11.Bölüm

1.3K 98 913
                                    

Merhaba okucuyucular .

"Ölüm allah'ın emri de şu ayrılık olmasaydı "

"Çağla ? Uyuyor muydun ? Rahatsız ettim kardeşim kusura bakma ama içimde bir kurt dü..."

"Çağatay , yangın , ev yanıyor"diyebildi zorlukla daha sonra da gözleri usulca kapandı. Çağatay yerinden fırlayarak "Ne yangını ? Alo Çağla sen iyi misin?"dedi ancak ses yoktu. Çünkü alevler Çağla'yı da diğerleri gibi yutmaya hazırlanıyordu.

Çağatay yerinden fırlayarak aşağı kata indi. Merdivenleri koşarak indiğinde güvenlik onu durdurdu.

"Nereye gidiyorsunuz bu saatte?"dediğinde Çağatay "Ka kardeşim yangının ortasında başlatma prosedürden"diyerek onu kenarıya kaydırdı. Söz konusu gene Çağlaydı ve onun söz dinleyemeyeceği  noktalardan biri de buydu.  Dışarı fırladığında  şansına önüne gelen ilk taksiyi durdurup binerek bir numarayı tuşladı.

"Müdürüm ben Çağatay. Ben evime gidiyorum çok acil"dediğinde Gündüz "Bu kuralalra aykırı Çağatay eğtim bitme..."

"Çağla yangının ortasında kalmış ev yanıyormuş. Bu durumda beni  burada tutamazsınız! "dedi bağırarak. Zaten yüreği parça parça oluyordu bir de Gündüz amirle uğraşmak azarını yemek istemediğinden telefonu  amirinin yüzüne kapattı. Gündüz Müdür'den sonradan   yiyeceği azarı düşünmeye sonra başlardı. Telefonu yerine koyarken hala rotasız b,ir şekilde araba süren taksi şöförü,

"Nereye efendim?"dedi. Çağatay , "Gül çıkmazı sokağına"dedi alelacele. Şöför " Hayırdır abi bir sorun mu var ? Acele ediyorsun?"dediğinde Çağatay elini yüzüne sürdü "Kız kardeşim yanan  bir evin içinde kaldı"dedi.

"Hemen yetiştireyim seni oraya abi"dedi genç taksi şöförü . 

**********

Beyfendi evinin balkonunda yeni yaktığı sigarasını dudaklarının arasından çekip ağzına dolan dumanı havaya üflediğinde Albastı  karşısına dikildi ,

"Dediğiniz görev tamamlandı efendim"diyerek gurulanırken beyfendi umursamayarak gözlerini balkon manzarasına dikti ,  "Duyduğum kadarıyla yakmışsın evi, daha farklı olmanı beklerdim"dediğinde albastı , "Siz benden sadece öldümemi bekleyebilirsiniz nasıl olacağına ben karar veriririm!"diyerek alt perdeden bana karışma mesajını yollarken Beyfendi sihadayı yeniden dudakalrına götürdükten sonra "Öyle mi ? Oysa ilk cinayetini  tasarlayan bendim . Seni Albastı yapan kimdi ki ? "dediğinde Albastı , "Harılatmana gerek yok ! Baba"  'Baba'yı bastırarak söylemişti. Dişlerini sıkarak devam etti konuşmaya "Her gün lanet okuyorum sana. "

"Ben olmasaydım ,hala zavallı ve kıskanç bir kız çocuğu olarak kalacaktın öyle değil mi ? Ama şimdi koca koca mafya balarının dahi adını ağzına almaktan çekindiği bir suikastçisin.Minnet duyman gereken yerde lanet okuyorsun ha "diyerek küçümser bir şekile bakarken Albastı gülerek "Bir gün sen de adımı ağzına alırken korkacaksın ve o gün  o kelime ağzından çıkan son kelime olacak.  Sen de o sütten çıkmış ak kaşık oğlum da  sonu boylayacak. Kurduğun imparatorluğu başına yıkacağım"dedi. Beyfendi,

"Nasıl bu kadar cesaretli konuşabiliyorsun Albastı ? Hoş seni öldürmeyeceğimi ikimiz de biliyoruz öyle değil mi ? Sana bir süre daha muhtaçım ama bir süre daha . Nasıl ki  Nazenin'i öldürdüğünde seni bir peçete gibi bir kenara atmıştım. Şimdi de aynısı olacak !"diyere oturduğu yerden kalkıp sağ eliyle Albastı'nın anlına dokundu.

"Ve o gün burada kocaman bir delik açılmış olacak "dedi.

***********


Namlu -1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin