri çekmeye çalıştı. "Üzerine bir şeyler giymelisin." Jimin Yoongi'nin kalkmasın...