Çağatay hiç bir şey söylemeden Çağla'ya sarılarak "Hiç bir şey deme , sadece sarıl Çağla . Dün gece seni kaybedeceğim günün anısıyla uyuyamadım gene"dediğinde Çağla kardeşine sımsıkı sarılarak "O günler geride kaldı. Bir anda nereden aklına geldi ki "dediğinde Çağatay "Önemsiz insanlar hatırlattı ne olacak?"dediğinde Çağla
"Önemsiz olsa bu kadar dibine düşmezsin sen Çağatay. Anlaşılan önemli biri "dediğinde Çağatay sarılmayı bırakarak "Senin dilin fazla uzamış keseceğim bir gün"diyerek yanağını sıktığında Çağla yanağını kardeşinden kurtararak "Yakalarsan kesersin!"dedi. Çağatay ,"O kadar iddalı konuşma ha istersen ."dedi. Çağla ,"Bir gün kapışırız."diyerek göz kırptı.
"Şimdi gitmek zorundayım. "diyerek otoparkın asansörüne yöneldiğinde Çağatay derin bir nefes alarak "Allah'ım sen bize biribirimizin acısını gösterme"diyerek dua ettikten sonra merdivenlere döndü. Şimdi Çağla'nın asansörünün gelemsi uzun sürecekti.
Çağla, eğtimin verileceği odada önce prejeksiyonu açmış ardından da projeksiyona bağladığı bilgisayarından bir fotoğraf açmıştı.
"Bu günkü dersimiz planlandığı üzere yalan makineleri olacak. Yalan makinesini hepimiz az çok biliyoruz. Bir çok kez filimde görmüş olmanızla beraber , gerçek hayatta da pek çok ülke kullandı hatta kullanmakta. Her ne kadar yanılma payları olsa da sorgulamanın doğruluğu hakkında fikir verir .Elbette mahkemelerde yüzde yüz geçerli kabul edimiyor. "
"Ben bugün bu makineyi nasıl yenebileceğinizi yani kandırabileceğinizi anlatacağım"dedi. Elindeki kumandayla fotoğrafı değiştirdiğinde Çağatay ona gülerek bakıyordu. Çağla kardeşi ile göz göz geldiğinde hafifçe tebessüm ederek işinin başına döndü .
"Bu makine prensip olarak sizin biyolojik durumunuzdan faydalanır. Yalan söyleyen kişide kalp daha hızlı atar kişinin kan basını yükselir aldığı nefes sayısı artar. Peki ya siz yalan söylerken bu durumları yaşamazsanız ne olur? Makine sizin doğru söylediğinize karar verir "dediğinde Gamze "Ama bu çok saçma değil mi ? İnsan eliyle yapılan bir şey ne kadar güven verici olabilir ki ?"dedi.
Çağla "Gamze Hanım ama biz burada makinenin güvenilirliğinden değil , nasıl yenileceğini konuşuyoruz. Ayrıca yüzde yüz de doğru çalıştığını söylemedim. Makineyi yanıltma meselesine gelince de biraz Harry Potter olma zamanı geldi. " dedi. Herkes şaşkın ona bakarken Çağla "Bir çoğunuz içinizden ne alaka dediniz biliyorum. Eğer o filim serisini izlediyseniz , orda insanı koruyan bir büyü vardı;
Especto Patronum "diyerek bir adım geriye çıktı ve tekrar görüntüyü değiştirerek bu sefer de bir insan beyni fotoğrafı açtı.
"O büyüyü yapabilmek için en güzel anıyı kafalarında yeniden canlandırmaları gerekiyordu. Sizlerin de yapması gereken öyle bir durumda en güzel anınızı düşünerek önce beyninizi sonra da tüm vücudunuzu bu duruma ikna etmek olmalı. Bir çeşit kendi kendine hipnotize yoluyla beynin kandırmacası da denilebilir. Tabi bu iş göründüğü kadar kolay olmayacak. Bir süre bu konu üzerine yoğunlaşmamız gerekecek "dedi.
******************
Evin ise eve gitmek yerine annesinin mezarının başına gelmişti. Üzerinde sadece numara yazılı olan o çubuğa bakarak iç geçirdi. Ağlamak istese de sanki bir şeyler buna engel oluyordu.
"Anne , affet beni. Ben sana layık bir evlat olmadım bir türlü. Bugün ölümünün sekizinci günü ama hala kimin yaptığını bilmiyorum . Katilin aramızda gülüp eğleniyor ama ben onu göremiyorum bile. Gören de beni hayırlı bir evlat sanacak oysa ben hayırsızın tekiyim. O kadar okudum da ne oldu sanki ? Daha kendi davamı çözemiyorum ki ben "dediğinde arkasından bir ses "Savcı Hanım başınız sağolsun. Sizin anneniz bizim de annemiz sayılır yardım edilmesi gerekiyorsa ederiz"dediğinde Evin arkasını döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Namlu -1
AksiyonÜlkede kanser gibi yayılmış olan hainleri temizleme işi tecrübeli istihbaratçı Asım Gündüz Aka'ya düşünce o da kendine verilen yetkiyle eşi benzeri olmayan bir ekip kurmaya karar verir. Bunun için birbirinden bağımsız insanları bir araya toplar ve...