Ülkede kanser gibi yayılmış olan hainleri temizleme işi tecrübeli istihbaratçı Asım Gündüz Aka'ya düşünce o da kendine verilen yetkiyle eşi benzeri olmayan bir ekip kurmaya karar verir.
Bunun için birbirinden bağımsız insanları bir araya toplar ve...
Merhabalar. Size şimdiye kadar ki en uzun bölümle geldim. Umarım beğenirsiniz.
Bu arada bölüme geçmeden buraya bir şarkı bıraksanız beni mutlu edersiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne diyorsun nasıl olmuş." Dedi Evin. Çağatay ağzındaki lokmayı bitirirken kafa sallayıp bitince emin olunca da "Ben beğendim beğendim de önemli olan, göze batabilmek" dediği zaman içeriden tuzu almaya gitmiş olan Çağla cümlenin sonuna yetişmişti.
"Kim göze bakıyor" diyerek tuzu sofraya bırakırken Çağatay, "Senlik bir konu değil, bilme "diyerek tavuk sulu pilavdan bir kaşık daha attı ağzına. Çağla yerinde biraz kıpırdanarak "Ede gününüz nasıl geçti? Diyerek sohbet konusu açmaya çalışırken Evin," İyi ne olsun. Senin günün nasıldı?" diyerek cevaplamıştı.
"Aynı ne olacak? Gamze ve Mustafa'yı uğurladım işte. Sonrada evde yemek yaptım. "Demişti. Yeniden bir soru soracağı sırada Çağla telefonunun çalmasıyla konuşmasını yarıda kesip cebinden telefonu çıkardı. Arayanın kim olduğuna baktıktan sonra "İzninizle" diyerek yerinden fırlayıp odasına yürüdü. Odasına geldiğinde kapıyı kapatıp telefonu açtı.
"Efendim müdürüm"
"Çağla, benimle görüştüğün konu, tamam hal oldu. Yarından itibaren yakın çevrende bir koruma olacak. Ayrıca bir uzmandan ders almana karar verildi. Kendini savunacak kadar dövüş bilmen gerektiğine karar verildi. Hani saatlerde olacağına sen karar vereceksin. "Dediği zaman Çağla derin bir nefes aldı.
"Peki ama müdürüm Çağatay'ı ne yapacağız. Bu aniden çıkan ders işini sorgulamak isteyecektir. Hatta tüm ekip "
"Merak etme! Bunu yeni bir kural olduğunu söyleriz. Hem seninle beraber Evi'nin de alacağını düşünürsek ikna olacaklardır"
Çağatay gözlerini Çağla'nın odasına doğru diktiğinde Evin, "Ne var Çağatay orada? Kız gittiğinden beri bakıyorsun?" demiş ve bakışların kendisine dönmesini sağlamıştı.
"Bu kız bir işler karıştırıyor" dedi Çağatay. Evin, "Ne alakası var? Okuldan aramış olmazlar mı? Diyerek Çağla'dan yana olurken Çağatay, "Bir öyle bir şey olsa yanımızda açardı. İki, bu saatte kimse aramaz onu okuldan. Kesin bir işler karıştırıyor bu. Hem dün Gündüz müdürün arabasından inmedi mi bu?"
"Evet ama, bu basit bir görüşme olabilir. Allah aşkına Çağatay ne konuşmuş olabilirler ki? Dediğinde Çağatay suyunu tel yudumda içerek "Bilmiyorum. Ama yakında öğreniriz" dedi.
********
Beyefendi Albastı'yı odasına çağırmıştı ve Albastı neden çağırıldığını gayet iyi biliyordu. Beyefendi televizyon kanallarından birinin daha aynı haberi vermesi üzerine televizyonu kapatarak "Sana güvenmekle hata mı ediyorum Albastı? Bu ne demek oluyor" dediğinde başkasına esip kükreyen genç kadın yutkundu.
