Namlu -1

53.Bölüm

Merhaba gene uzun bir bölüm ile geldim. Umarım beğenirsiniz.

Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri sadece ıslanır. (Kalp atışı dizisi)

1 ay sonrası ...

Gündüz Bey dahil herkes bugün teyakkuza geçmiş , büyük operasyonun son hazırlıkları yapılıyordu. Yavuz'un ertelenen çabası sonunda meyve vermiş ve ekip narkotik ile beraber Beyaz denen uyuşturucu tacirini almaya gidecekti. Çağatay, Yavuz operasyonu yönetecek konumda olmadığı için yönetici konumundaydı. Gerçi emir verebileceği üç kişi vardı onların da birisi zaten operasyon boyunca merkezde olacaktı. Gamze'nin yanına geldi.

"Her şey hazır mı? "dediğinde Gamze , "Bütün iletişim yolları tamam Çağatay . Bir tek çıkmanız kaldı. Narkotik ile operasyon bölgesinde karşılaşacaksınız "dedi. Çağatay kafa sallayıp Seher ve Hasan'a döndü ,

"Yavuz ve Akif zaten yok. Siz de başımın etini yiyip işimi zorlaştırmayın "dediğinde Seher "Emredersin amirim "dedi. Hasan de aynısını tekrarlayınca Çağatay kafa sallayıp üst kata yönelmişti ki Evin ,

"Kendini fazla yormak yok değil mi Çağatay? "dedi ellerini birbirine bağlayıp operasyon öncesi gelip etrafı kontrol etmek istemişti. Ha bir de Çağatay'a iyi şanslar demek istemişti. Çağatay yanına gidip gülerek "Yok canım bu sadece pas atmak olacak Evin ."dedi. Evin elini uzatmak istedi ama bulundukları yeri hatırlayıp vazgeçerek konuştu.

"Şey dikkatli ol! "dedi. Çağatay , "Olacağım "dediğinde Gündüz müdür "Çağatay odama "diyerek emir verdiğinde iki sevdalı yürek istemeye istemeye ayrıldı ve Çağatay koşarcasına üst kata çıktı. Gündüz Bey'in odasının kapısına gelince derin bir nefes alıp elini kaldırdı.

Çağatay tıklattı ve bekledi.

"Gel" dedi. Çağatay kapıyı açıp içeri girerken ayakta olan Gündüz

"Kapıyı sağlam kapat delikanlı! "dedi. Çağatay kapıyı sıkıca kapatarak yaklaştı. Çağatay'a bakmadan konuştu. Odaya keskin bir gerilim hakimdi. Gündüz ellerini arkaya atarak konuştu.

"Bugün önemli bir operasyona çıkacaksın Çağatay. Ama önemli sadece alacağınız adamda değil!" diyerek Çağatay'ın yüzüne baktığında Çağatay'ın tek kası dahi oynamadan öylece kalmıştı.

Hain demişken tek hain avına çıkan bizim ekip değildi. Beyefendi Albastı ve Cengiz'e verdiği süre boyunca hiçbir ses çıkmamasına kızmış ve şimdi onları yanına çağırmıştı. Bir ay boyunca hiçbir şey yapmadan kalan bu ikili eğer dişe dokunur bir şeyler söylemezse bu onların sonu olacaktı bugün.

Bir kaç dakika sonra kapı tıklatıldığında Beyefendi sertçe,
"Gir!" dedi .
Albastı ve Cengiz suç işlemiş çocuklar misali kafası yerde içeri girip masanın tam karşısında durduğuna Beyefendi,

"Bir ay geçti. Hala bir şey bulamadınız! "Dedi . Bastonunu sertçe yere vurup bağırarak "Sizi boşuna mı evlendirdim ben! Hani hain hani? Diyerek cümlesini sonlandırdı. Albastı yutkundu.

"Yaptığımı incelemeler sonucunda biz Faysal meselesinde suçlunun Hoca'nın adamı Şükrü olduğuna karar verdik "dedi. Cengiz,

"Ve bunu size kanıtlamak için bir planımız var. Siz de biliyorsunuz ki ulak bir hafta sonra Hoca'nın mekanında olacak ve biz Şükrü'yü orada alacağız. Ayrıca ekibe de bir tuzak kurmuş olacağız "dedi .

Beyefendi ,"Peki ya ekibin geleceğini ne biliyorsun?"

"Böylesine önemli bir haber mutlaka kulaklarına gidecek ve baskın vermek isteyeceklerdir. Bunu yaparken de kesinlikle dışarıya haber uçurtulmazlar " dediğine Beyefendi yüz ifadesini yumuşatarak "Pekala umarım haklısınızdır. Yoksa ikinizin de sonu geldi demektir "dedi . Cengiz ,