Namlu -1

18.Bölüm

Merhabalar

".....Kaldı geriye cevapsız sorular ...." ( Manga cevapsız sorular )

O binadan çıktığında Cengiz de yerden zorlukla kalkarak burundan akan kana baktı. Adamlarının yardımıyla ayağı kalkarken bir çift ayağın karşısında dikildiğini fark ederek yavaşça gözlerini kaldırdı. Gelen şu durum için çok şaşırtıcıydı.

"Siz ?"dedi.

Beyfendi'dydi gelen. Cengiz ile anlaşmaya gelmiş gibi duruyordu. Cengiz'i ayağına çağırmaktan son dakikada vazgeçip evine gelmişti. Tabi onu el pençe divan bulacak değildi ama bu halde de bulmayı ummuyordu.

"Seni bu halde görmeyi beklemiyordum Cengiz Saruhan. Halinizi görünce üzülmedim değil. Oysa ben buraya sizinle geleceğinizi konuşmaya gelmiştim ama anlaşılan siz daha kendinizi bile koruyamıyorsunuz"dediğinde Cengiz kendini toparlayarak yerinden kalktı,

"Hayır Efendim ! Küçük bir kavgaydı bizim ki . Arkadaşla ufak bir meselemiz vardı"dediğinde Beyfendi ,

"Öyle biriyle nasıl bir arkadaşlık kurduğunuzu merak ettim doğrusu "dediğinde Cengiz , "İsterseniz bunu odamda konuşalım"diyerek onu odasına davet etmişti.

Beyfendi önde Cengiz arkada odasına çıktıklarında odada gereksiz bir gerginlik oluşmuştu. Beyfendi Cengiz'in çalışma masasına çoktan kurulmuş Cengiz de onun karşısındaki koltukta esas duruşta oturuyordu. Beyfendi gülerek ,

"Sanırım beyninin içi de tıpkı odan gibi karanlık "dedi. Sonra koltukta geriye yaslanarak " Babanın elinde harcanıyorsun Cengiz . Senin gibi kırk tilkiyi birbirine değdirmeden dolanan biri için baban seni çok arkada bırakıyor"dediğinde Cengiz ,

"Efendim , babam her zaman size hizmet etmemi söyler, ben de size layık olmak için çalışıyorum. Yalnızca babam size layık olduğumu düşündüğünde yerine geçebileceğim"dedi. Beyfendi gülerek yerinden kalktı ,

"Yani hiç bir zaman "dedi. Cengiz kaşlarını çatarken Beyfendi bir eli cebinde kitaplıktaki bir kitabın sayfalarını karıştıtıp yerine koyarak " Cengiz , Pazartesi günü buraya gelecek olan misafirimizin paralarını çalarak Faysal'ı zor durumda bırakmayı ve onun yerine silah kaçakcılığını üstlenmek istediğini biliyorum"dediğinde Cengiz hırsla yerinden kalktı,

"Size bunu kim söyledi ? Kim söylemişse beni size düşman etmek için söylemiş efendim. Kesinlikle öyle bir niyetim olmadı "dediğinde beyfendi , "Herkesi kandırabilirsin Cengiz , ama beni asla kandıramazsın. Benim adım Beyfendi Cengiz , ben sana şah damarından daha yakınım. Hem en yakınında hem en uzağındayım "dedi. Sonrasında tekrardan yerine geçip cebinden sigarasını çıkardı.

"O paraları çalmana ve Faysal'ın tezgahına çökmene bir şartla izin veririm, çalacağın paranın yüzde ellisini istiyorum"dediğinde Cengiz güldü , "Peki ya getirmeyeceğimi söylersem "dedi. Beyfendi ,

"Salı sabahı herhangi bir sahilde cesedin bir balıkçı ağına takılmış olur. Gözlerini balıklar yemiş ve ensenden iki kurşun girmiş olur"dedi. Sonra sigarasından yeni bir nefes alarak "Ama kabul edersen hem paranın yarsı sende kalır hem de Faysal'ın yerine geçersin. Paranın yarısını giriş ücreti gibi düşün."dediğinde Cengiz ,

"Babamın koltuğu bana kaldığında ben zaten içinize girmiş olacağım"dedi. Beyfendi güldü ,

"Tecrübesiz çocuk , bizde versaset yoktur. Hiç bir koltuk hiç bir şekilde kendisinden sonraki varise geçmez. Ancak ve ancak koltuğun bedelini ödeyenler oturabilir"dedi.Sigarasından yeni bir yudum çekerken Cengiz'i kolladı.Beyfendi onun cesaretini artırmak için ,