36.Bölüm

646 45 259
                                    

Sessizliğin esas alınması gerektiği söylenen operasyon şimdilik Seher'in silahından çıktığı söylenen operasyon yüzünden biraz farklı bir hale bürünmüştü. İçeri sızmadan çok çatışmaya dönen operasyonda Yavuz,

"Aferin Soğuk prenses çok teşekkürler" dedi Yavuz gelişine ateş ederken Seher ise umursamadan "Rica ederim Tozkoparan. Bir ay operasyondan uzak kalma cezası verirsiniz ödeşiriz." Diyerek Yavuz'un sinirini püskürtmeye çalışırken Çağatay,

"Umarım öyle olur. Maske koru beni "dedi ve kendini ortaya atıp takla atarak birkaç metre daha yakın olan çöp kutusunun arkasına geçerek biraz daha hedefe yaklaştı. Şimdi biraz daha fazla adam öldürebilirdi. Sanırım Çağla'nın dediği kıskasın içinde kalıyordu karşılarındaki adamlar ve o yüzden ekip gözünü kırpmadan kendilerine ateş etmek isteyenleri indiriyordu tek kurşunda.

Dışarıda esaslı bir çatışma yaşanırken Faysal ve Cengiz ise çıkma planları yapıyordu. İşte bunu kimse beklemiyordu. Faysal silahını anlına dayayarak konuştu.

"Arkadan kaçabiliriz "dedi. Cem polise haber veren olarak bu işin bugün bitmesini istiyordu. Giriştiği oyunun kazananı olmak istediği için hemen buna karşı çıktı,

"Hayır arkayı da tutmuşlardır tehlikeli olur. Şu an kimse saldırmıyor ancak bizi bekliyor olabilirler "dediğine Albastı sanki kendisi dayak yememiş gibi hemen fikir attı ortaya.

"Aslında bir yolu var. İkiye ayrılalım. Bir gurup öncü olarak çıksın. Cengiz ve Faysal siz önden çıkın! Ben size korumalık ederim. Cem de ..."dediğinde Cem en azından kendisini teslim etmeye karar verdi. Sonuçta kendi ifadesi de birçok iş başarabilirdi.

"Siz kaçın ben de buraları toplarım. Biraz bastırdık mı tamamdır" diyerek kahraman maskesini takarken Cengiz kolunu Cem'in omzuna koydu,

"Aferin sana Cem. Hadi göreyim seni koçum "dediğine Faysal," Her ne kadar beni benim silahımla vurmaya kalksan da gene kendini benim sattığım silahla koruyacaksın" diyerek laf sokarken Cengiz silahının namlusunu sallayarak, "Seni kendi ellerimle boğacağım merak etme "dedi.

Onlar kaçma planı yaparken Eren koşarak depoya geldi. Her ne kadar görevi Beyefendiyi korumak olsa da şu an iki konsey üyesini de koruması görevlerinin arasındaydı.

"Bir an önce çıkmalıyız. Sağlam gelmişler bastırıyorlar "dediğine Faysal ve Cengiz ona alık alık bakarken Eren yeniden konuştu,

"Adamların elinde sağlam silahlar var biraz daha oyalanırsak içeri girmeleri an meselesi hadi!" dedi. Onlar arkaya kaçmaya giderken Cem de ön tarafta aceleyle bir oraya bir buraya koşturuyordu.

"Ne zaman teslim olacaksınız lan? Yani illa tüm kurşunlar yağacak üzerinize!" dedi Seher. Çağatay ise az önce konumlandığı yerde şimdi sıkışmak üzereydi. Destek gelmezse burada tüm mermilerini harcayıp sonunda da kabak gibi kalacaktı. "Beyler ve bayanlar benim için hava hoş ama biraz ileri gelseniz. Burada tek kaldım. Hani niyetimiz içeriye girmek ya "Dediğine Akif, "Ben geliyorum Kurt Bey "diyerek öne atıldı. Yavuz

"Ben koruma ateşi açıyorum" dediğine Seher yeniden ateş edip karşı duvarın yanına saklandı. Duvara yaslandığında gülerek "Ya iki el bombası çözerdi işi" dedi. Ancak bunu kendi kendine dediğini sanıyordu. Telsizin mikrofonunu açtığını unutunca tüm ekip onu duymuş ve tek bir ağızdan, "Seher!"deyince Seher Peki susuyorum" dedi. Akif, "Bence de şu hattı temiz tutun ya! Odaklanamıyorum" dediğine Seher içinden "Aman siz de! Amma naz yaptınız ha "dedi. Tekrardan ateş etti. Adamı vurmuştu.

Cengiz, Faysal ve diğerleri Eren'in aracına binmek için arka tarafa geldiklerinde Eren," Siz burada bekleyin" diyerek adamlarını özel harekât ile çatışmaya sürmüş diğer yandan da kapının ağzına bırakılmış olan el bombalarını alarak rastgele yerlere savurdu.

Namlu -1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin